| |
|
|
Muzo!..
BİZİM maç takımının gülüdür Muzo.. Onca Galatasaraylının arasındaki devamlı tek Fenerli.. Her maça gelir, etrafındaki en az 10 kişinin hem de ne ağır şakalarını kaldırır. Neşesini, hoşgörüsünü asla kaybetmez.. Hepimiz biliriz ki, Muzo olmasa, o maç seyretme o kadar keyifli olmaz.. Futbol sezonunun kapanması ve benim "Tekke" dediğimiz bahçenin açılışını yaptık, Pazar akşamüzeri.. Maç sonrası herkes ayni ölçüde keyifli olmaz diye de, sofrayı önce açtı, Bedri Usta.. O enfes güveçiyle başlar ve harika kadayıfla bitirirken, parmaklarımızı da yedik açıkçası.. Aşağıda Galatasaray maçı vardı, sadece Ertekin indi seyretmeye.. Fener kaybetmedikçe, o maç sadece formalite idi çünkü.. Asır gibi geçen 16 dakika sonra maç bittiğinde, o günün ikinci Fenerlisi Cengiz (Özdemir) ayağa kalkıp hepimizi ayrı ayrı kutladı.. İşte o an Muzo'yu aradım.. Yoktu.. Muzo sessiz sedasız kaybolmuştu ortadan ilk defa, senelerden beri.. Her şeye tahammül etmişti ama, şampiyonluğun böyle kaybına dayanamamıştı belli.. Muzo'nun üzüntüsünü yüreğimde hissettim gece boyu.. Keyfim buruk kaldı..
|