Başörtülü hükümet...
Uzun zamandır rahatsızlığı görüyorum... Çok zamandır söylenenlerin farkındayım... Görüyorum ki laik ve Cumhuriyetçi insanların bir kısmı , başörtülü bakan eşlerinin Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmesinden rahatsızdır... Yabancı hanım konuklar karşısında Emine ve Hayrünnisa hanımlarla arkadaşlarının örtülü görüntülerinin Türkiye Cumhuriyeti'ndeki kadınları temsil etmediğini söylemekteler... En son Bekir Coşkun da "Kaldıramıyorum" deyince konuşmak farz oldu... Atatürk'e ve Cumhuriyet'e gönülden bağlı kesimlerin, Türk kadınını temsilen hemen hepsi başörtülü olan bakan eşlerini kaldıramamaları doğaldır... Söyledikleri doğrudur... Hükümet yüzde 30'lardadır... Buna karşın hükümetin neredeyse bütün hanımları örtülüdür... Yabancı misafirlerle buluşmalarda, Türkiye'deki tüm kadınlar başörtülüymüş gibi görüntü verilmektedir...
Soru şudur: Bakan eşleri, resmi davetlerde kamu görevi yapmıyorlar mı?.. Kamu görevi yapanlarda başörtüsü yasak değil mi?.. Başörtüyle Türkiye temsil edilebilir mi?.. Açık söyleyeyim... Ürdün Kraliçesi Rania, batılı görüntüsüyle müthiş güzel ve çağdaş pozlar verirken, Türk kadınını temsilen sadece örtülü hanımları resimde görmek belki Türkiye'nin imajını doğru vermeyecektir... Bütün bakan eşleri böyle olduğuna göre, Türkiye'deki kadınların da büyük çoğunluğu böyle zannedilecektir... Açık kadınlar, Türkiye'de azınlık hatta marjinal sanılacaktır... Türkiye'nin de aslında diğer İslam ülkeleri gibi aşırı muhafazakar bir yapıya yöneldiği varsayılacaktır... Belki de bu görüntüye bakarak birçok yabancı, Türkiye ile Pakistan arasındaki farkı fark edemeyecektir... Büyük çoğunluğu çok farklı ve batılı bir giyimi benimseyen Türk kadını kendini ifade edemeyecektir...
Bunların hepsi doğru... Bunların hepsinden rahatsızlık duyulması da mantıklı... "Bu durumu kaldıramıyorum" demek de anlamlı... Ama doğru, mantıklı ve anlamlının hepsi, bir durumun önüne geçemiyor... Soruyu tersten sorunca ne demek istediğim anlaşılacaktır... Bu hanımlar ne yapmalıdır?.. Başörtülü oldukları için, yabancı bakanların eşlerinin karşısına çıkmaktan kaçmalı mıdır?.. "Benim başım örtülü... Türk kadınını temsil edemiyorum... Onun için sizi karşılayamıyorum" mu demelidir?.. Bakan eşlerini davet etmeyip, "Ne halleri varsa görsünler, ben dışarı çıkamayacağım" diye mi deklare etmelidir?.. Kocasıyla beraber yurtdışına zinhar gitmemeli midir?..
Bir bakan eşine "Sen aslında yoksun" demek değil midir bu?.. Böyle bir seçilmiş hükümet, böyle bir demokrasi, böyle bir temsil olabilir mi?.. İçine, şöyle ya da böyle sindireceksin... Sonuçtan mutlu olmasan da oyunun adı demokrasi diye sevineceksin... Bunu içine sindirebilirsen, Cumhurbaşkanlığı için bir uzlaşma anlamlı olabilir... "Evet benim hükümetim tamamen muhafazakar, eşleri de başörtülü... Türkiye'nin öyle değil... Ama hükümetin öyle... Ne yapayım demokrasi böyle" diyebiliyorsan hukuku ve demokrasiyi sindirmişsindir... O zaman Cumhurbaşkanlığı makamının daha geniş tabanlı olmasını gönül rahatlığıyla isteyebilirsin... Yoksa... Yoksa her şeye karşı çıkan anlayışla hayat mümkün değil arkadaş...
|