| |
Vizyon sorunu
Akdeniz Üniversitesi'nde "9 Mayıs Avrupa Günü"ne ve "Avrupa Hukukunun Türkiye'ye Yansımaları" konulu panele katıldık... Bugünü Antalya'ya ve Akdeniz Üniversitesi'ne ayırıyoruz. Birinci gözlem: Üniversite hocalarının kafalarında AB konusunda "kuşkular" var. AB ile ilgili "eski heyecanın" yerinde yeller esiyor.
İkinci gözlem: AB bir "müzakereler birliği." Her konuda "müzakere" gerekiyor. Ama pek çok profesörün söylediği şu: "Türkiye, müzakereyi beceremiyor... Türkiye hep masada kaybediyor... Müzakere süreci başarılı değil."
Antalya, Türkiye'nin Florida'sı. Kent "uluslararası bir marka." Gittik ve gördük ki: Akdeniz Üniversitesi de başlı başına "bir ayrı marka." Avrupa üniversiteleri kalitesinde modern bir kampusa ve altyapıya sahip. "Eğitim kalitesinde" yine Avrupa ile yarışıyor. "Avrupa yüksek öğretimi ile entegrasyon ve diplomaların Avrupa ile eşitliği" konusunda özel programlar uygulanıyor. Şu anda üzerinde durdukları bir diğer konu da şu: "Öğrencilerimizin bir kısmı Avrupa'da okusun... Avrupa'dan da bize öğrenci gelsin."
Üniversite hocalarına "en büyük sorununuz nedir" diye sorduk. Sanıyorduk ki "maaşın azlığından" yakınacaklar. Yakınsalar, haksız sayılmazlardı. Ellerine geçen, Almanya'da bir profesörün aldığının "altıda biri." Ama onlar "en önemli sorun" olarak şunu söylediler: - Lise eğitiminde kalite çok düşük... Üniversiteye gelen gencin, daha iyi yetişmesi gerek.
Bu konu çok önemli. Hocalar, Ankara'nın "sanal gündemlerle" değil, "bu konuyla" meşgul olmasını istiyorlar. Bir hususun altını çizmeliyiz: Akdeniz üniversitesindeki "çıta", Türk siyasetinin sergilediği çıtanın "çok üzerinde."
Üniversite hocalarından olsun, turizmcilerden olsun gün boyunca "bir şeyi daha" dinledik: "Türkiye'nin tanıtım sorunu var."
Türkiye GAP'a 16 milyar dolar harcadı. Ya Antalya'daki "turizm yatırımları" ne kadar? "GAP'a harcananın üzerinde." Kimine göre 18, kimine göre 20 milyar dolar. Herkes dedi ki: - Turizm tesislerine bu yatırımı yapan Türkiye, Batı'nın ayak oyunlarına gelmez... Batı, bizim pazarlık gücümüzü azaltmak için elinden geleni yapıyor ama... Bu tuzağa düşmeyiz... Yeter ki tanıtıma önem verelim.
Antalya'ya veda edip, Ankara'ya döndük. Herkes "Atatürk'e şikayet mektubu yazdığı için Başbakan'ın mahkemeye vereceği 82 yaşındaki Mehmet Fethi Dördüncü vakasıyla" meşguldü. Bir kez daha gözledik ki: Ankara, vizyon bakımından Antalya'nın çok gerisinde. Ortada bir suç varsa, "savcının ilgilenmesi gereken" bir konuyla, koskoca hükümet ilgileniyor. Ve hükümet "82'lik bir ihtiyarla" kavga ediyor. Eh, vizyon tatile çıkınca, gündeme kavganın oturması da doğal.
|