|
|
|
"Fethi Dede" tartışması sürüyor
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Atatürk'ün Selanik'teki evinde bulunan deftere yazılanlara ilişkin ''Yazılanlar, savunulacak bir şey değildir. Böyle bir şeyi savunmak bile gerçekten üzücü'' dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Başbakanlığa, terörle mücadele konusunda koordinasyon sağlama görevi verilmesine ilişkin tasarının maddelerinin görüşülmesine başlandı.
CHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü, AK Parti'nin güvenlik politikasının zafiyet içinde olduğunu öne sürdü. Büyük kentlerin, ABD'nin ''geceleri
sokağa çıkmayın'' denilen bazı kentler konumuna geldiğini savunan Tütüncü, kap-kaç ve hırsızlık gibi olayların büyük kentlerden orta büyüklükteki kentlere doğru yöneldiğini öne sürdü.
Tütüncü, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'e, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Atatürk'ün Selanik'teki evinde bulunan defterden bir sayfasını yırtarak aldığına'' ilişkin iddiaları gündeme getirerek, ''82 yaşında bir adamı anasından doğduğuna pişman edeceğiz'' denildiğini ifade etti. Tütüncü, ''Ettirmeyeceğiz, ona sahip çıkacağız'' dedi. Komisyon üyelerinin sorularını cevaplandıran Gül, Selanik'teki deftere ''uşak, satılmış, kafir, hırsız, hain'' gibi cümlelerin konmasını herkesin kınaması gerektiğini belirtti.
Yazanın kim olduğuna bakmadığını, 82 yaşındaki kişinin belki de ne yazdığının farkında olmadığını ifade eden Gül, ''Yazılanlar, savunulacak bir şey değildir. Böyle bir şeyi savunmak bile gerçekten üzücü. Bu tip defterlere çok saygı duyulması gerekir. Hepinizi, herkesi buna davet ediyorum. Orada yazılı kelimeleri kimse hoş görmemeli'' dedi.
Gül'ün konuşmasını kesen CHP'li bazı milletvekilleri ''O kelimeler 'al ananı git' demekten daha az mı kaba? 'Atatürk deccaldir' diyen anlayıştan daha mı yanlış? Başbakanın o yazıyı görmezden gelmesi, yetkilileri uyarması gerekirdi'' diye tepki gösterdiler.
Abdullah Gül, ''(Ben muhalefet partili biri olarak görseydim alırdım) derseniz daha doğru olurdu. Deniz Baykal'a böyle bir yazı yazılmış olsa onu oradan alırım... Herhangi bir yerde, CHP'ye karşı böyle bir yazı görsem alırım. Bunların kimseye faydası yok'' dedi.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ''Hükümetimizin yaklaşımı; bir taraftan demokrasiyi daha fazla güçlendireceğiz, temel hak ve özgürlükleri daha da geliştireceğiz. Ama diğer taraftan kanunlara, Anayasaya aykırı iş yapanlarla etkin mücadele edeceğiz'' dedi.
Gül, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Başbakanlığa, terörle mücadele konusunda koordinasyon sağlama görevi verilmesine ilişkin tasarının maddelerinin görüşülmesi sırasında komisyon üyelerinin sorularını yanıtladı.
Abdullah Gül, Başbakanlığın koordinasyon makamı olduğunu belirterek, hükümetin ilk icraatı olarak, Başbakanlığa bağlı icracı kurumları, ilgili bakanlıklara verdiklerini anlattı.
''Başbakanlık, hastane koridorları gibiydi'' diyen Bakan Gül, ''Uzun yılların kötü birikimi vardı. Büyük cesaretle, birçok kurumu ilgili bakanlığa verdik. Düzenlemeyle yeni kadro almıyor, mevcutları bile veriyoruz'' dedi.
Oluşturulacak Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğünün, icracı bir kurum olmayacağını belirten Gül, ''Şüphesiz, dinamik süreçte bazı kurumlar ömrünü tamamlayabiliyor. Düzenlememiz, Türkiye'nin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak içindir. Terörün en büyük tehlike olduğunu hepimiz biliyoruz. Konuyla ilgili gerekli araştırmaların yapılması, strateji belirlenmesi ihtiyacı vardır. Oluşturulacak koordinasyonda, devlet nizamı içinde kimin kimden talimat alacağı, kimin kimle muhatap olacağı bellidir. Kaygılara gerek yok. Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve ilgili bakanlıklar karar alacak, kurum sekreteryalık yapacak'' diye konuştu.
ASAYİŞ OLAYLARI
Asayiş olaylarıyla ilgili birçok şikayetler olduğunu ve bazı olaylara şahit olduklarını anlatan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, olayların iyi tahlil edilmesi gerektiğini vurguladı.Olayların en aza indirilmesi için çalışmalar yapıldığını kaydeden Gül, polis sayısının nüfusla mukayese edilmesi halinde ''çok yetersiz'' olduğunu ifade etti.
Abdullah Gül, polisin daha çok güçlendirilmesi için adımlar atıldığını belirterek, ''Karşılaşılan sorunlar, hepimizin her dönem karşılaşacağı sorunlardır. Modernleşme oldukça, köyden kente akım oldukça, asayişte daha büyük sorunlarla karşılaşılır. Bunların tedbirleri, alınmaya devam ediyor. Kameralı takiple suçlular tespit ediliyor. İstihbarat teşkilatı, ihtiyacı olan teknik aletlerle donatılıyor'' dedi.
TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER
''Asayiş sorunlarıyla en etkin mücadele, tabiki birinci görevimizdir'' diyen Gül, ''Vatandaşların en temel hakkı da aslında budur. Çünkü, insanlar güvenlikten yoksun yaşarlarsa, diğer haklarını en iyi şekilde kullanamazlar'' diye konuştu.
Bir ülke için ekonomik güvenliğin de önemine değinen Gül, ''Hükümetimizin yaklaşımı; bir taraftan demokrasiyi daha fazla güçlendireceğiz, temel hak ve özgürlükleri daha da geliştireceğiz. Ama diğer taraftan kanunlara, Anayasaya aykırı iş yapanlarla etkin mücadele edeceğiz'' diye konuştu.
YABANCILARIN MÜLK EDİNMESİ VE YATIRIMLARI
Gül, ''yabancıların Türkiye'de toprak veya mülk edinme konularının gayet açık olduğunu'' ifade etti. Gül, çifte pasaport taşıyan vatandaşlar ile Batı Trakya'da yaşayan soydaşların Türkiye'de aldıkları çeşitli gayrimenkuller olduğunu belirterek, ''Sanki Türkiye'ye düşman olanlar mülk almış gibi algılanabilir'' dedi.
Özelleştirmeleri bilinçli yaptıklarını belirten Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, Yunanistan'dan Türkiye'ye 2.5 milyar dolarlık yatırım yapılmasına da sevindiklerini söyledi.
Türkiye'nin, Avrupa'nın 6. büyük ekonomisine sahip ülke konumuna geldiğini vurgulayan Gül, ''Türkiye'yi, güvenli bir ülke olarak görmüşler ki Yunanlı bile 2.5 milyar dolar yatırım yaptı. Yatırımları dikkatli takip etmek lazım. Gelme amaçlarında mı çalışıyorlar, yoksa başka amaçlarda mı yatırım yaptıkları çok iyi takip ediliyor'' diye konuştu.
Plan ve Bütçe Komisyonunda, Başbakanlığa, terörle mücadele konusunda koordinasyon sağlama görevi verilmesine ilişkin tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerine geçildi.
|