kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Pis rüzgar

Kötümserlik bulutları giderek ülkenin üzerine çökmeye başlıyor. Siyaset alanında sertleşme sürüyor. Cumhurbaşkanı ve ana muhalefetin birincil hedefi, bu gerginlik sayesinde iktidar partisini hata yapmaya zorlamak. İktidar partisinin bu dalgalı denizlerde maharetle tekneyi kullanacak soğukkanlı bir kaptanı olduğuna inanmak ise zorlaşıyor.
En kötüsü iktidar partisinin üzerine gelen bu dalgayı ancak siyaset alanını açarak aşabileceğini idrak ettiğine dair ortada bir belirti yok. Buna da çok şaşırmamak gerekiyor. Türkiye'deki merkez sağ partilerin demokrasi bağlamında, pragmatizm kisvesi altındaki ilkesizlikleri sonunda kendi kuyularını da kazacak gelişmeleri tetikler. Bunun bir sebebi de bu geleneğin köklü bir özgürlükçü siyaset felsefesi üretmemiş olmasıdır.

Türkiye
sistemik kriz yaşıyor
Sağ gelenek özgürlükle bağlantılı kavramları derinlemesine tartışmamış, hukuk üstünlüğünü özümsememiştir. Bireyi merkeze alan bir düşünce yapısına ise zaten sahip olmadığı gibi, devlet konusunda da ikirciklidir. Son tahlilde devlete biat etmeyi seçer ve bu şekilde kendi siyasi varlık nedenini de ortadan kaldırır aslında. Sağı böyle olan memleket siyasetinin solu da çok farklı değildir. Sosyal demokrat olma iddiasındaki CHP'nin Baaslaşmayı bu denli kolay gerçekleştirebilmesi bunun kanıtlarından biridir.
Halbuki iktidar partisi açısından işlerin bu raddeye gelmesi de gerekmiyordu. Bu partinin tarihi misyonu Türkiye'deki ideolojik çevrenin en uç öğelerinin de demokratik siyasete dahil edilmesiydi. Parti aynı zamanda 1980'de başlayan liberal ekonomi dalgasıyla palazlanan yeni ve taşra kökenli sermayenin de temsilcisiydi. Bu sermaye hem daha palazlanmak, hem yerleşik ekonomik ve siyasi iktidar dağılımından pay almak istiyordu. Görünen o ki bu istek hızla gerçekleşiyor da.
Parti şu sırada kendi has yandaşlarını tatmin edememe sancısı yaşıyor. Üstelik kadrolarının bir kısmının ilkelliğinden kaynaklanan davranışları kontrol altında tutmuyor/tutamıyor. Tabanın ideolojik veya hayat tarzı bağlantılı taleplerini özgürleşme, bireysel haklar ve laik siyaset bağlamında tanımlayamıyor. Siyaset üretemiyor ve giderek demokratik üsluptan da, tavırdan da uzaklaşıyor. Bu yaşananların faturasını tümüyle iktidar partisine çıkarmak ise doğru değil. Express dergisinin Nisan/Mayıs sayısında Hasan Bülent Kahraman'ın yazdığı gibi aslında Türkiye sistemik bir kriz yaşıyor. Ülkedeki egemen ideolojinin karşılamakta güçlük çektiği üç meydan okuma, sistemi dara sokuyor.

Otoriter
zihniyet
Siyaseti sıkıştırıyor. Kürt meselesi, türban meselesi ve Ermeni meselesi karşısında yeni açılım üretilemiyor. İş kaba güce kalıyor. Yerleşik sistem bu meselelerden kendisine yönelen taleplere ve tezlere karşılık veremeyince ortaya bir boşluk çıkıyor. "Boşluğu siyasetin doldurması gerekiyor; onun bunu yapabildiği veya yapamadığı oranda devlet ve ordu bu eksiği kapama gayretine girişiyor." Kahraman'a göre kilitlenmenin sorumlusu korporatizmdir ve siyaset sahnesindeki aktörlerin hiçbiri bu hastalıktan azade değildir. Korporatist anlayış siyasetin ve bunun içinde yer alan aktörlerin içe kapalılığının ve "reel bir demokrasiye geçmemekte" direnilmesinin de sebebidir. Yaşanan, "katı, sert çekirdekli devlet bekası anlayışıyla ve devlet aklıyla, esnek ve çoğulcu bir siyasal demokrasi arasındaki çatışmadır...(ve) Türkiye bir kez daha siyasetin kapanışını yaşıyor."
Özgürlükçü laikliği anlamayan iktidar partisi AB ipini bırakmanın bedelinin ne olduğunu bu otoriter zihniyete teslimiyeti nedeniyle de görecek gibidir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir iktisatçı   / 04-05-2006
 Gölge oyunu   / 30-04-2006
 Yeni dönem   / 27-04-2006
 Geriye kayış   / 23-04-2006
 Hamas'ın kapanı   / 20-04-2006
 Yeni savaş alanı (2)   / 16-04-2006
 Yeni savaş alanı (1)   / 13-04-2006
 Kafa karışıklığı   / 09-04-2006
 İsraf   / 06-04-2006
 Birlik!   / 02-04-2006
SOLİ ÖZEL
Pis rüzgar
Kötümserlik bulutları giderek ülkenin üzerine...
Dostluk da bir yere kadar
Dostluk da bir yere kadar
Aralarında dostluk rüzgârları esen iki takım, bugün karşılaşıyor.
İnönü'de karnaval günü
İnönü'de karnaval günü
İzmir'de Fenerbahçe'yi uzatmalarda 3-2 yenerek Türkiye Kupası'nı...
Hepsi tezgâhın içinde
Hepsi tezgâhın içinde
Başbakan Erdoğan, yedi açılış yaptığı Adana'da muhalefete yüklendi.
Hakkâri'de 10 bin kişi teröre lanet yağdırdı
Öğrencileri taşıyan askeri araca uzaktan kumandalı mayınla saldırı...
'Türban sorunu Suudi Arabistan'da çözülmez'
"Başbakan'dan farklı bir liderlik bekliyordum. Ne de olsa koalisyon...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu