|
|
Ankara şaşırtıyor
ANKARA Esenboğa havaalanındayım. Bir önceki uçakta yer bulurum ümidiyle biraz erken gelmişim. Yer yok tabii. Kendi uçağımı beklerken gözüm televizyona takılıyor. Yalın söylüyor. Hem de ne güzel söylüyor. "Keşke oyunlar oynamasaydık Üzülmeseydi şarkılar Hala sana yazılıyorlar Buram buram Sen kokuyorlar..." Nasıl güzel, nasıl hoş bir parça. İnsanda çikolata tadı bırakıyor. Hafif acı ama. Bitince "Bir daha" diyesiniz geliyor. Benim bu konuda bir lüksüm var. Hemen kardeşime telefon ediyorum. Hangi şarkıyı hangi saatte olursa olsun bana telefonda söyleyen bir kardeşim var benim. Ona bakarsanız "Şarkıcı olacakmış da ailesi izin vermemiş." Aile de biz oluyoruz yani. O söyleyince ben duruyor muyum? Ben de eşlik ediyorum. Tam karşımda oturan 50'li yaşlardaki iş kadını da eşlik ediyor üstelik. Koltuğumun tam arkasındaki delikanlı da. Ankara her geçen gün beni şaşırtıyor. Bir adım ötede bürokratlar ciddi konular tartışıyor. İşadamları puro içiyor. Televizyon haber kanalına çevrilmiş. Biz mi? Biz şarkı söylüyoruz. Yalın söylüyoruz, gün ortasında. Çok değil toplam 10 dakika. Üstelik şarkının tüm sözlerini de bilmiyoruz. Olsun. Öyle bir rahatlıyoruz ki. Yüzümüzde hiç kimsenin anlam veremediği bir gülümsemeyle... Uçağa biniyor... Günümüze devam ediyoruz. Not: Yalın'ın bu şarkısının akustik versiyonunu mutlaka dinleyin, hatta söyleyin, iyi hissedeceksiniz.
|