|
|
|
|
|
|
Londra tarzını benimsemiş bir adam
Uzun yıllardır tiyatroyla iç içe olmasına rağmen yıldızı son dönemde 'Ihlamurlar Altında' dizisiyle parlayan Sinan Tuzcu, bıyıkları olmadan kendini çirkin buluyor.
Çocukluk yıllarında tiyatrocu olma aşkı içine düşen ve lise yıllarında kesinlikle oyuncu olmaya karar veren Sinan Tuzcu, ilk sinema filmi olan İnşaat'la yakaladığı başarıyı 'Ihlamurlar Altında' adlı televizyon dizisiyle devam ettiriyor. Lonra'da tiyatro adına birçok çalışmalar yaptığını söyleyen Tuzcu; "Orada tiyatronun barında çalışmaktan ışıklandırmaya kadar birçok şey öğrendim" diyor.
* Hep gözde bir erkek miydiniz? Gayet ortalama bir erkektim. Bu, yaşam tarzıyla da alakalı. Tiyatroyla ilgilenen, ışık yapan, arada seslendirmeye giden, kafasında hep yurt dışı olan bir insandım. Yurt dışında yaşadığım zamanlardan gelen bir alışkanlık olarak rahat giyinen, ukalaca söylemek gerekirse 'Londra tarzı'nı benimsemiş bir adam olduğum için gözde olduğumu söyleyemem.
* Sinan Tuzcu nasıl biridir? Evde oturmayı severim. Gezmeyi de çok seven bir adamım ama doğal gezilerden hoşlanmam. Arabama binip, yanıma kız arkadaşımı alıp turlamayı çok severim. Gece dışarı çıkıp, o gürültüyle uğraşmak çekici değil. Mutfakla aram çok iyidir. Antepli'yim Doğu mutfağını iyi yaparım.
* Antep'ten İstanbul'a ne zaman geldiniz? Dokuz yaşında geldim. Ama bir ayağım hep Antep'te oldu. Çocukluğumda yaşadığım Antep daha modern bir şehirdi. Bana sorarsanız şimdi ileriye gideceğine geri gidiyor. İnsanların kafası ters yöne işliyor.
ALNIMDAN ÖPTÜ
* Tiyatrocu olmaya nasıl kara verdiniz? Çocukluğumdan beri aklımdaydı. Antep'e Kenter Tiyatrosu geldiğinde, Müşfik Hoca bizim evde kalırmış. Onun fotoğrafları, yatağı derken yarı müze görünümlü bir evde büyüdüm. Lisede kesin kararımı verdim. Erol Günaydın sahnede seyretmişti ve beni alnımdan öpmüştü. O an 'benim mesleğim oyunculuk' dedim.
* Daha önce hangi projelerde yer aldınız? İnşaat ilk filmim oldu. Sadece iki gün çekimim vardı ama geri kalan zamanımı da hep sette geçirdim. Çünkü Ömer Vargı bir okuldur, ondan ne öğrensem kârdır diye düşündüm. Daha önce bazı dizilerde ufak tefek rollerim oldu. Arada bir de Londra maceram var. Orada tiyatro adına birçok şey yaptım. Tiyatronun barında çalışmaktan, ışıklandırmaya kadar çok şey öğrendim. O binanın içinde çalışmak bile ayakta tutuyor insanı. Ah, bir de Türkiye'de yapsam bunu! Sonra da Ihlamurlar Altında dizisi geldi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|