|
|
Yumurtaların hepsini aynı sepete koymamak!
Sanırım tasarruf sahiplerinin doğru yönlendirilmelerinin ne kadar önemli olduğu, para piyasalarını alt üst eden son gelişmelerden sonra daha iyi anlaşılmıştır. Peki acaba para sahiplerinin davranışları genelde nasıl? Doğrusu ben de merak ediyorum. Çevreme bakınca, tasarrufunu sepet yapanların yani riski dağıtarak, birden fazla yatırım aracına yönelenlerin sayısı pek de fazla değil. Peki bankacıların görüşü bu konuda nasıl? Fikret Önder, çalışma hayatının büyük bir kısmını yurtdışında geçiren ve Türkiye'ye döndükten sonra Akbank'ın özel bankacılık bölümünü kurarak başına geçen bir isim. Beş yıl önce, Akbank'ın 'private banking' bölümünde 1 dolarlık bir fon bile yoktu. Aradan beş yıl geçti. Bugün banka, 6 milyar dolarlık fonla sektörün en büyük özel bankacılık birimlerinden biri, belki de en büyüğü oldu . O nedenle Önder'in görüşleri önemli. Önder'in Türkiye'de ilk çalışmaya başladığı günlerdeki gözlemi şöyle: "Başlangıçta tasarruf sahiplerinde sepet yapma eğilimi yoktu. Bankaya geldiklerinde sordukları tek soru, 'En çok hangisi kazandırıyor şu anda? Tüm paramı ona yatırın!" Oysa bu durum bugünlerde tamamen değişmiş. Önder, yatırımcının çok yol kat ettiğini düşünüyor. Yatırım araçlarını çeşitlendiren, parasını sadece YTL'ye ya da dolara değil, bölüştüren ve fonları da içine katarak bir sepet oluşturanların sayısı artıyor. Bu da örneğin bir kısım parasını YTL'ye yatıran tasarruf sahiplerini, dolar zıpladığında, tümden zarar etmekten kurtarıyor.
|