Fazla naz haz getirmez
Aziz Yıldırım'ın dönüş senaryoları konuşulmaya başlandı. Siz Yıldırım'ın döneceğini iddia ediyorsunuz. Bu arada Sadettin Saran da aday olmak için yönetimden önünü açmasını istedi. Önümüzdeki süreçte Fenerbahçe'yi neler bekliyor? Bu yıl, Fenerbahçe'nin 100. Yılı. Aziz Yıldırım'ın böyle bir sezon başlarken, bu kulübü bırakıp gitmesi ne akla, ne mantığa ne de izana uygun değil. Zaten gelen haberler Aziz Başkan'ın transfer çalışmalarını halen bizzat yürüttüğünü gösteriyor. Fenerbahçe yönetimi, hep birlikte oturmuş. Aziz Başkan'ı bekliyorlar. Ortada gerçekten bir istifa olsa, yönetim kurulu böyle mi davranır? Zaten Fenerbahçe gibi bir camianın 100. yılında, durup dururken istifa edip görevden gerçekten ayrılmak olacak iş değil. Bunu değil Aziz Yıldırım gibi hayatını F.Bahçeye vermiş bir başkan, sıradan Fenerli bile yapmaz. F.Bahçe, yine de bu tartışmalarla bence zaman kaybediyor. Hazırlıkların daha hızlı, daha bilinçli ve daha planlı yapılması gerekir. Bu tartışmaların Fenerbahçe için hiçbir yararı yok. Fenerbahçe'de güçlü kuvvetli hiçbir muhalefet lideri, Aziz Yıldırım'ın bıraktığına inanmadığından ortaya çıkmıyor. Bu durumun artık bitmesinin zamanı geldi. Biraz daha devam ederse camianın sıtkı sıyrılır. Fazla naz kimseye haz getirmez.
Galatasaray'da Canaydın ile Polat arasında bir gerilim olduğu konuşuluyor. Her iki isim de bu söylentileri yalanlıyor. Ancak en son Laurent Robert'in başkan tarafından transfer edilemek istendiği, Polat istemediği için de bu oyuncunun imza atmadığı basına yansıdı. G.Saray'ı olası bir Canaydın-Polat gerilimi bekliyor mu? Canaydın-Polat gerilimi olmasa da Canaydın-Polat görüş ayrılıkları olacaktır Galatasaray'da. Yakından tanıdığımı bu iki insan yoğurdu yiyişten, kaşığı tutuşa kadar her şeyiyle birbirinin zıttı iki kişilik. Olaylara yaklaşımları, üslupları, reaksiyonları ve fikirleri birbirinden tamamen farklı iki karakter. Tek ortak oldukları nokta Galatasaray sevgisi. Bu yıl şampiyonluk geldiği için Galatasaray yönetimin en güzel günlerini geçiriyor. Ancak ben başarı olmadığı günlerde bu iki başat karakterin birbirleriyle görüş ayrılığına düşeceğini tahmin edebilirim. Gerçeği söyleyelim: Özhan Canaydın ile Ergun Gürsoy da bu ayrılıkları sonuna kadar yaşadı. Adnan Polat da yaşayacaktır. Adnan Polat'ın Galatasaray'daki geleceği, bu gibi fikir ayrılığı durumlarından nasıl çıkacağına bağlıdır.
Peki Beşiktaş, sezon öncesi nasıl bir portre çiziyor? Beşiktaş'ın bu sene şampiyon olacak bir kadro oluşturup, şampiyon olmaktan başka hiçbir çaresi yok. Beşiktaş 2 büyüğün karşısında 5 yılda bir şampiyon olacak takım haline düşemez; düşürülemez. Beşiktaş'ın 2 ezeli rakibi Fenerbahçe ve Galatasaray'la aradaki şampiyonluk sayısı farkı 4. Beşiktaş bu farkı, hızlı bir şekilde kapatıp ezeli rakipleriyle başa baş bir duruma gelmelidir. Onun için bu sene her şeyiyle şampiyon olabilecek bir kadroyu kuramayanların sorumluluğu büyüktür. Beşiktaş 2 yıldır, ilk 2'ye giremiyor. Şampiyonluk mücadelesi veremiyor. Ondan önceki yıl da sürklase olduğu sezondu. Bu sene Beşiktaş'ta seçimler var. Yılın ortasındaki seçimlere girerken takım kötü durumdaysa, o seçimin nasıl geçeceğini varsın herkes düşünsün. Sanıyorum düşünüyorlar. Onun için bu yıl yönetimde olağanüstü bir çaba görüyorum. Bekleyeceğiz ve göreceğiz...
|