|
|
Piyasalar için en kritik 2 eşik
27 Haziran'da FED'in faiz kararı, 3 Temmuz'da enflasyon ve IMF ile yeni önlemlerin devreye girecek olması, piyasaların önündeki en önemli eşikler.
İç eşik, dış eşik, önlem derken piyasalar ve ekonomi son yılların en sıcak yazına doğru ilerliyor. Yapısı gereği bu yaz piyasalar ciddi sürprizler yapabilir.
Mayısla birlikte yurtiçinde ortaya çıkan siyasi ve ekonomik riskler yanında küresel piyasalardaki bozulmanın etkisiyle finansal piyasalar büyük çalkantı yaşadı. Bunun ekonomide ne gibi sonuçlar yaratacağı ve bu sonuçlara karşı ne gibi önlemler alınacağı önümüzdeki bir aylık sürede netleşebilecek. Bu belirlemeye yaparken siyasi gelişmeleri hariç tutuyoruz. İç siyasi ve ekonomik nedenler yanında piyasaları kötüleştiren ana nedenlerden biri, dış piyasalarda yaşananların küresel paranın yönünü gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere yöneltmesiydi. Bu olgu en çok Türkiye piyasaları için çalıştı ve mayıs ayında 3.86 milyar dolarlık yabancı satışı gerçekleşti. Ancak geride halâ 50 milyar dolarlık yabancı portföyü var. Yani Türkiye'den çıkmaya devam ederlerse benzer negatif ektileri yaşayabiliriz. Nitekim haziran ayında yabancıların borsa payında 1 puanlık daha azalma meydana gelmesi, yabancı satışlarının sürdüğüne işaret ediyor. Eğer çıkışları durur, hatta yeniden gelmeye başlarlarsa da, bunun olumlu etkilerini piyasalarda görürüz. Tıpkı geçmiş dönemde olduğu gibi.
27 Haziran'ın önemi Bu açıdan görünür gelecekte küresel piyasalar için de, Türkiye için de, en önemli test kaynağı ABD Merkez Bankası'nın 27-28 Haziran'da faiz kararı olacak. FED'in faiz artırım ihtimali yüksek. Vadeli işlemler de buna yüzde 80 oranında ihtimal veriliyor. Her ne kadar önceden fiyatlanmış olsa bile, faizin çeyrek puan daha artması paranın yönünü daha fazla ABD'ye doğru çevirebilir. FED, faizleri yüzde 1'den yüzde 5'e düzenli bir şekilde artırırken yüzde 4.5'e gelinceye kadar sanki pek bir şey hissedilmedi. Ancak yüzde 4.5 ve sonrasındaki faiz artırımları ABD'nin 10 yıllık tahvil faizlerini artırarak küresel piyasaları çok etkiledi. ABD faizleri daha yukarılara çıktıkça bu etki daha da derinleşebilir. Hatta faiz artırım kervanına, geçen hafta Türkiye gibi, başka ülkelerin katılmasını beraberinde getirebilir. ABD'nin faizi haziran sonunda çeyrek puanlık yükseltmesinin ardından faiz artışına ara verdiğini açıklaması halinde, yaz aylarında çıkacak veriler önemli olacak. Bu açıklamayı yapmaması ise piyasaları ağustosta faiz artırımına hazırlayacak. Şimdilik düşük bir ihtimalle de olsa, FED'in 27 Haziran'daki toplantıda büyük sürpriz yaparak faiz artırmaması da mümkün. Bu durumda geçici bir süreyle hem küresel piyasalarda bonodan hisse senedine ve hatta metal fiyatlarına kadar yeni bir yükselme dalgası olur, hem de Türkiye bundan olumlu etkilenebilir. Bu durumda yaz aylarında piyasaların stresi bir ölçüde azalabilir. Kâr realizasyonu yapmak isteyenlere de iyi bir fırsat doğmuş olur.
3 Temmuz'un önemi Türkiye'de ise kötüleşmeye karşı Merkez Bankası faiz artırmaya başladı. Gerekirse dövize müdahale edeceğini de açıkladı. 20 Haziran'da yapacağı Para Politikası Kurulu da piyasaları etkilebilir. Kurul 7 Haziran'da aldığı faiz kararını destekleyecek başka önlemler gündeme getirebilir, söylemi ile etkili olma yoluna gidebilir. Ama asıl test 3 Temmuz'da açıklanacak haziran ayı enflasyonu olacak. Çünkü talep baskısının kısmen azalması yanında mayıs ayında yüzde 20'lik kur artışının enflasyona yansımaya başlamasıyla çıkacak rakamlar önemli olacak. Geçen yılki haziran rakamı yüzde 0.10 gibi çok düşük düzeyde. Bu açıdan enflasyonda yeniden çift haneli rakamları görmemiz çok yüksek olasılık. Böylece yüzde 8.5 olan yıl ortası enflasyon üst sınırı aşılacağından, niyet mektuplarının gereği IMF otomotikman devreye girecek. Zaten IMF de, 3. ve 4. gözden geçirmeleri onaylamayı, 3 Temmuz'da açıklanacak yarı yıl enflasyonunu görmek ve gerekli önlemleri aldırmayı sağlamak amacıyla temmuz ortasına bırakmıştı.
Sürpriz nerede? Böylece ekonomide bir haftada iki önemli eşik aşılırken, önümüzdeki haftalarda olumsuzluğa karşı önlemler de alınmak durumunda kalınacak. İç eşik, dış eşik, önlem derken piyasalar ve ekonomi açısından son yılların en sıcak yazına doğru gidiyoruz. Piyasalar ciddi sürprizler yapmaya aday. Çoğu şey belli olsa da. Bu da piyasaların yapısından ve işleyişinden kaynaklanıyor. Acaba bu yazın sürprizi nerede?
Sonuç "Bütün yanıtları bildiğin anda bütün soruları değiştirirler" Howard
|