Yıldırım ya da Şahenk

Şampiyon olamayan F.Bahçe'de diyet ağır ödendi. Ama maalesef adres yanlış oldu. Aziz Yıldırım, "kaçan şampiyonluktaki son adres" ti. Ona gelene kadar istifa etmesi gereken 'tonla adam' olmalıydı ama nedense olmadı. Her zaman olduğu gibi müsebbip ve kurnazlar pişkinliğe vurdu. Başarısızlıkta etkili olan Daum gibi kulüp içi uzantılar ve kulüp harici Yıldırım müttefikleri görevlerini tamamlayıp sustular.
Yıldırım'ın bırakma gerekçesinde ise bir cümle; "ibret verici ve yüz kızartıcıydı." Başkan, kanları donduran bir açıklamayla her şeyinin didik didik araştırıldığını, bundan da rahatsızlık duyduğunu ifade etti. Çok enterasandır, benzer ifadeler yaklaşık bir ay kadar önce amcası Faruk Yalçın bey tarafından da vurgulanmıştı! Amca bile artık başkanlığın aileye zarar verdiği gerekçesi ile son bulmasını istiyordu! Çok sürmedi, başkan Yıldırım istifa etti. Yani istifanın esas gerekçesi şampiyonluğu kaybetmek değil, tehdit ya da şantaj maksatlı derin bir çalışmaydı.
Ben bundan; çocukluk ve askerliğinden başlayarak tüm ticari ve özel hayatının incelendiğini ve kusur arandığını anlarım. Şimdi kim kendisinin "Elimizde belgeler var, açıklarız" diye tehdit almadığını garanti edebilir? Peki bu şartlarda Yıldırım karşı cepheyle mücadele için eski görevine döner mi? Bu da bilinmez. Eğer dönmeyecekse
F.Bahçe'ye benzer kurgulara pabuç bırakmayacak bir başkan lazım. Köklü bir ailenin çocuğu, entellektüel, her dişin geçemeyeceği biri! Bu kişi, neden Türkiye'nin medar-ı iftarı rahmetli Ayhan Şahenk'in oğlu olmasın? Hizmetleri ile takdir kazanan Yıldırım yoksa; Ayhan Bey'in oğlu Ferit Şahenk, ya da "o" özellikleri taşıyan biri F.Bahçe kongresi için uygun isim olur. Tabii ki bıktırılarak istifaya yönlendirilen Yıldırım'a da yazık olmuştur.