|
|
Kulüp kanalları holiganizme prim vermemeli
GEÇEN hafta BJK TV'de, Tümer'in Beşiktaş formasıyla Fenerbahçe tribünlerine yaptığı uygunsuz işaretler ve sarı-lacivertli kulüp hakkında söylediği kötü sözler ekrana taşındı. BJK TV, sözde kendilerine ihanet edip Fenerbahçe'ye transfer olan milli futbolcuyu cezalandırmak istemişti. Doğrusu bu tavrı hiç de şık bulmadım. Zaten Tümer de konuyla ilgili olarak BJK TV'ye dava açmaya karar vermiş. Kulüp kanallarının, kendi camialarını koruyup, kollamalarını son derece doğal bir refleks olarak değerlendiriyorum. Ama rekabeti çirkinlik boyutuna taşımamak, holiganlığı özendirmemek koşuluyla. Bana göre hem FBTV'nin hem de BJK TV'nin öncelikli hedefi, televizyonun görsel gücünü kullanarak, kulübe maddi katkı sağlamak olmalı. Promosyon ürünlerinin tanıtımını yapmak, kombine bilet satışlarını arttırmak, taraftarın ihtiyaç duyduğu bilgi akışını sağlamak, kulüp hakkında dezenformasyon denilen kasıtlı yanlış bilgilendirmelerin önüne geçmek dururken, eski futbolcularla ilgili kan davası gütmek hiç de doğru bir yaklaşım değil. Eminim, hem BJK TV'nin hem de FBTV'nin değerli yöneticileri için "Tümer Vakası" önemli bir tecrübe yerine geçer. Zira tribün savaşlarıyla mücadele etmekte zorlandığımız bir dönemde, bir de televizyon savaşlarına hiç mi hiç ihtiyacımız yok!
|