|
|
Ayhan Işık çok soğuk bir adamdı
Parla Şenol'un anıları arasında; Sadri Alışık'la çevirdiği bir film setinde yaşadıkları var. Ayrıntılar kitapta ama kısaca şu kadarını anlatabilirim; Şenol'un bir film galasına yetişmesi için setten erken çıkması gerekiyor. Ama Alışık çekimi uzatıyor. Belki çocukluk, belki yıldız kompleksiyle küçük Parla, sinirinden ellerini sıkıyor. Bugün bile elinin üzerindeki tırnak izlerini görebildiğini söyleyen Şenol, "Çok mutsuz olmuştum, nefret etmiştim Sadri'den" diyor.
* Bu yüzden mi Sadri diye sesleniyorsunuz? Sadri deyişimin nedeni sadece kızdığım için değil, canlandırdığı tipin halk tipi olması dolayısıyla da... O biraz insanların canlandırdığı kimliklerle de örtüşüyor.
* Normalde öyle bir insan mıydı? Ben normalde de biraz kendisine yakın olduğunu düşünüyorum. Mesela oğlu Kerem'i çok sıcak buluyorum. Onu sıcak bulduğum için de, dönüp baktığım zaman Sadri'ye de haksızlık etmiş olabileceğimi düşünüyorum. Ama bu olay beni çok yaralamıştı. Bunu hiç unutamadım.
* Hatırladığınız yegâne şeylerden biri bu galiba... Çok net hatırladığım bir olay. Sadece hangi gala olduğunu karıştırıyorum.
* Ayhan Işık'ı da pek sevmediğinizi söylüyorsunuz. Soğuktu, çok ciddiydi. Ben biraz neşeli bir insanım, ben temas severim, temas insanları birbirine yaklaştıran bir şey. O çok mesafeliydi, uzaktı. Onun gözünde bana karşı bir sevgi pırıltısı gördüğümü hatırlamıyorum. Ama Fikret Abi (Hakan) bakarken içi titrerdi.
* Ama Fikret Hakan da sizi yıllar sonra hatırlamamış... Bir gece hatırlamadı, sonra çok konuştuk telefonda. Ama o gece tanımadı. Ben balayındaydım, bara gittik, tam yanımdaydı. Fikret Abi 'nasılsın' dedim, baktı bana... 'Parla ben' dedim, 'Haa merhaba, siz nasılsınız' dedi, döndü. Kırıldım, çünkü çok sevdiğim bir insandı.
* Onunla kaç film çekmiştiniz? 'Bana Annemi Anlat'... E şu anda hatırlamıyorum... Zorlarsam çıkarırım da...
* Peki Ediz Hun için de ilginç bir şey söylüyorsunuz: 'Dipfrizden mi çıktın be adam!..' Evet evet... Hâlâ aynı Ediz Hun... Eskiden neyse... Yüzünde bir kırışıklık bile pek yok. İfadesi, beyefendiliği... Mesafeli sıcaklık onunki, İngiliz asilzadeleri gibi...
* Filiz Akın'la olan anınıza gelelim... Hatırladığım kadarıyla... Türker Abi (İnanoğlu) çok ilgi duyuyordu Filiz'e... Bir-iki kere Türker Abi bizi gönderdi Filiz'e... 'Türker Abiyle evlensen ne kadar güzel olur, ne kadar yakışırsınız' falan dedim. Çünkü Türker Abi 'öyle söyle' dedi. Ama nikahlarına çağırmadılar. Bu da çok kırıcı bir şeydi. Belki de ben yaşananlara başkalarından daha fazla değer veriyorum. Bu kadar ilişkide olduğun birinin seni hatırlaması gerektiğini düşünüyorum.
* Görüştünüz mü daha sonra? Birkaç defa görüştük.
* Filiz Akın'la görüşüyor musunuz? Hayır.
* Yani bu hissinizi bilmiyorlar, bunu ilk kez kitapta dile getiriyorsunuz? Evet.
* Peki kitapta yer alan bu isimlerden herhangi bir tepki geldi mi? Henüz gelmedi.
|