Çay, sağlığınız açısından ciddi bir iştir
Ünlü medyatik bir hekim tarafından piyasaya "çay"la ilgili yeni bir kitap çıkarıldı. Bilenlerin deneyim ve bilgilerini paylaşmasını sağlaması bakımından kitap yazılması güzel bir şey. Yazarın daha önceki kitapları ile ilgili, tercihlerine ve uygulamalarına tam olarak katılmasam da, olumsuz bir şey söylemem söz konusu değil. Kendi yorumu ve tercihleri. Bir başkası aynı bulguları farklı şekilde yorumlayarak daha farklı bir tedavi uygulayabilir. Bu da tedavi zenginliğini, çeşitliliğini sağlar. Ancak söz konusu çay olunca ve içerisindeki bilgiler büyük ölçüde yanlış ve abartılı olunca, bir bilim adamı olarak endişelerimi ortaya koymanın görev olduğunu düşünüyorum. İsterseniz kitaptaki kanımca önemli yanlışlıklardan bazılarını inceleyelim. Astragalus çayı tamamen uydurma. Çin geleneksel tedavisinde bağışıklık sistemi üzerinde etkisi nedeniyle önerilen tek tür Astragalus membranaceus, Türkiye'de bulunmuyor. Ülkemizde ise Astragalus'lar geven adı ile bilinir ve 450-500 kadar türü Anadolu'da bulunmaktadır. Ancak hiç biri tedavide kullanılmaz. Türkiye'deki geven türleri üzerinde yaptığımız bilimsel çalışmada bağışıklık sistemi üzerinde kayda değer bir etkisi bulunmadığını gözledik. Zaten Anadolu'da da sadece üç türün köklerinden kitre zamkı elde edilir. Diğer türler hayvan yemi olarak kullanılır. Ancak bazı türlerinde kanserojen nitro bileşikleri tespit edildiğinden hayvanlar için de riskli olabilir. Kitaptaki tanıma göre Astragalus'un kitre olduğunu öğrenen herbalist vb. kişilerin bu kökleri çay olarak pazarlamaları halinde söz konusu olabilecek tehlikeleri düşünebiliyor musunuz? Bir başka çay ise Çuha çiçeği veya Akşam sefası çiçeği. Her iki isim de uydurma ve tamamen farklı bitkilere ait; Akşam sefası, Mirabilis jalapa, Çuha çiçeği ise İngilizce adı Primrose olan Primula türlerinin adı. Kitapta kasdedilen bitki Evening Primrose ise Oenothera biennis. Bu bitki Türkiye'de ender bulunur ve halk tarafından da tanınmaz, bir kitapta yer alan "eşek otu" ismi ise genellikle işe yaramayan bitkiler için kullanılan bir ifade. Piyasada Evening Primrose Oil olarak tohum yağından hazırlanan ilaçlar menapoz şikayetlerinin giderilmesinde öneriliyor. Peki çay hazırlayarak suda çözünmeyen yağın etkisinden ne derecede yararlanılabilir?
ÇEŞİT ÇEŞİT ÇAY İlginç bir diğer örnek ise elma çayı. Elma çiçeği ya da kurutulmuş elma kabuğunun çay olarak kullanıldığı belirtildikten sonra, meyvenin sağlık için yararları sıralanmış. Belirtilen yararlar ise büyük ölçüde meyvanın içteki yediğimiz beyaz kısımlarında bulunan "pektin" bileşenlerine bağlı. Yani, kullanımı önerilen kısımlar pektin taşımıyor! Ginkgo biloba yaprak çayı bir başka ilginç örnek. Özellikle "bellek sorunları" için önerilen bu bitkinin kitapta önerilen dozu 80-150 mg yaprak ekstresi olarak belirtilmiş. Dikkatiniz çekerim, "yaprak tozu" değil "yaprak ekstresi". Basit bir hesapla, sizin günlük önerilen miktarı alabilmek için her gün 50-60 fincan çay içmeniz gerekir! Keten tohumu çayı önerisi de ilginç. Hazırlama önerisi ezilmemiş bir tatlı kaşığı tohumu bir bardak suda 20-30 dakika bekletip tohumların suyu sıkılmadan süzülmesi. Tohumun dış zarfı dayanıklı, parçalanmadan suya atıldığında içerisindeki yağlı bileşenlerin suya geçmesi söz konusu değil. Dışındaki müsilaj bileşenleri çaya geçer, bu durumda sadece boğaz yumuşatıcı ve balgam söktürücü etkisi söz konusu olabilir. Dolayısıyla yağlı bileşenlerin veya posanın kabızlığı önleyici, kan şekerini düşürücü, tok tutucu, vb. etkileri söz konusu olamaz. Mate çayı, kitapta da belirtildiği gibi, kafein içerir, hem de yüksek oranda. Kafein taşıyan bu çayın "kalbi rahatlatır" veya "uykusuzluğu giderir" şeklinde önerilmesi ne derecede doğru olur? Çok miktarda çay ve kahve içip rahat uyunabilir mi? Bir de modern tıpta "kanı temizler" şeklinde bir etki tanımı bulunmamaktadır. Bu şekilde örneklerden kitapta bol miktarda var, hepsini incelemeye gerek yok. Kitapta bitkilerin doğru olmayan kâh Türkçe, kâh Latince, kâh İngilizce isimleri ile verilmesi de sakıncalı. "Çay", modern tedavi uygulamaları arasında pek yer bulamasa da, fitoterapide bilhassa sağlıklı yaşam önerileri arasında önemli bir konumdadır. Uzman kişiler tarafından ve bilinçli olarak uygulandığında tedaviye önemli katkılar sağlayabilmektedir. Çayın insan sağlığındaki önemi nedeniyle, hazırlanması ve içilmesi Uzakdoğu toplumlarında kutsal bir törene dönüştürülmüştür. Fast-food yaklaşımı ile içilen çaydan yeterli yarar sağlanabileceğini de sanmıyorum. Bu kitapta belirtildiği şekilde gerçekdışı öneriler, 'çay' kavramını ciddiye almamak ve zedelemenin ötesinde toplum sağlığı bakımından da risk oluşturabilecektir.
|