Zerkalı
Su testisi su yolunda kırıldı. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın BM Güvenlik Konseyi'ndeki konuşmasıyla adı duyulan Ebu Musab el-Zerkavi, yakınındakilerden birinin ihbarı sonucunda bombalanarak öldürüldü. Tabii 250'şer kiloluk iki bomba bulunduğu metruk eve atıldığında, aralarında çocukların da bulunduğu günahsız siviller de hayatlarını kaybetti. Foreign Policy dergisinin Türkiye baskısının son sayısında Loretta Napoleoni Ürdün'ün Zerka kentinde fakir bir aileye doğmuş, beni Hasan aşiretinden Ahmet Fazıl el Haleyle'nin nasıl Ebu Musab elZerkavi olduğunu anlatıyor. Liseyi terk ettikten sonra kendini bir çeteye atıp içkiye vuran Zerkavi, kısa sürede esrar bulundurmaktan ve cinsel saldırganlıktan hapse atılır. Hapiste tanıştığı radikal İslamcılar'dan ilk Cihad derslerini alır ve davaya katılır. Hapisten sonra evlenir. Cihad'a katılmak üzere Afganistan'a gider.
İlk eylemi BM'ye karşıydı Afganistan'da Filistinli selefi, düşünür ebu Muhammed el Makdisi ile tanışır. On yıl süren kader ortaklıkları başlar. İkili 1993'te Ürdün'e gider. Orada yakalanıp hapse atılırlar. Zerkavi aylarca hücre hapsinde tutulur. O dönemde hayata ve davaya yaklaşımı şekillenir. Rehinelerinin boğazlarını kestiği videolar sayesinde dünyanın da haberdar olduğu şiddet düşkünlüğü ortaya çıkar. 1999'da aftan yararlanıp hapisten kurtulur, tekrar Afganistan'a döner. Bu kez Usame bin Ladin ile tanışır. Biri Arap aleminin en zengin ailelerinden, diğeri ise yoksulluğun diplerinden gelmiş ikilinin karşılaşmasından ortak tavır çıkmaz. Çulsuz Zerkavi, zengin Arap seçkini bin Ladin'e biat etmez. ABD'nin Irak'a açacağı savaş yaklaşırken Zerkavi'nin algılayışı değişir. ABD'yi birincil düşman olarak görmeye başlar. 2002 sonlarında Irak'a geçer. ABD'ye karşı hemen harekete geçmez, kendisine uygun şartların oluşmasını bekler. 2003 Ağustos'unda iki farklı hedefe saldırarak hem varlığını, hem de hedeflerini ortaya koyar. İntihar saldırılarından ilki BM temsilciliğine karşı yapılır. Diğeri ise ikinci eşinin babası tarafından Hazreti Ali'nin türbesine yönelik olarak, Şii liderlerden Bakır el-Hekim namazda iken gerçekleşir. Zerkavi'nin Irak'taki savaşı ABD ve yandaşlarına karşı olduğu kadar, hatta ondan da şiddetli şekilde Şiiler'e karşı yapılacaktır.
Şii-Sünni çatışması yarattı 2004 Aralık ayında Ladin'in Zerkavi'yi Mezopotamya'daki el Kaide'nin emiri ilan ettiği tarihe kadar aralarında yazışırlar. Zerkavi'nin temel amacı, Irak'ta ulusal bir direnişin önüne geçmektir. Cihadcılar'ın Şii ve Sünniler'in ortak hareket etmesi halinde devre dışı kalacağından korkar. Şii-Sünni çatışmasını körüklemek üzere, nefret ettiği Şiiler'e karşı dehşet verici eylemlere girişir. Mezhep çatışmaları istediği boyutlara çıkmayınca, geçen şubat ayında Samarra kentindeki Şiiler'in en kutsal ikinci mabedi Askeriye camiine saldırır. Mezhepler arası savaş patlar. Bir ihbarla yerinin bulunması, Iraklı Sünniler'in de bu yabancıdan artık bıktıklarının bir göstergesidir belki. Zerkavi'nin öldürülmesi, Irak'taki sicili ebu Gureyb'den sonra Hadise kentindeki katliamla da iyice lekelenen ABD'nin dertlerini bitirmez. Şiiler'le Sünniler'in birlikte hareket edebilmesinin yolunu bile açtığı söylenebilir. Bu nedenle de Irak'taki son ümit, yeni hükümetin güvenlik sorununu hallederek hükümet edebilecek iradeyi üretebilmesidir. Bu da öncelikle Sünni ve Şii temsilcilerin iktidar paylaşımında anlaşmalarına ve Sünni Arap ülkelerinin kısa vadeli hesaplarla şiddeti desteklemekten kaçınmasına bağlıdır.
|