|
 |
 |
 |
|
 |
 |
  |
|
Çörtoğlu: Devlet yara aldı
Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Danıştay'daki saldırıyı kınayarak, "Yargısına sahip çıkmayan devlet yara aldı" dedi.
Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Danıştay'da gerçekleşen saldırının meslektaşlarını kişisel olarak hedef alan bir saldırı olmadığını belirterek, ''Bu saldırı, mensuplarının kamuoyumuzun bilgisinde olan kimi kararları dolayısıyla bir kısım sorumsuz basın ve yayın kuruluşları ile yazarlarınca hedef gösterilmeleri, devlet adına yetki kullanan makamlarca da cesaretlendirici, ihtiyatsız beyanlarda bulunulması sonucu gerçekleşmiştir'' dedi.
Danıştay Başkanı Çörtoğlu, başkanvekilleri Tansel Çölaşan ve Gönül Önbilgin, Danıştay Başsavcısı Zafer Kantarcıoğlu, Danıştay daire başkanları, üyeler, tetkik hakimleri ve savcılar, Genel Kurul Salonunda öğleden sonra bir araya geldiler.
Yapılan toplantının ardından basına açıklama yapılacağı duyuruldu. Gazeteciler Genel Kurul salonuna alındıktan sonra Çörtoğlu, bir sayfadan oluşan açıklamayı okudu.
''Yüce Türk ulusuna'' diye sözlerine başlayan Çörtoğlu, demokratik ve laik Cumhuriyet'in temel güvencelerinden olan Danıştayın, bugün anayasadan aldığı yetki ile Türk milleti adına yargılama görevini yerine getirdiği sırada, kendisini, dolayısıyla hukuku, anayasayı, Cumhuriyeti, devleti ve milleti hedef alan menfur bir saldırıya uğradığını kaydetti. Çörtoğlu, şöyle devam etti:
''Bu saldırı meslektaşlarımızı kişisel olarak hedef alan bir saldırı değildir. Bu saldırı, mensuplarının kamuoyumuzun bilgisinde olan kimi kararları dolayısıyla bir kısım sorumsuz basın ve yayın kuruluşları ile yazarlarınca hedef gösterilmeleri, devlet adına yetki kullanan makamlarca da cesaretlendirici, ihtiyatsız beyanlarda bulunulması sonucu gerçekleşmiştir.
Başkanlığımızca önceki tarihlerde yapılan basın açıklamalarında ve 10 Mayıs 2006 tarihinde düzenlen Danıştay'ın 138. Kuruluş Yıldönümü töreninde Danıştay adına yaptığım konuşmada bu hususlar altı çizilmek ve tehlikeye işaret edilmek suretiyle vurgulanmasına karşın, devlet yetkisini kullanan en üst makamların açıklamalarında maalesef bu tehlike hafife alınarak göz ardı edilmiştir. Yargısına sahip çıkmayan devlet bu olayda büyük yara almıştır.
Saldırıya uğrayan meslektaşlarımıza acil şifalar diler, bu menfur olayı şiddetle kınar, olayın nedenleri ile sorumluların değerlendirilmesini yüce Türk milletinin takdirine bırakırız. Tüm Danıştay mensupları adına Danıştay Başkanlığınca kamuoyuna duyurulur.'' Danıştay Başkanı, başkanvekilleri, Başsavcı, daire başkanları ve üyelerin cüppeli olarak hazır bulunduğu açıklamadan sonra, Danıştay mensupları ayağa kalkarak uzun süre alkışlı protestoda bulundular.
TEZİÇ: TEHLİKELİ GİDİŞAT
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Danıştay'daki silahlı saldırıyla ilgili olarak, ''Bu tehlikeli gidişi durdurma konusunda başta iktidar olmak üzere herkese düşen sorumlulukları hatırlatırız'' dedi.
Prof. Dr. Teziç, yaptığı yazılı açıklamada, Danıştay'daki silahlı saldırıyı kınadı.Teziç, açıklamasında şunları kaydetti:
''Laik cumhuriyetimizin ve hukuk devletinin güvencesi olarak egemen Türk milleti adına yargı yetkisini kullanan Danıştayımıza yönelik sindirme, açıkça meydan okuma ve yok etme amacı taşıyan saldırıyı nefretle kınıyoruz. Bu tehlikeli gidişi durdurma konusunda başta iktidar olmak üzere herkese düşen sorumlulukları hatırlatır, Başkan'ın şahsında Danıştay camiasına geçmiş olsun der, saldırıya hedef olarak gösterilen ve seçilen 2. Daire üyelerine acil şifalar dileriz.''
TEPKİ YAĞIYOR
Danıştay 2. Dairesi toplantı halindeyken yapılan silahlı saldırıya, sivil toplum örgütlerinden tepki yağıyor.
Danıştay'da bugün sabah saatlerinde yapılan silahlı saldırının ardından, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı yazılı açıklama yaparak, saldırıyı nefretle kınadı. Türkiye Barolar Birliği olarak aylardır laik Cumhuriyet'e ve onun kurumlarına yönelik saldırılara dikkat çekildiği belirtilen açıklamada, bugün gelinen noktanın toplumun içinde bulunduğu durumun vahim bir göstergesi olduğunu belirtildi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Soğancı ise, saldırıyı kınayarak, saldırının ardındaki nedenlerin bir an önce aydınlatılmasını istedi. Soğancı, saldırının sıradan bir adli olay olmadığına dikkat çekerek, "Siyasal iktidar bu saldırganın arkasındaki güçleri açığa çıkarmakla yükümlüdür. Üniversite öğrencilerine yapılan saldırılar, Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalar, linç girişimleri ve Danıştay'a yapılan saldırının yaşamı kaosa sürükleme amacı taşıdığı açıktır" dedi.
TES-İş Sendikası Yönetim Kurulu ise, saldırıyı kınayarak, hangi amaçla yapılırsa yapılsın terörün her türlüsüne karşı olduklarını bildirdi. Türk Dişhekimleri Birliği ise, Danıştay'a yapılan saldırının, Cumhuriyet'in aydınlanma değerlerine yapılan saldırı olduğunu savunarak, bu saldırının, bir takım kimseler ve kurumlar tarafından son günlerde sıkça hedef olarak gösterilen Danıştay ve üyeleri nezdinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasal düzenini hedef aldığını belirtti.
Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı Avukat Erdem Akyüz ise, Danıştay hakimlerine yönelik saldırının asıl hedefinin demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti olduğunu belirterek, saldırganın avukat kimliğinin önem taşımadığını, saldırıya neden olan düşünce tarzına ve amacına bakılması gerektiğini bildirdi.
Hukuk Araştırmaları Derneği Genel Başkanı Avukat Yakup Erikel ise, saldırının açıkça hukuka, hukukçuya, hukuk devletini ayaklar altına almaya çalışan bir saldırı olduğunu belirterek, saldırının milletin birliğine ve bütünlüğüne karşı yapıldığını kaydetti.
Sağlık-İş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu ise, saldırıyı kınayarak sebebi ne olursa olsun silah zoruyla hukukun elde edilemeyeceğini ifade etti. Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu'na geçmiş olsun mesajı gönderen Başoğlu, olayı nefrette kınadığını bildirdi.
|
|
|
|
 aslı doğru 18.05.2006 00:15:49 Türkiye Cumhuriyeti, Anayasada yazdığı gibi gerçekten bir HUKUK DEVLETİ ise Cumhuriyet devletinde hukukun üstünlüğüne ve bağımsızlığına yapılan, dünya tarihine geçecek bu saldırı karşısında, Avrupa Birliğine girmeye çok hevesli olan bu HÜKÜMET kayıtsız ve şartsız İSTİFA ETMELİDİR...
 nezir tamimi 17.05.2006 22:37:12 Ne desem bilmiyorum. Ataturkcu Turkiye Cumhuriyeti hicbir zaman bu duruma dusmemisti. Artik ben Ataturkcuyum, laikim demek insani hedef tahtasi yapiyor. Birlesmenin, tek bilek, tek yurek olmanin zamani gelmedi mi daha. Sayin Deniz Baykal'a sesleniyorum, lütfen solda birlesme icin ilk adimi siz atin ve yerinizi bir lidere birakin lütfen, lütfen, lütfen.
 ahmet hakalmaz 17.05.2006 18:14:36 bana kalırsa bu saldırı bilerek bazı cevreleri karalamak amacıyla kasten yapılmış gibi...
|
|
 |
|
 |
|