Çimento sektöründeki canlanmayı fırsat bilerek kurulan yeni fabrikaların faaliyete geçmesiyle, fiyatların 1-2 yıl içinde önemli oranda düşmesinin tahmin edildiği bildirildi.
Hazine Müsteşarlığı verilerinden alınan bilgilere göre, çimento sektörü için 2005 yılında 5 yeni komple yatırım için teşvik belgesi alınırken, 626,6 milyon YTL'lik yatırım ve 846 kişilik istihdam taahhüdünde bulunuldu. Bir fabrika da 4 milyon YTL'lik yenileme yatırımı taahhüdü karşılığında yatırım teşvik belgesi aldı.
Halen 42 milyon ton klinker ve 52,5
milyon ton çimento üretim kapasitesinin bulunduğu Türkiye'de, son dönemde inşaat sektöründeki büyüme çimento yatırımlarının da artmasına neden oldu.
Öğütme tesisleri de göz önüne alındığında yıllık çimento üretim kapasitesinin, verilmiş teşviklerle ve başlanmış yatırımlarla 2010 yılına kadar 83,2 milyon tona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da en iyimser tahminle o yılki ihtiyacın 30,9 milyon ton üzerinde olacak.
Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF) tarafından hazırlanan rapora göre ise çimentoda oluşacak fazla kapasitelerin ihracat yoluyla kullanılması da bugünkü kadar kolay olmayabilecek.
Bugün tüm dünyada yaşanan konjonktürel durum, zaman içinde normale dönecek ve o zaman sadece Türkiye için değil tüm dünya piyasalarında ciddi arz fazlası ortaya çıkacak. Böyle durumda ise bugün yaratılan fazla kapasitelerin atıl duruma düşmesi dolayısıyla da yapılan yeni kapasite yatırımlarının karlılığı yok etmesi kuvvetle muhtemel görünüyor.
Çimento sektörü, 2006 yılı büyüme tahminlerini yüzde 6 ile yüzde 8civarında hesaplamasına rağmen, yıllık büyümenin yüzde 25'leri bulacağı tahmin ediliyor.
''SEKTÖRÜN SİGORTASI İHRACAT''
Sabancı Grubu'na bağlı ÇİMSA Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Yılmaz Külcü, inşaat sektörünün ev tekstilinden ahşap ve plastik sektörüne kadar birçok sektörü peşinden sürüklediğini, ancak sektördeki canlılığın bölgelere göre farklılık gösterdiğini bildirdi.
Külcü, çimento piyasalarında fiyatın, arz ve talebin durumuna göre piyasada belirlenirken, üretim maliyetlerindeki artışların da fiyatları etkilediği ifade ederek, şunları söyledi:
''Çimento enerji yoğun bir üretimdir ve bu nedenle dünya genelinde ve ülkemizde enerji maliyetlerindeki artışlar, bilhassa petrol fiyatlarına bağlı nakliye fiyat artışları, çimento maliyetlerini sürekli artırmaktadır.''
Külcü, maliyete rağmen, çimentoda fiyat artışının abartıldığını, iddia edildiği gibi yurtiçi ve yurtdışı fiyatlarında uçurum bulunmadığını ifade ederek, ''Yurtdışıyla uzun vade için yapılan bağlantıda elbette fiyat düşük olacaktır. Ancak, Irak'a gönderdiğimiz çimento ile yurtiçi satışlarımız hemen hemen eşit düzeyde'' dedi.
Sadece yurtiçi piyasa düşünülerek çimentoya yatırımı doğru bulmadıklarını, çimentoya yatırımın yurtiçi talep dikkate alınarak yapılması gerektiğini ifade eden Külcü, her sektörde olduğu gibi çimento sektöründe sektörün sigortasının ihracat olduğunu vurguladı. Külcü, şunları kaydetti:
''İnşaat sektöründe, dolayısıyla bu sektörün beslediği kollarda hareketliliğin, önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerin de etkisiyle 2 yıl daha süreceğini tahmin ediyoruz. Yeni yatırımlar devreye girdiğinde ise 1-2 yılda çimento fiyatlarında düşüş olacak. Çünkü arz, talebin çok üzerinde olacak.''