Üç ay önceye kadar genel eğilim belliydi. Hazine bonosundan mevduat faizine kadar bütün yerli para cinsinden enstrümanlar tasarruf sahiplerine reel kazançlar sağlıyordu. Önce nisan sonra mayıs enflasyonunun sıçraması bu yatırım araçlarının getirilerini negatife çevirdi. Getirilerdekibusertdeğişmeacabayatırımcılarıntercihindebirdeğişikliğeyolaçtımı? Mayıstarotadeğişmedi Son verilerle mayısta yurtiçi yerleşik yatırımcıların tasarruf eğilimleri belli oldu. ANKA'nın belirlemelerine göre, yurtiçi yerleşiklerin tasarruf eğilimlerinde önemli değişiklik yok. Gerçek kişiler mayısta da YTL mevduatına yöneldi; dövizde yeni mevduat yapmadı. Tabloda görüldüğü gibi, mayısta YTL mevduatları yüzde 17.5 arttı. Döviz mevduatında yüzde 20.3'lük büyüme görülüyor. Ancak bu büyüme döviz hesaplarının YTL olarak ifade edilmesinden kaynaklanıyor. Yani tamamen mayıs ayı içinde kurda meydana gelen yüzde 20'lik artışın etkisi. Yine gerçek kişiler mayıs ayında devlet iç borçlanma senetlerinden kaçışlarını sürdürdüler. Buradaki azalma yüzde 3.3 düzeyinde. Yatırım fonları ve hisse senetlerinde ise yerli yatırımcıların mayıs ayında pek bir pozisyon değişikliği yok. Kurdadengeunsuru Bu tabloya ilk başkışta yerli gerçek kişilerin son gelişmelere pek tepki veremediği ve kaybeden tarafta yer aldığı değerlendirmesi yapılabilir. Hatta vatandaşın asıl yatırım aracı haline gelen mevduat faizlerinin düşük kalması, borsanın kaybettirmesi, yatırım fonlarının kazandırmaması da eklendiğinde, pek yatırım alternatifinin kalmadığı sonucu çıkartılabilir. Ancak gerçek daha farklı bir noktada üstü örtük olabilir. Finansal piyasalarda yurtdışı ve yurtiçi nedenlerle yaşanan kötüleşmeye karşılık yerlilerinbeklentilerindedramatikbozulmalaryok. Hatta kurun yükselmesi bir fırsat olarak görülüyor olabilir. Çünkü mayısta 4 milyar doları bulan yabancı çıkışına rağmen yerliler döviz satışını sürdürdü. Bu anlamda yerli tasarruf sahipleri piyasalarda dengeleyici bir rol oynadılar.
Kısavadetercihi Yükselen faizlere rağmen vatandaş Hazine kağıdına yönelmiyor. Yaklaşık 5 puanlık artışla Hazine kağıtları yüzde 17-18'lere çıkarken mevduat faizleri yüzde 15-16'larda yerinde sayıyor. Buna rağmen yerlilerin tavrında değişme görülmüyor. Bunun da nedeni mevduattaki vade kısalığı olabilir. Çünkü mevduatta en çok kullanılan vade bir ve üç ay. Toplam mevduatın üçte ikisinin vadesi üç ayı geçmiyor. Buna karşılık Hazine kağıtlarının ortalama vadesi 14 ayı buluyor. Yani mevduatkısa,Hazinekağıtlarıuzunvadelibirenstrümanartık. Vatandaş biraz daha düşük getiriye razı olarak daha kısa vadeli gitmeyi tercih ediyor. Buradan da, vatandaşıneğilimlerinideğiştirmeyepekniyetliolmadığını,panikhavasındadeğilfırsatlarıdeğerlendirmeçabasıiçindebulunduğunu söyleyebiliriz.
Çaresizliğinalternatifi Eğer enflasyon yükselecek, piyasalarda kötüleşme sürecek ve bankalar da mevduat faizini artırmayacaksa, o zaman vatandaş çaresiz kalabilir. Bu çaresizlik içinde vatandaş belki de yatırım alternatifi olmaktan çıkardığı dövize yeniden yönelebilir. Bu, ekonomi için olduğu kadar, bankalar için de istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Sonuç "Yükselenbirdalgabütüngemilerikaldırır" JohnF.Kennedy