| |
|
|
Askerler ve Avrupa Birliği
Askerlerin AB'ye yönelik tavrı Türkiye'de yıllardır tartışılır. Genel kanaat askeri kanadın AB'ye karşı olduğu şeklindedir. Yüksek rütbeli subaylar zaman zaman bunun aksini iddia eden açıklamalar yapsalar da algılama değişmez. Aslına bakarsanız, askerler AB'ye karşı değil. Ancak iki konuyla ilgili olarak "çekinceleri" var. Bunların hiçbiri tahmin edildiği gibi "Demokratikleşme, özgürlükler, ordunun konumu" gibi noktalarda değil. O iki konu başlığı Kıbrıs ve Ege. Askeri kanat, AB sürecinde Kıbrıs ve Ege konularında Türkiye'nin bölgesel çıkarlarına ve egemenliğine ters düşecek gelişmeler olmasından çekiniyor. Askerlere göre Kıbrıs adası, Türkiye açısından stratejik. Çünkü Ortadoğu, Avrupa ve Afrika arasında çok ciddi bir ekonomik egemenlik bölgesinin Kıbrıs'la bağlantılı olduğunu düşünüyorlar. Kıbrıs'ın Türkiye ile bağlantısının kesilmesinin Türkiye'nin bölgedeki gücünü etkileyeceği inancındalar. Bir diğer önemli mesele ise Ege. Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarması ile ilgili tavrı belli ve net. Şu an için Yunanistan bu konuyu kaşımıyor. Türkiye ise zaten uluslararası anlaşmalara koyduğu çekince ile bunu tanımayacağını söylüyor. Ancak askerlere göre AB'ye girdiğimiz anda bu durum değişecek. AB ülkelerinin tamamı karasularını 12 mile çıkaran anlaşmayı imzaladıkları için "12 mil" bir anlamda AB müktesebatının bir parçası. AB'ye üye olduğumuz anda biz de bu müktesebata uymak zorunda kalacağımız için Yunanistan karasularını 12 mile çıkararak, plajlarımıza dayanacak. Askerlerin en önemli sıkıntısı işte bu. "Ne fark eder. Ege Avrupa denizi olacak. Sınır mınır kalmayacak" diyenlere ise "İyi ama buranın hava ve deniz kontrolü Yunanistan'a geçecek" diyorlar. Yunanistan'ın Ege sorunlarının çözümü için Lahey Adalet Divanı'na gitmekten kaçınmasını da buna bağlıyorlar. Bu iki sorunla birlikte Türkiye'nin AB yolunu nihayetlendirmesi zor görünüyor.
|