kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Krizi yönetememek

Danıştay olayında da AK Parti, krizi yönetme konusunda geçmiş davranış üslubundan yine kurtulamadı.
Nedenini anlatmak için çirkin saldırının gerçekleştiği 17 Mayıs Çarşamba gününe dönmek gerekiyor. Olayın ardından başta Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek olmak üzere, bakanların anında Danıştay'a gitmeleri olumlu bir gelişmeydi.
Çiçek'in olayla ilgili ilk açıklamaları da gerilimi önleyen mesajlarla doluydu.
Ancak, CHP lideri Deniz Baykal'ın, Danıştay çıkışındaki sözleri, AK Parti'nin başlangıçta tutturduğu kimyayı bozmaya yetti.
Alışıldık refleksi tetiklendi.
Baykal'ın açıklamasını daha yumuşak bir tonda savuşturmak yerine, karşı atak başladı.

Kriz içinde kriz
Meclis'teki görüşmelere bu psikoloji aynen yansıdı. Geçmişte yaşanan olaylar sonrası Meclis'in nasıl bir tavır geliştirdiği örneklerine bakma gereği duyulmadı.
İktidar partisi olarak, "Meclis'teki tüm partilerin katılımı ile olayı kınayan bir bildiri çıkarılsın" önerisini yapmak akıllara dahi getirilmedi.
Bunun yerine, savunma içinde muhalefetle önce sözlü daha sonra karşılıklı birbirinin üzerine yürüme yolu tercih edildi.
Muhalefetin çizdiği yol tercih edildi, "Kriz içinde kriz yaratma başarısı" yine gösterildi. Her şey burada bitmedi.
Başbakan'ın, Danıştay ziyaretinde, kapıda karşılanmaması, "Olayın psikolojisi içinde olur böyle şeyler" diye değerlendirilmedi.
Danıştay ve yargı mensuplarına karşı sert tepkiler yükseldi; kaşların çatılmasına yol açtı.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in ABD yolunda, Danıştay eylemini gerçekleştirenlerce üç kez saldırıya uğramış Cumhuriyet gazetesine dönük suçlayıcı sözleri de işin tuzu biberi oldu.
Ertesi gün cenazenin kaldırılması sırasında, bakanlara dönük kurşun gibi ağır sloganlar ve fiili saldırılar da gerilimi yükseltti.

Fırsattan istifade
Bazı milletvekilleri ve parti yöneticileri, cenaze törenleri sırasındaki gösterileri Ankara Emniyeti'nin yumuşatıp, büyük bir olaya yol açmadan sonuçlandırma başarısını da yanlış okudu. Cenaze namazı sırasında bakanlara tepki gösteren kalabalığın cop kullanılarak dağıtılması halinde, gösterinin bir anda nasıl bir noktaya taşınacağı görmezden gelindi.
Ortaya çıkan gerilimde ilk patlayan da Başbakan Erdoğan oldu.
Üs düzeyde kalıp, bir hakem gibi davranma ve gerilim psikolojisini giderme yolunu tercih etmedi. Doğrudan girdi; CHP lideri Deniz Baykal'ı komplonun içinde olmakla suçladı.
Grup da boş durmadı, Meclis'te siyasi teamüle uymayan bir gelişmeye imza attı.
Muhalefet milletvekillerinin cenaze törenleri için Danıştay ve Kocatepe Camisi'ne gitmelerini fırsat bildi. Elzem olmayan, 3 yasayı, Meclis'ten jet hızıyla geçirdi.

Şener duyarlılığı
AK Parti içinde makulü bulan da vardı; Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener.
Önce Kocatepe Camisi'nde kendisine sözlü sataşan kişiyi yumuşattı.
Ertesi gün de cenazedeki tepkileri şu sözlerle savuşturdu:
"Öngörülmez bir sonuç ortaya çıkmış değildir. Günün atmosferi içinde anlayışla karşılamak gerekir..."
Şener bunu yaparken, hükümet içinde ve milletvekili arkadaşlarından gelen yaklaşımlar, aynı doğrultuda olmadı. Dört yıl önce verilen, "Biz uyum sağlamaya, siyaseti germeden özgürlükçü adım atmaya geldik" sözleri bir kenara bırakıldı.
Sonuçta, Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün, "Halkın reaksiyonu takdir edici, devamlılık kazanmalı" sözleri geldi.
Bu sözler AK Parti'de iç gerilimi yükseltmeye ve "Bu noktaya nasıl geldik?" sorusunun sıklıkla sorulmasına da yetti.
AK Parti bu psikolojisi içinden çıkıp, iktidar sorumluluğu içinde meselelere daha yukarıdan bakarak yaklaşmadığı, hakem rolü oynayan pozisyona girmediği takdirde, sıkıntısı her geçen gün artacak.
Özellikle de kendi Meclis grubu içinde...
NOT: Önceki gün beyin kanaması geçirip hastaneye kaldırılan eski Başbakan Bülent Ecevit, son 40 yıllık yaşantısının belki de en uzun süren 48 saatlik uykusundan bugün sabah uyandırılacak. Umudumuz onunla...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Örgütün kimliği   / 19-05-2006
 Tüzmen: Aşk ilişkimiz olmadı   / 17-05-2006
 Talimatlı demokrasi...   / 16-05-2006
 Şener: Süreç beni yıpratıyor   / 14-05-2006
 Baykal: Sine-i milleti düşünmedik   / 12-05-2006
 Fırat'tan Çiçek'e dava   / 10-05-2006
 Mesajların adresi...   / 09-05-2006
 Birleşme senaryoları   / 07-05-2006
 'Kaygan virajda mayına basmak'   / 05-05-2006
 Sermayenin yarısı bakanlıktan   / 03-05-2006
MUHARREM SARIKAYA
Krizi yönetememek
Danıştay olayında da AK Parti, krizi...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Komplo olsa bile...
Hükümet çevreleri, Danıştay'a...
YAVUZ DONAT
Süreç yönetimi
Prof. Dr. Münci Kapani "Politika...
AKP'li evli başkan kız arkadaşıyla öldü
Yoldaki mıcır nedeniyle kız arkadaşı Oya Deniz Kuşatma'nın kullandığı...
Hukukçuları soydular
İstanbul Adliyesi'nde görevli hukukçu çiftin Başakşehir'deki...
'Albay' yaralı bulundu
'Albay' yaralı bulundu
Danıştay ve Cumhuriyet saldırılarının azmettiricisi olarak aranan...
Kupürlere bakıp saldırıyı planladım
Kupürlere bakıp saldırıyı planladım
Vakit gazetesinde çıkan fotoğrafları keserek cebine koyan zanlının,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu