|
 |
 |
 |
|
 |
 |
  |
|
İhalelerden yüzde 5 komisyon
Kemal Uzan günlüğünde Ekrem Ceyhun, Necdet Seçkinöz gibi her dönem Süleyman Demirel'e yakın olan isimlerin, büro kurup müteahhitlerden hizmet karşılığı komisyon aldıklarını yazıyor.
TARİH: 11 Mart 1993
Ali Sayın 1- Ekrem Ceyhun Necdet Seçkinöz Kamuran... TKİ Eski Genel Md. Rıfat ... Necdet Bey'in kayınbiraderi. Hepsi Mason imiş. Necdet Beyle birlikte Özal döneminde serbest büro kurmuşlar. Müteahhitlere hizmet vermişler. İhalelerde iştirak belgesi almışlar. % 2 komisyon işi alınca, % komisyon almışlar. 2- Ali Sayın Bey, Aykut Özbilen, Eski TEK Genel Müdürü için Çukurova'ya Genel Md. Olarak herhalde düşünüyor. Onun için görüşmeye gelmiş olabilir.
TARİH: 12 Ekim 1982
Kemal Uzan Suudi yönetiminden Prens Sultan Bin Fahd ile ihaleler karşılığı verilecek komisyonlar için sıkı bir pazarlığa girişmişti. Kemal Uzan bu pazarlıkta "Türkler cimri" diye düşünmemeleri için cömert davrandığını anlatıyor. Prens Sultan Bin Fahd 1- Akşam 20'de prens sultanla görüştük. Kral Fahd'ın 4. oğlu imiş. Hepsi 5 oğlu var. 30 yaşlarında biri. Orduda görevli imiş. 2- Kral sarayına yakın yerdeki ofisinde görüştük. Ofisi çok iyi döşenmişti. 3- Ben 12.10.82'de Türkiye'ye dönecektim. El ERYAD'dan Gassam Bey, "Prensin görüşme davasını bildirince" seyahati iptal ettim. Kaldık, görüştüm. 4- Görüşme, ASSIR ihalesinin EL Eryad'a bırakılacak komisyonu % 2, biz, 1 veya 1.5'ta ısrar etmiş idik. Prens, başkalarına da verileceğini, daha az komisyonu % 2'den aşağıya uygun olmayacağını söyledi. Biz ise, % 1.5 demiştik. Daha sonra % 0,5 komisyonu karşılamak için subcontraktır mukavelelerini ve seçimini kendileri üzerine almak istedirler. Bu % 5 karşılık olmak üzere. 5- Subcontraktır çalıştırmayacağımızı, bütün işi kendi ekiplerimizle yapacağımızı söyledik. Ve Prensle pazarlık yapmayacağımızı ve % 2'yi kabul ettiğimizi beyan ettik. 6- Türk firmaları çok hasis demesinler ve Türk firmasından Prense cazip olsun diye % 2'yi hemen kabul ettik 7- 6 ay sonra tekrar görüşeceğiz. İşte şerefim söz konusudur dedi.
TARİH: 1 Ağustos 1992
Turgut Özal'ın büyük oğlu Ahmet Özal ile Cem Uzan'ın Türkiye'nin ilk özel televizyonundaki ortaklığı basında çok yer aldı. Ahmet Özal'ın "televizyon binasına sokulmaması"yla başlayan kavga Kemal Uzan notlarına yansıyor. S. Hoca Dün akşam (Cuma) saat 19'da tell etti A. Özal. İşi için yarın (cumartesi görüşelim) dedi. İşi neticelendirmek mümkün dedi. Bugün 14'te görüştük. Elimde naylon faturalar var dedi. Hepsi sahtedir dedim. Bir tek naylon fatura bizim şirketlerde yoktur dedim. S., Ahmet Özal ile görüşmüş. A. Özal 10 $ koyduk demiş. Yalan söylüyor dedim. S. Hoca, ödeyeceğimiz bir şey varsa 2-3 yıl sonraya senet verebiliriz dedi. Biz kendisine neden bahsediyorsunuz dedik. S. Hoca Güvenilmez biri. A. Özal'a aşırı vaade bulunmuştur. Hocayı bu işe karıştırmamak lazım. Hocanın konuşmalarından Turgut Özal'ın olayla yakından ilgilendiğini, A. Özal'ın her küçük noktayı da babasına anlattığını söyledi. Biz, Hocaya zararlarımızı ödemeleri lazım dedik. Reklam zararları 70-80 milyar TL.'dir. Uydurma banka cari hesap listelerini göstermiş. -Bunlarda hata var dedi- Hayır hepsi doğrudur dedik. A. Özal konusu, Hoca ile hal edilmez. Hoca bunan sonra ararsa dikkatli olalım.
TARİH: 12 Kasım 1992
Hoca-A. Özal Tell etti A. Özal. Kendisine ait alacaklarını hakiki ve hayal alacaklarını Metin Kaya'ya devir edecekmiş. Kendisi de bunu uygun bulduğunu ancak hisselerine mukabil temettü beklememesini söylediğini söyledi. Kendisine bu işin "pis" olduğunu ve artık bu işi görüşmek istemediğimizi, ... Ben kendisine artık bu işle ilgilenmemesini ve bu işten çekilmesini söyledim. Artık bu işle ilgilenmek isterse Av. Hakkı Beyi bulsunlar dedim. Hoca, namussuzun birisi. Bir daha Özal konusunu kendisi ile görüşmeyelim.
|
|
|
|
 kenan akbulut 13.05.2006 10:12:52 bu memleket hala nasıl ayakta anlamıyorum yediler yediler bitiremediler canım memleketimi
|
|
 |
|
 |
|