| |
|
|
Yüksek gerilim
Hükümetin işi, gücü kalmadı. "80 küsur yaşındaki bir ihtiyarla" uğraşmaya başladı. İhtiyar suç işlediyse "savcı ne güne duruyor?" Bakanlar Kurulu, Başbakan, Adalet Bakanı "ne diye devreye giriyor?"
Perşembe saat 12.00. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'le konuştuk. "İhtiyarın Ata'ya mektubunu TV'lerin canlı yayınında neden okudunuz" diye sorduk. Cemil Çiçek'in yanıtı: -Olayın mantığı şu: *Ortada Atatürk'ün doğduğu ev var. *Ve orada da bir hatıra defteri. *Deftere ne yazıldığını kamuoyu tam bilmiyor. *Konu bir anda iç politikaya çekiliyor. *Yazıda küfürler, hakaretler var. *Hatıra defterine herkes, her istediğini yazabilmeli mi? *Ben kamuoyunu bilgilendirme adına o yazıyı açıkladım.
-Sayın Çiçek, sizden bir ricada bulunabilir miyiz? -Buyrun. -O ihtiyarı mahkemeye vermeyin. -Yargıdaki dava sayısının artmasını istemem... Türkiye'nin barışa, huzura ihtiyacı var... Bizim partiye karşı olunabilir... Herkes fikrini söyler... Ama küfür ve hakaret etmeden. -Yine de Başbakan da, siz de, arkadaşlarınız da mahkemeye gitmemelisiniz. -Beyan sahibinin de (Ata'ya mektup yazan ihtiyar) bir açıklama yapması gerekmiyor mu?
"Bu iş" yeterince uzadı. "Nokta koymakta" fayda var. Konunun mahkemelere taşınmasını "hem kamuoyu hoş karşılamaz" Hem de "siyasi şovlar başlar." Bu ise "yeni gerilimler" demektir.
|