|
 |
 |
 |
|
 |
 |
  |
|
"Örgüt bildirisi gibi bir metin"
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Selanik'teki Atatürk Evi'nin şeref defterine Fethi Dördüncü adlı vatandaş tarafından yapıştırılan metin ile ilgili olarak, ''Şerefdefterine yazılan ifadelerin de hatıraya saygı ölçüsünde, edep ölçüleri içerisinde yapılması gerekir'' dedi.
Çiçek, ''Bu metni asla tasvip etmemiz mümkün değildir. Yasal yollara başvururuz. Herhalde milletvekillerimiz de bu vesileyle haberdar olacaktır. Gereği neyse yapılacaktır'' diye konuştu. Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamadan
sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan'ın Selanik'teki Atatürk Evi şeref defterindeki yazıyı uygunsuz gördüğü için aldığını biliyoruz. Bugün Bakanlar Kurulu'nda bu konuyu gündeme getirdi mi?'' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Başbakanlık düzeyinde Selanik'e yapılan ilk ziyarettir. Sayın Başbakan Atatürk'ün doğduğu evi ziyaret etmiştir ve orada açılan bir şeref defteri de vardır. Şeref defterleri herkesin yazı yazdığı defterler değillerdir. Temsil durumundaki insanlar yazar. Eğer siz önüne gelene o defterleri açarsanız, yarın sizin ummadığınız, tasvip etmediğiniz, etmeyeceğiniz Türkiye karşıtı ifadeler de oraya yazılır. Evvela bu defterlerin konumunu ve kimlerin buraya yazı yazabileceğini iyi tespit etmemiz gerekir. Eğer siz sadece gündelik politikalarınıza veya bugünkü bir kısım değerlendirmelerinize mesnet teşkil ediyor diye önüne gelenin o defterlere yazı yazmasına imkan verirseniz, pekala da Türkiye aleyhtarı kimseler de gider Türkiye'nin tasvip etmediği, doğru bulmadığı ifadeleri de o defterlere gelir yazar, ondan sonra da hatıraya saygısızlık olur.''
ATATÜRK'E SAYGISIZLIK
Laiklik, Atatürk veya benzeri konularda toplumun hassasiyetleri olduğunu kaydeden Çiçek, bilgi kirliliğinden daha öte olarak bilgi kirletilmesi olayı ile Türkiye'nin karşı karşıya olduğunu söyledi. Mektubun metni okunmadan ve içeriğinde ne olup olmadığı bilinmeden, hak, hukuk ve insaf ölçüleri çerçevesinde değerlendirmedenbeyanat verildiğini, makale yazıldığını ve lüzumsuz tartışmalara fırsat verildiğini belirten Çiçek, mektubun bir şeref defterinde yer almayacak kadar edep ölçülerini aşan ifadeler taşıdığını ifade etti.
''Bu illegal örgüt bildirisi gibi yazılmış bir metin'' diyen Çiçek, şöyle konuştu:
''Şeref defterine bu türlü bildiriler yapıştırılacak olursa bunun ilerde Türkiye'nin başına ne işler açacağını hepimizin iyi görmesi lazım. Yazı Hükümet aleyhine, Başbakan'ın aleyhinedir diye herkes üzerine atlayarak bundan siyasi demeç çıkarmaya ve buradan bir sonuç çıkarmaya çalışılıyorsa bu Atatürk'e saygısızlıktır. Çünkü biz neticede Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak görev yapıyoruz ve halkıniradesiyle buraya gelmişiz. Bir değerlendirme yapılacaksa bunun da yine hak, hukuk çerçevesinde, nezaket, eleştiri hudutları çerçevesindenezaketle ve edeple yapılması lazım.''
Cemil Çiçek, daha sonra söz konusu metni okudu: ''Ben bugün beşinci defa huzurunuza gelme mutluluğunu tattım. Aynıgüneş 38 yıl sonra yine bir 19 mayıs 1919 Pazartesi günü Samsun'da doğup ışınlarını bütün Türkiye'ye yaydı. Atam, o mübarek varlık, Tanrıtarafından gönderilmiş olan sendin. 4 yıl gibi kısa zamanda da 7 düveldüşmanları mağlup ederek muasır medeniyetler seviyesine çıkardığın Türkiye'yi ve Türk milletini Tanrı'nın zatialinizi yanına aldıktan 64 yıl sonra Türkiye'nin üzerine Türk milletinin dini duygularını yıllarca sömüre sömüre bir Akepe'si çöreklendi.
İslamiyeti bir kalkan gibi kullanan bu insanların hakikatte kafir olduklarını, Hazreti Muhammed sakalı şerifini yerinden kaldırıp Atatürk Havalimanı'na getirip, Dubaili Arap'ın gözüne girmek için sattıkları İstanbul'un en güzel yerlerinden vazgeçmesin diye Muhammed'i bile oyuncak yaptılar. Bunların din anlayışı bu. Hepsi kafir. Zamanınızda Osmanlı'ya ait dış borçları ödediniz. Recep Tayyip hükümeti nesiller boyunca altından kalkınmayacak şekilde borç altına girmekle kalmadı. Bir de mağlup ettiğiniz devlet ve hükümet başkanlarıayağınıza kadar gelip saygılarını bildirirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Avrupa ve Amerika'nın uşaklığını yapıyor. Türkiye'nin maliyesiIMF ve Dünya Bankası'nın elinde. Dış siyaset Amerika'nın ve iç siyasetde Belçika'dan idare edilmeye kadar düştü. Tayyip, kendisi uşak olduğundan Türk milletini de uşak yapmak istiyor ama muvaffak olamayacak. Uşaklığını yaptığı Amerika'da ev de satın aldı. Her yaptığı gayrimeşru iş gibi güya oğlu almış.
22. Dönem, 59. Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti, başta kendisi olmak üzere bakanlar, AKP milletvekilleri, hayatları boyunca Atatürk ilke vedevrimlerini ve Cumhuriyet idaresini ortadan kaldırıp hilafet devleti kurma çabalarındalar. Ayrıca, en çok korktukları Türk ordusunu zayıflatıp iş göremez hale getirmek maksatları ile emellerine ulaşmaktır. Ruhlarında uşaklık ve kölelik taşıyan bu güruh, emellerinemuvaffak olamayacakları gibi aslında hükümet üyeleri hırsız, sahtekar,kafir, görevi kötüye kullanan, Uzakdoğu'da otel köşelerinde, Avrupa'dakimsenin haberi olmadan memleketi satıp doymayan açgözleri hırsla yalnızca küplerini doldurup memleketi satan vatan hainleri olduğundan maksatları kursaklarında kalıp tüyü bitmedik yetimlerin haklarını yiyeyiye sürünüp bir gün def olup gidecekleri yakındır.''
EDEP ÖLÇÜLERİ
Bu ifadelerin, bir şeref defterinde yer alması gereken çok şerefliifadeler olmadığını kaydeden Çiçek, şunları söyledi: ''Eğer siz bunlara dayanarak Türkiye'de fikir özgürlüğü diyorsanızbu bir sorumsuzluktur. Her türlü edep ölçülerini aşan, Hükümet'in tümünü, milletvekillerinin hepsini suçlayan bir ifadedir. Açıklamayı şimdi ben yaptığıma göre ben de hırsız oluyorum. Sahtekar, kafir, alıpgötüren bir insan konumundayım. Böyle bir insafsızlığı, böyle bir haksızlığı hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti üzerine alınmaz. 'Canımne varmış bunda?' deyip geçip gidemez. Onun için şeref defterine yazılan ifadelerin de hatıraya saygı ölçüsünde, edep ölçüleri içerisinde yapılması gerekir. Şimdi bunun neresi savunulabilir, neresi makale yazılabilir veya bunun üzerinden demeçler verilebilir bunu kamuoyunun bilmesi lazım. Eğer bu yolu açarsanız bu bir örgüt bildirisi gibidir. Yarın Ata'nın huzuruna giden bir kısım bölücü veya başka türlü şeyler de getirip kendi ifadelerini oraya yapıştırabilir. Bu metni asla tasvip etmemiz mümkün değildir. Yasal yollara başvururuz. Herhalde milletvekillerimiz de bu vesileyle haberdar olacaktır. Gereği neyse yapılacaktır. Neyi sattıysak, nerede hırsızlıkyaptıysak veya kafirliğimiz nereden geliyorsa herhalde bunun hesabını yargı önünde vermek durumunda kalır.''
(AA)
|
|
|
|
 yadigar karsli 09.05.2006 02:16:24 ne zamandan beri akp nin laik turkiyeyi yikmaya calistigini soylemek teroristlik oldu.cicek soylesin bakalim yalanmi degilmi.
 ATATURKCU BJK 09.05.2006 00:47:09 HELAL OLSUN BU GERCEKLERI YAZAN ADAMA,NEKADARDA GUZEL VE NEKADARDA ACIK BIR SEKILDE ANLATMIS AKP YI VE AKP NIN SIYASI EMELLERINI...ELLERINDEN OPTUM FETHI AMCA
 hakan kurttepe 08.05.2006 23:33:47 ateş olmayan yerden duman çıkmaz atamıza içini döken vatandaş gerçekleri görmüş elinden gelen tek şeyi yapmış yazmış oldugu not tamamen dogrudur kanımca mahkemye gidip rte i mahkum ettirmeli ataya ait bir defterden sayfa çıkarmak kimsenin hatti degil ordu atanın ordusu bu işe ön ayak olmalı atatürk vatandaşlarını kollamalı..
|
|
 |
|
 |
|