Güler'den Rice'a ret
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Ankara ziyaretinde TürkiyeYunanistan gaz boru hattına Rus Gazprom'un ortak edilmesine karşı olduklarını iletmişti. Rice'ın karşı çıkış gerekçesi de açıktı: "Rusya bölgede enerji tekeli haline geliyor. Gazprom'un stratejik bir kart kullanır duruma gelmesinden rahatsızız..." Rice, Ankara'ya gelmeden önce, Atina'ya da benzer mesajı ilettiği biliniyor. Washington'un, Rus doğalgazı yerine, gelecek yıl devreye girecek Azerbaycan gaz boru hattına yönelmenin daha doğru olacağı tavsiyesini her iki başkentte dillendirdiği de sır değil. Şimdi soru şu: "Türkiye, Washington'un bu tavsiyesine uyacak mı?" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, soruya net yanıt verdi: "Bizim için bu hattı devam ettirmemiz önemli..." Güler, Rus Gazprom'un TürkiyeYunanistan hattının ortaklığından çıkarılması gibi bir durumun olup olmayacağının tek başına Ankara'nın kararına bağlı olmadığının da vurguladı. Konuya "ülke çıkarı açısından baktıklarını" belirtip ekledi: "Türkiye'nin tutumu belli; enerji koridoru olma çabasını sürdürecek. Gazprom konusunda da tek başımıza karar veremeyiz. Yunanistan'ın da buna karar vermesi gerekir..." Enerji Bakanı, konunun sadece TürkiyeYunanistan gaz boru hattı olarak görülmemesi gerektiğinin de altını çizdi.
Nabuco da geliyor Üzerinde "önemle durduğunu söylediği" hat ise "Nabuco" olarak isimlendirilen proje. Yani, Türkiye üzerinden Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Avusturya'ya, oradan da Slovakya ve Çek Cumhuriyeti'ne kadar uzatılacak hat... Güler, başka ülkelerin de bu projeye büyük ilgi duyduğunu anımsattı. Bu tespitleri yaptıktan sonra konuyu Rice'ın önerdiği Azerbaycan hattına getirdi: "Öncelikle gazın Azerbaycan'dan gelmesi lazım. Çünkü henüz inşası bitmedi. Ayrıca Hazar geçişi de önemli. Bu konunun da çözülmesi lazım..."
Biz vazgeçemeyiz Güler, Rice'ın tavsiyesine uymanın zorluluğunu da şu sözlerle dile getirdi: "Türkiye-Yunanistan hattında Rusya Türkiye'ye olan hattındaki boş olan kapasiteyi kullandırmak istiyor. Hattan almadığımız 4.5 milyar metreküplük bir gaz var, onu vermek istiyor. Yapılacak olan boş kapasite kullandırmak, o kadar..." Noktayı da bu aşamada koydu: "Bizim bu hattan vazgeçmemiz söz konusu olamaz. Ayrıca gazı veren, tedarikçi ülkelerin de görüşü alınmalı. Kimse tek başına karar veremez, bütün ülkelerin bir araya gelip karar vermesi gerekir..."
ABD'nin çelişkisi İlginç olan ise Washington yönetiminin enerji hatları konusunda kendi içinde yaşadığı paradoks... Washington, Ankara ve Atina'ya "Gazprom'u devre dışı bırakın" tavsiyesinde bulunurken, ülkesinin enerji şirketlerinin Rusya'yı güçlendiren gelişmelere imza koyduklarını görmezden geliyor. Örneğin, Bakü'de ilk petrol, boru hattıyla Rusya'nın Novorossisk limanına taşındı. Bir hat da Gürcistan'ın Supsa limanına çekildi. Çeçenistan'daki sıkıntılar dolayısıyla oluşturulan Dağıstan hattı da Rusya'nın işini kolaylaştırdı. Bu aşamada Rusya da boş durmadı. Türkmenistan doğalgazının yüzde 80'ine ortak oldu, Özbekistan'la da yeni anlaşma yaparak bölgedeki enerji gücünü arttırdı. Bütün bu gelişmeler başta ABD olmak üzere batılı şirketlerin Moskova'ya yol vermesi sayesinde gerçekleşti. Şimdi Ankara'ya, "Rusların hakimiyetini kırmamız lazım" diyen Washington'un, gazın nereden geleceğinin alternatifini de sunması gerekiyor. Yoksa telkin, Türkiye'nin enerji terminali olmaktan vazgeçmesi anlamına geliyor ki; bu zor...
|