Ver Lefter'e yazsın deftere
"AKP kongresinde kadınlar ayrı, erkekler ayrı, harem-selamlık oturdu." Tam bunu yazacaktım... "AKP'li belediye, 9 yaşında kızlarla evlenebilirsiniz, diyen kitap dağıttı." Tam bunu yazacaktım... "AKP kongresine ilkokul çocuklarını getirdiler, ellerine ampul bayrakları verip, türban sloganları attırdılar." Tam bunu yazacaktım... "AKP'li belediye, başı açık dolaşmak günahtır, diyen broşür dağıttı." Tam bunu yazacaktım... "Başbakan, Atatürk'ün evinde hadise çıkardı."
AKP'den rica ediyorum... Lütfen skandallarınızı ikişer gün arayla patlatın, yazmaya yetişemiyorum.
Neyse, bari sonuncuyu atlamayayım... Başbakan, Selanik'te Atatürk'ün evindeki deftere bakarken, AKP'yi Atatürk'e şikayet eden bir vatandaşın yazdıklarını görmüş. Sinirlenmiş minirlenmiş... Kimine göre sayfayı yırtmış. Kimine göre defteri kaldırtmış.
Zannedersin, Atatürk geceleri kalkıp, o defteri okuyor...
Yürek Selanik yani.
Bakın Selanik dedim, aklıma geldi. Bugün Selanik için önemli bir gün... Atatürk'ün evine, yürüyerek üç dakika mesafede bir anıt açılıyor. Pontus Soykırım Anıtı... Bizler, yani Türkler, bütün Rumları kesmişiz, soylarını kurutmuşuz... Onun anıtı... Bugün açılıyor.
Selanik defterindeki laik satırlara sinirlenen Başbakan, hazır Selanik'teyken bu anıt için de sinirlenip, bir kelime yazmış mı? Ben duymadım.
Defter hikayesini birinci sayfalarına koyarak, Laik kesime şirin görünmeye çalışan "büyük" gazetelerimiz, bir satır bahsetmiş mi bu rezalet anıtından peki? Ben görmedim.
Başlığı onun için böyle yazdım. Madem Rumların soyunu kurutmuşuz... Başbakan yazmıyor. Gazeteler yazmıyor. "Ver Lefter'e, yazsın deftere..."
|