Dün küresel piyasalar ile birlikte Türkiye piyasaları da toz dumana karıştı. İlki mart ayında yaşanan negatif dalganın ikincisi mayıs ayında daha büyük boyutlu olarak gerçekleşti. Dün hisse senedi piyasalarında sert düşüşleri kurlarda gerileme ve faizlerde yükselişler izledi. Türkiye'de Hazine faizi yüzde 19.3'e ve dolar kuru 1.630'a kadar çıktı. Borsa 31.558 puana veya 1.93 cente kadar geriledi. Faizdeki artış 2.5 puanı, dolardaki artış yüzde 3.8'i ve borsadaki düşüş yüzde 8'i buldu. Piyasalar 2001 krizinden bu yana günlük en büyük kötüleşmeyi yaşadılar.
Yinefaizkorkusu Küresel piyasalarda haziran ayında ortaya çıkan bozulma ile uzun vadeli negatif eğilimde üçüncü dalgayı yaşamaya başladık. İlk günden dalganın boyu konusunda bir şey söylemek zordur. Ama 2728 Haziran'da ABD Merkez Bankası FED'in faiz artırım toplantısına kadar sürmesi veya oradaki faiz artırımının erken satışı söz konusu. Normal şartlarda stresin o zamana kadar sürmesi beklenebilir. Zaten dün küresel piyasalardaki ani bozulmanın temelinde yine faiz artırım korkusu vardı. ABD'de dün büyümenin ve iç talebin seyrinin önemli göstergesi kabul edilen perakende satışlar ile üretici fiyatları açıklanacaktı. Bugün açıklanacak tüketici fiyatları da, FED'in enflasyon konusunda endişesinin ne ölçüde haklı olduğunu gösterecekti. Zaten FEDBaşkanıBenBernanke'nin tercihini büyümeden değil enflasyonun kontrolünden, dolayısıyla faiz artışından yana kullanacağı belli olmuştu. Japonya ise faiz artışına gideceğini daha vurgulu hale getirdi. Sonuçta olan oldu. Dünya piyasaları yüzde 4-5 düşüşlerle açılınca Türkiye piyasaları da karıştı.
Yeniartırımolurmu? Mali piyasalarda dış piyasalar bağlı yaşanan kötüleşmeye karşı Merkez Bankası faiz silahından sonra doğrudan müdahale silahını da kullanmaya başladı. Daha önceden MerkezBankasıBaşkanıDurmuşYılmaz açıkaladığı için, bu durum bekleniyordu. Acaba bu türbülans yeni bir faiz artışına yol açar mı? Bunun yanıtını da TEBBaşekonomistiEminÖztürk dün yayımladığı haftalık raporundan aktaralım: "MerkezBankası'nınyenibirfaizartışındahaziranvetemmuzayındakienflasyonverilerienfazlaönemesahipolacaktır.MerkezBankası'nıyenidenfaizartışıyapmayazorlayacakikincinedenisemayısayındayaşanantürbülansınvedışarıdangelendalganınbirbenzerinintekrarlanmasıolacaktır.Butürbirdurumda,sermayeçıkışınıengellemekvepiyasalarıyatıştırmakamacıylaaklagelecekçarelerdenbirtanesifaizartışıolacaktır."
Trendinbirparçası Finansal piyasalarda kötüleşmenin kaynağı, tıpkı 2002'nin son çeyreğinden 2006'nın son çeyreğine kadar iyileşmenin temelinde olduğu gibi, küresel para hareketleri. Geçmişdönemdelehimizeçalışanveekonomikperformansıolduğundançokdahaiyigösterenyoğunyabancısermayegirişi,artıktersinedönmüşdurumda. Martta başlayan türbülansı ikinci, üçüncü türbülansların izlemesiyle uzun vadeli eğilimler hem küresel hem de Türkiye piyasaları için değişti. Hem faiz hem de hisse senedi piyasasının uzun vadeli negatif trend içine girdiğini düşünüyoruz. Dünkü yaşananlar da bu trendin bir parçası olarak görüyoruz.
Küreselleşmeetkisi Amerikan enflasyonu, sermaye hareketlerinin serbest dolaşımı ve küreselleşmenin etkisiyle Türkiye'yi vuruyor. Tıpkı geçmiş 3.5 yılda sermaye girişi ile yaşadığımız pozitif şokta olduğu gibi, şimdi sermaye çıkışıyla negatif şok yaşıyoruz.
Sonuç "Doğumhalindeolmayan,ölmeklemeşguldür" BobDylan