Tatlıses ile uçağında röportaj
Hafta içi İbrahim Tatlıses'le buluşup, yeni uçağının içinde bir çekim yapmak üzere program yaptık. Önce Seyrantepe'de lahmacun faslı, ardından Atatürk Havalimanı'nda çekim yapacağız. İbrahim Tatlıses'in ekibinden gelen program böyle. Yola koyulup Seyrantepe'ye vardığımızda tüm magazin muhabirlerini karşımızda bulduk. Tatlıses, bizim için yaptığı programdan haberi olan gazetecileri de kıramayıp sadece uçağın önünde görüşmek üzere havalimanına davet etmiş. Konvoy yapıp Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali'ne yöneldik. Sonraki gelişmeleri biliyorsunuz. Tatlıses, uçağıyla birlikle televizyon kanallarında ve gazete sayfalarında yer aldı. Bize özel kısmı ise Tatlıses'le uçağın içinde yapılan bir röportajdı. Ancak, Tatlıses'le uçağın içinde yaptığım röportaj, Airport stüdyosunda yaptıklarımdan çok daha farklı bir havada ve çok daha seri şekilde gerçekleşti. Anlayabildiğim kadarıyla Tatlıses'in kafası biraz karışıktı. Her şeyin çok çabuk olup-bitmesini bekleyen bir havası vardı. Uçağın içinde Airport için söylediği, 'Tabib sen elleme benim yarama, Bana bu dertleri açanı getir' Kabul etmek bir gün eksik olursa, Benim ömrümden çalanı getir' Türküsü ise tüm sitemlerimizi alıp götürdü. Ama kendi sıkıntılarını ne derece hafifletti bilemiyorum. Peki, Tatlıses ya da diğer sanatçılar neden uçak alır, niçin havalanmak isterler? Evet, bu soruya verilen cevap tam Tatlıses mantığına uygundu. İşe yetişmek kaygısından başka hiçbir gerekçesi yoktu. Tatlıses'in uçağın kokpitine kurulup bir pilot olma düşüncesi ise hiç olmamış. Ama bazen havada ikinci pilotun yerine geçip kokpitten atmosfere baktığı oluyormuş. İnsanlara tepeden bakmaktan hoşlanmadığını vurgulasa da, yeryüzüne yukardan bakmanın ayrı bir duygu olduğunun özellikle altını çiziyor.
İŞADAMI SANATÇI Gelecek hafta pazar günü, İbrahim Tatlıses'le uçaklar ve havacılık tutkusu üzerine yaptığımız röportajı ATV Airport'ta yayınlayacağız. Daha fazlası için bir hafta bekleyeceksiniz. İbrahim Tatlıses, yeni uçağına 2.5 milyon dolar ödediğini ve ikincisini de sipariş ettiğine dikkat çekiyor. Amacı yıllar önce karayolunda girdiği yolcu taşımacılığı işini, hava taksi şirketiyle gökyüzüne çıkarmak. Ancak, halen daha Anadolu'da Tatlıses markasıyla yolcu taşıyan otobüs firmalarından yakasını kurtarabilmiş değil. İsmini kullananları mahkemeye vermiş, henüz sonuç alamamış. 'Sesim Allah vergisi, Tatlıses'de bu sesin markası' diyen İbrahim Bey, geç gelen adaletten ve ismini kullananlardan olabildiğince rahatsız. Sanatçı Tatlıses'den ziyade işadamı Tatlıses'le konuşma taleplerine ise pek sıcak bakamıyor. Gülüp geçiyor. Yada sanatçılığının önüne henüz işadamlığını koymak istemiyor. Ama, ABD`den 2.5 milyon dolara satın aldığı King Air B200 tipi çift motorlu turboprop uçağını, saatini bin 250 eurodan kiraya vereceğini, tüm hesapları yapmış uçuş işletme müdürü gibi çok rahat söyleyebiliyor. Hatta uçağın İstanbul- Bodrum arasında kaç litre yakıt yaktığını ve maliyetini de detaylıca biliyor. Anlayacağınız sanatçı-işadamı rolünü daha çok seviyor.
|