| |
|
|
Derin siyaset AKP'nin ömrünü uzatır
Yavuz Donat'ın yazı dizisi ilginç. "Derin siyaset" diye nitelediği "güçler" Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini engellemek, bu yıl bir erken seçimi zorlamak ve AKP'ye karşı yeni bir siyasi hareket oluşturmak istiyormuş. Bunların hepsi bir süredir konuşulan ama Donat'tan önce hiç kimsenin yüksek sesle söylemediği şeyler. Herkes biliyor ki, bu yönde ciddi bir çaba var. Siyasi gücü olan veya kendine "güç vehmeden" herkes bu senaryonun aktörü olmaya çalışıyor. Peki bu iş tutar mı? Tutabilir. İşe yarar mı? Asla... Siyaseti, kendi olağan mecrası dışına çekmek istediğiniz her seferde, orta veya uzun vadede tam aksi bir sonuçla karşılaşıyorsunuz. Türkiye'nin gerçeği bu. Örnek çok. Demokrat Parti'ye karşı 27 Mayıs darbesi yapıldı. Darbeden sonra 5 yıl geçmeden, Demokrat Parti'nin devamı AP iktidar oldu. O partinin başı Demirel hala siyasette. 12 Mart hareketi "sola" karşıydı. İlk seçimde Türkiye ilk ve son "sol iktidarıyla" tanıştı. 12 Eylül'ü tetikleyen nedenlerden birinin Konya mitingi olduğu söylenirdi. 12 Eylül'den sonraki ilk seçimde Konya'nın o dönemki belediye başkanı güçlü adam olarak Meclis'e girdi. 28 Şubat'ın hedefi "Milli Görüş"tü. Erdoğan o dönemin sonucunda hapse girdi. Normalleşmeden sonraki ilk seçimde Milli Görüş ağırlıklı bir parti iktidar, hapisten çıkan Erdoğan başbakan oldu. Neymiş! Türkiye'de demokrasiye dışardan müdahale, ister modern, ister post modern olsun istenen sonucu vermiyormuş. AKP'den memnun olmayanlar ne yapmalı! Basit; beklemeli. Herkes gibi onlar da yükselecek ve başarılı olamazsa düşecek. Dışardan müdahalenin kimseye faydası yok. Müdahaleye maruz kalan dışında...
|