| |
Siyasette kolay yol kamplaşmaktan geçer
En zor meslek herhalde "Siyasetçilik" tir.. Ünlü kalp cerrahı De Bakey'e ait bir anekdotu hep hatırlarım. De Bakey bir otomobil tamircisine kalp ameliyatı yapıp, kalbe giden üç damarını değiştirmiş. Adam ameliyat ücreti olarak De Bakey'e 30 bin dolar ödemiş. Bir süre sonra De Bakey'in otomobili arıza yapmış. Kalp damarlarını yenilediği tamirciye götürmüş aracını. Tamirci iki saat uğraşıp, motordaki arızayı gidermiş ve tamir bedeli olarak 300 dolar istedikten sonra şu soruyu yöneltmiş De Bakey'e: - Doktor bu adalet midir? Siz benim kalbimi tamir edip 30 bin dolar aldınız. Ben sizin aracınızı tamir edince 300 dolar alıyorum? De Bakey adamın sorusuna karşı gülümseyerek şu cevabı vermiş: - Ben senin kalbini tamir etmek için kalbini durdurmadım ki. Sen de motoru tamir ederken onu durdurmasaydın, herhalde ücretin farklı olurdu. Demokratik ülkelerde "Siyasetçilik" de böyle bir meslek. Hem sağlıklarla hem de hastalıklarla dolu bir toplumun yaşamını durdurmadan, onu geliştirecek, sorunlarını çözeceksiniz. Değişik kesimlerin ve çıkar gruplarının birbirleriyle kavga etmeden hoşgörü ortamı içinde birlikte yaşamalarını sağlayacaksınız. Daima gideri gelirinden fazla olan bir kamunun, tüm hizmetlerini ve altyapı yatırımlarını sürdürmesini temin edeceksiniz. Sizin gibi düşünmeyen ve hatta sizi düşman gibi görenlerin de, güvenliğini, refahını, mutluluklarını gözeteceksiniz. Dicle kıyısındaki çoban koyunu kaybettiğinde de, Nişantaşı'ndaki dükkan soyulduğunda da bunun sorumluluğu "Can ve mal güvenliği yok" denilerek size yüklenecek. Ülke bireylerinin ve toplumun karmaşık sorunları, sizin yaşamınızın sürekli öncelikli gündem maddesi olacak. Egemenlik alanınızın ötesinde bulunan ve gücünüzün ulaşamadığı dış konjonktürden kaynaklanan sorunlardan ötürü bile siz sorumlu tutulacaksınız. Başarılarınız hemen unutulacak ama başarısızlıklarınız sürekli yüzünüze vurulacak. Özel hayatınız kalmayacak. Tanımadığınız ama sizin kadronuzda bulunan insanların ayıplarının faturası da size kesilecek. Ne yaparsanız yapın yıpranacak ve sonunda istenmeyip, değiştirileceksiniz. Eğer "Muhalefetteki siyasetçi" iseniz, durumunuz çok farklı değildir. İktidara alternatif olduğunuz için, tüm bu sorunlar sizi de beklemektedir. Sizin de yaşamınız hiç tanımadığınız milyonlarca insanın ve toplumun hayatına endekslenmiştir. İktidarın çözemediği problemlere sizin çözüm üretmeniz beklenmektedir. Bu en zor mesleği kolay hale getirmenin yolu, yurttaki ve dünyadaki sayısız sorunları yok sayıp, siyaseti ya "Rejim kavgası" na ya da "İdeolojik kamplaşma" ya endekslemekten geçer. Bunu bizim kolaycı siyasetçiler "Kayıp yıllarımız" da sürekli böyle yaptı. Sağ-sol kavgasının rüzgarında Türkiye'nin evrensel uygarlık ve gelişme yarışında geri kalıp, patinaj yaptığı unutturuldu. Düşünce odakları ve medya da bu rüzgara kapıldı ve "Gerçek sorunlar" ın çoğu, çözümsüzlüğe terk edilip, 21'inci yüzyıla aktarıldı. Şimdi de benzer bir kolaycılığı, "Laikçi-şeriatçı" kamplaşması içinde ülke siyasetine taşımak isteyenler var. Artık mide bulandırıcı hale gelen temcit pilavı, bugün de "Rejim tehlikede" sloganı ile siyasetin gündemine egemen kılınmak isteniyor. Geçen yüzyıldan bugüne aktardığımız "Güneydoğu sorunu", "Kıbrıs sorunu", "Bölgesel sosyal adaletsizlik", "İşsizlik", "Eğitimdeki darboğazlar", "Sağlıksız kentleşme" benzeri konular siyasetin ana gündemini oluşturmuyor.
YENİ SORUNLAR Üstelik içinde bulunduğumuz 21'inci yüzyıl hemen yanı aşımıza "Irak sorunu" gibi bir dev boyutlu problem de getirdi. Buna bağlı olarak bir de "Enerji sorunu" var gündemde. Ayrıca üyesi olmayı hedeflediğimiz AB, din merkezli bir "Yabancı düşmanlığı" çemberine sıkışmış gibi. Dünyanın yeniden yapılandığı, haritaların değiştiği, "Demokrasi" ile "Güvenlik" kavramlarının karşı karşıya getirildiği bir dönem bu. Global dengelerde yeni güç merkezleri oluşmakta. Süper güç ABD'de bile kimse "Birlik" ten söz edemiyor. "Birlik" in simgesi olan başkan, tarihin en düşük desteklenme oranına sahip. Bizim siyasetçilerimiz de düşünce üreten odaklar da bir tercih yapmak zorundalar. Geçmişte toplum sağsol kavası içinde kamplaşırken, siyaset etmek kolaylaşmıştı. Şimdi yine aynı yol seçilir ve laikçidinci kavgası içinde siyasi kolaycılık yolu seçilirse, bunun sonuçları geçen yüzyıldakinden daha dramatik olabilir. Akşam yandaşları ile oturup, "Yarın hangi açıklama ile gerginliği sürdürelim" arayışının yapıldığı tarz bir siyasetçilik, sadece günlük kolaycılıktır. Belirli vadede bu felaket getirebilir. Ayrıca "Temcit pilavı" gerçekten kokmuş ve mide bulandırıcı hale gelmiştir.
|