|
|
Faili meçhul saldırılar!
Ankara'da, devletle hükümeti zıt kutuplara düşüren, vatandaşın seyirci, piyasaların fırsatçı, IMF'nin pusuda olduğu baş döndürücü olaylar yaşanıyor. Hükümet cephesinde, "siyasi istikrarsızlaştırma operasyonu var" havası hakim. IMF ve AB çapasına tutunmak için gereken her şeyin yapıldığını savunuyorlar. Neler mi? 1- IMF ile İlişkiler: 3. ve 4. Gözden Geçirme Çalışması birleştirilerek tamamlandı. 4.5 milyar YTL mali önlem konusunda mutabakata varıldı. Yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefine tavizsiz ulaşılması, sektörel vergi indirimi yapılmaması, sürpriz gelirlerin harcanmaması kararlaştırıldı. E daha ne olsun? 2- AB Süreci: 18 başlıkta tarama süreci tamamlandı. Ekim 2006'ya kadar tüm başlıklarda tarama sonuçlanacak. Bu ay, eğitim-bilim-kültür başlığında müzakere başlayacak. 9. Uyum Paketi Meclis'te. İki Meclisimiz yok. Gündem yoğun.
3 yıl öncesinden farklar Hükümetin etkin isimlerine, "Büyü bozuldu" dediğinizde hemen Nisan 2003'ü örnek gösteriyorlar. Bu tarih niçin önemli? Çünkü, Irak Savaşı ve sonrasında da belirsizlik havası doğduğunu, büyük fırtınalar atlatıldığını anlatıyorlar. Oysa mevcut durum 2003 yazına göre çok değişik özellikler arzediyor. Neden? 1- 3 yıl önce sermaye akacak yer arıyordu. 2- Türkiye bu ölçüde cari açık vermiyordu. 3- Kimse seçimi konuşmuyordu 4- Siyasi tansiyon bu kadar yüksek değildi. 5- Piyasalarda olumlu beklenti hakimdi. Bugün, "Enflasyon patinajı" yaşanıyor. Çeteler ortaya çıkarılırken, "ekonomiye yönelik saldırılar faili meçhul" kalıyor. Hükümet, içe kapanıyor. "Benim adamım söylerse doğrudur" veya "Doğruyu benim adamım söyler" anlayışına teslim oluyor. Zamanında gelen uyarıları pek dikkate almıyor.
Çankaya yolunda fırtına Geçtiğimiz cuma akşamı TRT'de yayınlanan İktisatçı Programı'nda konuk ettiğimiz Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'dan aldığımız sinyaller de hükümetin Kasım 2007'den önce seçime gitmeme kararlılığında olduğunu gösteriyor. Vatandaşların, "Çankaya Seçimi yeni mali dalgalanma yaratmaz mı?" sorusuna Babacan, "Açıkladığımız bir programımız var. Biz, işimize bakıyoruz" demekle yetiniyor. Merkez Bankası'nın önünde "Cumhuriyet Merkez Bankası" yazıyor. Bir cumhuriyet kurumuna yapılan atamanın, uzlaşmaya değil inatlaşmaya sahne olması eleştiriliyor. Bir başka cumhuriyet kurumuna yani Köşk'e ilişkin seçim provasının Mart 2006'da Merkez Bankası'nda gerçekleştirildiği öne sürülüyor.
|