|
 |
 |
 |
 |
| Ağırlamak bir sanattır
|
|
Dünyaca ünlü markaların iş başarılarını anlatan kitapta bir Türk; Hillside Beach Club. Projenin başı Edip İlkbahar 'Turizme katkı sadece televizyon reklamı yapmakla olmaz,' diyor. 'Ben olsam sokaktaki adama yönelik projeleri desteklerim'.
Elimde bir kitap. Çok satanlardan. See, Feel, Think, Do. (Gör, Hisset, Düşün, Yap) Yazarı ünlü bir İngiliz yönetim danışmanı, Shaun Smith. Smith, kitapta iş dünyasının başarılı liderlerinin sezgilerini kullanarak, şirketlerini hedefledikleri sonuçlara nasıl ulaştırdıklarını anlatmış. Kitapta yok yok. Virgin, Sony, Pepsi, Harley Davidson, Cathay Pacific, Apple, Land Rover, Amazon ve... Şimdi sıkı durun. Hillside da var. Bizim Hillside. Fethiye'deki. Bu kadar dünya devinin içinde bir Türk markası da başarı öyküsüyle yer alıyor, iyi mi? Hem de tam altı sayfa. Ufak bir araştırma yaptım. Meğer Shaun Smith Türkiye'ye gelmiş, Hillside Beach Club'da kalmış ve bu markanın tatil kavramı üzerine getirdiği yaratıcı çalışmalara hayran olmuş. "Oradaki özgür yönetim anlayışı ve müşteri memnuniyeti diyor," başka bir şey demiyor. Bir de operasyonun başındaki Edip İlkbahar'dan bahsediyor. Alarko Holding'e bağlı Hillside Leisure Grubu'nun kurucusu ve CEO'su. Onunla söyleşi yapmak zor. Şimdiye kadar çok kaçmış gazetecilerden. Elinde küçük bir defteri var. Akıl defteri. "Herkesten bir fikir alabilirim," diyor gülerek. Öylesine pozitif öylesine işine âşık birisi Edip İlkbahar. Peki nedir yaptığı çalışmanın farkı? Nedir o ve çalışma arkadaşlarının başarısının sırrı? Hepsi kitapta aslında.
GÖRMEK
Ne diyor Smith? Resmin tamamının farkındaydılar. Her toplumda  moda ve eğlence konusunda büyük yön değişiklikleri yaşanır ve bu eğilimler neyin cool (havalı) ve farklı olduğu konusunda beklentileri biçimlendirir.
-(Dayanamayıp soruyorum.) Neyin havalı olup olmadığın nasıl belirliyorsunuz?
-Modadan reklama, popüler televizyondan çok satan kitaplara kadar en önemli trendleri takip ederiz. Müşterilerimizin beklentileri bu trendlere göre değişir.
HİSSETMEK
Smith devam ediyor. Yönetim ekibi potansiyel müşteri kitlesini gözlemleyerek bazı önemli fikirlere ulaşmış. Eğlenceye ve aktiviteye katılıp katılmama ya da sakin bir ortamda rahatlama kararını vermesi gerekenin tesis değil de, müşterinin kendisi olması gerektiğini fark etmişler. Hah tam istediğim konu.
-Bir tatil köyünde en sevmediğim şey sürekli ona buna katılın diyen animatörler.
-Bence kimsenin hoşuna gitmiyor zaten. Ürününüz kitlesel bir ürün olabilir ama müşteriler şahsına özel hizmet almak istiyorlar. Bir topluluğun parçası olmak, tesise tekrar gelmeleri durumunda ismen hatırlanmak ve tanınmak istiyorlar. Profesyonel hizmetin peşindeler. Sıcakkanlı ev sahibi arıyorlar.
-Ben tatil köylerinin kulüp havasında olmasını pek sevmiyorum. Yani mecbur muyum herkese merhaba demeye?
-Mecbur tutmamak lazım. Ama aile havasını oluşturmak gerekiyor. İnsanlar kendilerini tadınık mekânlarda daha rahat ediyorlar. Sürprizleri sevmiyorlar.
DÜŞÜNMEK
Smith ile kitaptan devam ediyoruz. Yönetim ekibi yaratıcılık ve gelişme üzerine kurulu bir şirket kültürü  yaratmak istediklerini biliyordu. Buna da bugün 'Hayal Toplantısı' adını verdikleri oluşumu yaratarak ulaştılar. Konuklarla sürekli temasta olan, müşterilerinin isteklerini bilen ve operasyon kısıtlamalarının da farkında olan bir grup yönetici ve çalışanı bir araya getirdiler. Her yıl toplanıp yeni fikirler üretiyorlar.
-Hep mutluluktan, uyumdan söz ediyorsunuz. Peki çalışanların mutlu olduğu gerçek mi? Mutluymuş gibi yapıyor olamazlar mı?
-(Edip İlkbahar gülümsüyor.) Zannetmiyorum. Biz bir telefon numarası verdik. Diyoruz ki aklınıza gelen her öneriyi açıp hemen söyleyin. Yazılı vermeye falan gerek yok. Önemli olan yaratıcı fikirleri çıkarmak. O öneriler not alınıyor. Daha sonra öneri sahibi çalışana, bu odaları temizleyen de olabilir animatör de, bir teşekkür mektubu gidiyor. Ya önerinizi şu sebepten dolayı yapamayacağız ya da öneri için teşekkürler, bir ay içinde gerçekleştiriyoruz diyoruz. Çalışanlar da operasyona katılmış olmaktan mutlu oluyor.
YAPMAK
Shaun Smith, Hillside için, "Türkiye'nin ucuz tatil bölgesi olarak anılmaya başladığı bir dönemde, yüksek fiyatı yakalamak asıl başarıdır," diyor. Haklı aslında. Standart bir oda için geceliği 500 dolar'a çıkabilen fiyatlara rağmen, Hillside Beach Club sezonun neredeyse tamamını dolu geçiriyor. İngiliz yönetim danışmanını etkileyen bu başarı kuşkusuz sadece Edip İlkbahar'ın başarısı değil, ekibinin de imzasını taşıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
