| |
|
|
Tasarım savaşı başladı
İki kadın arkadaşım, farklı zamanlarda aynı şeyi söylemişti: "Tuvalet kapılarındaki kadın-erkek işaretlerini bir bakışta anlayamıyorum. Mesela, 'ok'un erkeği, 'artı'nın kadını simgelediğini biliyorum ama yine de bir an tereddüt ediyorum, 'ya karıştırıyorsam' diye tedirginlik duyuyorum." Simgeleri kelimelere dönüştürmekte zorlanan o arkadaşların mini itiraflarını hatırlamama, Nazlı Eda Noyan'ın, 19-21 Haziran tarihleri arasında İTÜ Taşkışla Kampusu'nda gerçekleşecek "3'üncü Ulusal Tasarım Kogresi"nde tartışılacak olan tebliği sebep oldu. Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi Noyan'ın tebliği ilginç: "Tuvalet İşaretleri: Türkiye'de Modernleşme Süreci ve Yerel Kimliğin İnşası Üzerine Bir Okuma." Nazlı Eda Noyan, 2002 yılından beri, kadın ve erkek tuvaletlerini gösteren işaretlerin fotoğraflarını çekiyor. Sonra da bunları karşılaştırıyor ve analiz ediyor. Ne yalan söyleyeyim, Noyan'ın tebliğini gıptayla okudum. Çünkü dijital fotoğraf makinesine sahip olduğumdan beri aklımda benzerini yapmak vardı. Birkaç tuvalet işaretini çekip bilgisayarın dijital arşivine atmıştım. Hatta son olarak Robinson Maris Tatil Köyü'ndeki işaretleri fotoğraflamıştım. Sadece 'konu' açısından değil, ilginin odaklandığı işaretler açısından da Noyan ile aynı frekanstayız galiba: Rast geldiğimiz en ilginç tuvalet işaretlerinden ikisi, Beyoğlu'ndaki Mojo adlı rock bardaydı. Erkeği sert, kaba, siyah görünüşlü bir 'cıvata', kadını ise bir 'somun' temsil ediyordu. Cıvata ve somun kaynakla kapılara mıhlanmıştı. Bir rock bar için ne kadar uygun bir seçim! Peki henüz başlamamış bir kongrede sunulacak tebliği nasıl mı okudum? Çünkü mobilyacılıktan ayakkabıcılığa, medyadan dernekleşmeye, tasarıma ilişkin meseleleri ele alan 40'ı aşkın tebliğ kitap haline getirildi ve İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarım Bölümü tarafından, "Türkiye'de Tasarımı Tartışmak" adıyla yayınlandı. Cuma akşamı kongrenin baş sponsoru olan Kale Grubu'nun İcra Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay ve Kongre Düzenleme Komitesi Başkanı Prof. Alpay Er ile birlikteydik. Kitap taze taze matbaadan çıkmıştı; heyecanla el koydum! Heyecanlandım çünkü bu tasarım işine çok önem veriyorum. Su bardağından cep telefonuna, gömlekten çantaya, özellikle gündelik hayatta kullandığımız ürünler açısından tasarım fevkalade önemlidir. Teknolojisi, hammaddesi, ergonomisi tıpatıp aynı olan iki koltuk düşünün. Hangisini satın alırsınız? Elbette hoşunuza gideni Hatta güzel, hoş, zevkli bulduğunuz o koltuğa daha fazla para vermeye razı olursunuz. Üretimin giderek kolay ve ucuz hale geldiği çağımızda, işte bütün numara burada: Yerel ya da küresel beğeni trendlerini tahmin edip tüketicinin bayılacağı ürünleri tasarlamak Ancak üzgünüz! Çünkü ilki 1982'de, ikincisi 1996'da yapılan tasarım kongresinin üçüncüsünü ancak 2006'da gerçekleştirebiliyoruz. Sanayicilerimiz ile tasarımcılarımız ayrı telden çalıyor. Halbuki birinde sermaye ve makine Diğerinde ürünlere ilişkin işlevsel ve estetik bilgiler var. İki grubun el ele çalışması gerekiyor. Zararın neresinden dönsek kardır! Bu girişimle birlikte İnşallah üniversitelerle sanayimiz yakınlaşır İnşallah Ulusal Endüstri Tasarımı Ödülleri verilmeye başlanır Ve inşallah yeni bir kongre için 10 yıl daha beklemeyiz!
|