|
|
Nişantaşı'ndan alışveriş manzaraları!
Nişantaşı'nda yürümeye vakti olmayan bir Nişantaşılı olarak, uzun bir aradan sonra, Anneler Günü alışverişi münasebetiyle, semtin yeni yüzüyle karşılaştım. İzlenimlerimi kısaca özetlemek isterim: -Abdi İpekçi Caddesi, sanırım Paris'in Rue du Foubourg Saint Honor'sini veya Los Angeles'ın Rodeo Drive'ını kardeş cadde ilan etmiş! Ve herhalde aralarındaki anlaşmaya göre fiyatları da eşitlemişler! Nişantaşı'nda "Belki yazın bir akşam Bodrum'da giyerim" tarzı tiril tiril çiçekli elbiseler zaman zaman 8000-10.000 YTL'den alıcı buluyor! Daha doğrusu alıcı buluyor mu bilmiyorum, belki sadece alıcı arıyordur! Beni alıcı olarak bulamadığı kesin! Hatta fiyat etiketine bakmamdan bir dakika sonra, dükkanda ara ki bulasın! -Bir tane daha siyah şalvarlı Nişantaşı kadınına rastlarsam düşüp bayılacağım! Teşvikiye Caddesi, az önce Urfa Halk Oyunları ekibi gösteri yapmış da, gösteriden sonra alışveriş yapmaya dağılmış gibi! -Önemli alışveriş caddelerinde kiralar tavan yapmış. Böylece Türk tekstil ürünleri, hatta yurtdışından orta kalitede giysiler getirip satan "karma" mağazaların yerinde yeller esiyor. Bu dükanlar artık dünyanın belli başlı markalarının İstanbul şubeleri. -Diğer semtlerde böyle mi bilmiyorum ama, Nişantaşı caddeleri sadece süpürülmüyor, suyla yıkanıyor! -Alışveriş arası öğle yemekleri The Sofa Otel'in restoranı Tuus'da "alınıyor"! Yer bulunmuyor, izdiham var! Herkesi göreyim, havalı olayım diye kafaya koyduysanız rezervasyon yaptırınız. -Nişantaşı artık İstanbul'un turistik bir bölgesi! Yabancı gezi dergilerinde çıkan yazılarda, İstanbul'da gidilmesi tavsiye edilen semtlerden biri de burası. Özellikle kafeler, restoranlar ve alışveriş için adı geçiyor. Yani, örneğin Beymen Brasserie'de görmeye ve görülmeye gelenler, sadece Türkler değil! Nişantaşı, artık "dünya çapında bir piyasa mekanı"!
|