Jübile maçı gibi
Fransa-İsviçre mücadelesi 2006 Dünya Kupası'nın bugüne kadarki en zevksiz ve temposuz maçıydı. İsviçre kendi kapasitesini ve rakibinin gücünü bilerek, alışılmış basit oyun kurgusunu sahaya yansıttı. Hazırlık paslarına özen gösterirken, dengeli hücumlara çıktılar. Yakın orta sahadefans bütünleşmesiyle rakip ataklarda iyi yerleşmiş sağlam bir blok oluşturdular. Maça esas tempo yüklemesi gereken güçlü kadrosuyla Fransa olmalıydı. Ama Fransa, yıldız oyuncularının fiziksel düşüşüyle sanki jübile maçına çıkmış gibi rölanti futbol oynuyordu.
HAKEM DE KÖTÜYDÜ Thierry Henry ve Sylvain Wiltord'un koşacak halleri yoktu. Orta sahanın ortasında kaliteli, işi bilen, savaşçı ön liberolar Patrick Vieira ve Claude Makalele de alışılmış dirençlerinden oldukça uzak bir görüntü çizdiler. Biraz eski Galatasaraylı Franck Ribery, takımının ateşlemeye çalışan isimdi. İsviçre zaten ofansif gücü yetersiz bir takım. Fransa'nın sağlam savunması karşısında üretkenlik sağlamaları çok zordu. İlk devrede ve maçın son dakikasında iki duran topta, iki yüzde yüzlük gol kaçırdılar. Bunun dışında pozisyona girmekten çok uzaktılar. Karşılaşmanın sonucu da iki takımın futboluna göre en doğru olanıydı. Tabii ki alınan bir puan İsviçre'yi mutlu etti. Hakem İvanov da eski başarılı yönetimlerinden bir tanesini sergileyemedi. Tahmin ediyorum ki, o da sahada oynanan kötü futbolun etkisinde kaldı.
|