kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Mehmet, çoktan beni aştı'
'Mehmet, çoktan beni aştı'
'Hayatımda bir tek kuantum fiziği var '
Mehmet'in naylon çorap fetişizmi

Mehmet'i babası anlattı

Beyaz Gelincikdizisinin yıldızı Mehmet Günsür, kuantum fizikçisi babasıyla arkadaş gibi. Babası, Günsür'ün 'müzik setine çivi çakmak', 'ayakkabı içine vermut doldurmak' gibi çocukluk anılarını hatırladıkça hala eğleniyor....

Teoman Günsür
"Çocukken evde yemek masasının altına girer hanımların bacaklarını ellerdi, ama sırf naylon çorabı hissetmek için..."

Mehmet Günsür
"Zaten uzun zaman bir eşarbım oldu. Hep elimdeydi, uyurken bile. Onun o ipek hissi çok hoşuma gidiyordu."



'Mehmet, çoktan beni aştı'

Beyaz Gelincik'teki hırçın Mustafa rolüyle genç kızların kalbini hoplatan Mehmet Günsür'ün babası Teoman Günsür, kuantum fizikçisi çıktı..

Ferzan Özpetek'in "Hamam" filmiyle ünlü yakışıklılarımız arasına giren Mehmet Günsür, çocukluğundan beri rol aldığı film ve dizilerle hatırı sayılır bir hayran kitlesine sahip oldu. Şu an atv'de yayınlanan "Beyaz Gelincik"de deli dolu Mustafa karakterini canlandıran Günsür, yakışıklılığı ile sadece genç kızları değil hiç dizi izleme alışkanlığı olmayan anne ve babasını da ekran başına kilitliyor. Mehmet Günsür'ün babası Teoman Bey, pazartesileri iple çektiğini söylüyor ve oğlunun dizide rol yapmayıp kendini oynadığını belirtiyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri İşletme Bölümü mezunu olan ve yaklaşık 20 yıldır sadece kuantum fiziğiyle ilgilenen Teoman Bey de, tıpkı oğlu gibi etrafına pozitif enerji saçıyor. Baba-oğul Günsürler'le yaptığımız söyleşide Mehmet Günsür'ü babasının ağzından dinledik. Teoman Bey'in oğluyla ilgili en büyük şikayetini öğrendik. Ve kuantum fiziğinin hayatımızdaki yerini keşfettik.

- Mehmet Bey, gördüğüm kadarıyla babanıza çok benzemiyorsunuz. Annenize benziyorsunuz galiba...
- Mehmet Günsür: İkisinden de almışım galiba. Aslında gençlik fotoğraflarına bakınca, babama çok benzediğim de söylenebilir.
- Teoman Günsür: Ben yarım Tatarım, Mehmet tam Tatar. Çünkü benim eşim de hem anneden hem babadan Tatar.

- Babanız müzik dışında başka hangi yönlerden etkiledi sizi?
- M.G.:
Babalar oğullarını nasıl etkilerse öyle etkiledi. Gerçi erkek çocuklarla annelerin ilişkisinden bahsedilir hep; ama baba oğul ilişkisi de çok önemlidir. Gençlik dönemlerimde babamla ilgili beni sinirlendiren şeylerin aynılarını, artık ben de yapar oldum. Hep öyle olur ya; babana kızarsın ama sonra zaman geçer, kendini aynı şeyi yaparken, aynı şekilde düşünürken yakalarsın. Ama bizim aramızda hiçbir zaman çok farklılıklar, sorunlar olmadı. Biz onunla her zaman arkadaş gibiydik.

- Hiperaktifliği yüzünden ona söz dinletmek zor olmuyor muydu?
- T.G.:
Mehmet okul seçiminde bize hiçbir şey sormadı. Kafasına koyduğu her şeyi çok rahat gerçekleştirdi. İtalyan Lisesi'ne girmesine de, üniversite seçimine de aile olarak hiç karışmadık. Ben, ağabeyim ve yeğenlerim hep Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde okuduk. Üniversiteye girme dönemi geldiğinde Mehmet'e "Oğlum ODTÜ'de okumayı düşünmez misin, bak Ankara'da anneannen, halan var" diye sordum; "Aklına bile getirme baba" dedi. Mehmet çok ehlikeyif, her şeyi kendi istediği gibi yaşayan bir çocuk. Koşullar uygun olmasa bile o bir şekilde uydurur ve istediğini mutlaka yapar.

- Ergenlik döneminde başınızı ağrıttı mı?
- T.G.:
Yok. Ablası Zeynep'te daha çok sıkıntı çektik. Mehmet daha sakindi.

- Yani o hiperaktifliği bir süre sonra sakinliğe mi dönüştü?
- T.G.:
Evet, okula başladıktan sonra daha sakin oldu. Müziğe çok önem verirdi ve ben her seyahate gidişimde sipariş verirdi, 10-15 plak getirirdim. Depeche Mode'ları falan onun sayesinde öğrendim.

- Sizin de müzik zevkinizi değiştirdi mi?
- T.G.:
Eh tabii.
- M.G.: Ben de babam sayesinde, sonradan keşfettiğim, çok önemli caz müzisyenleriyle büyüdüm. Benim için önceden hep elektro gitar vardı, hala da ayrı bir yeri vardır ama babam sayesinde cazı da keşfettim.

- İlgi alanlarınız benzer mi?
- T.G.:
Çok büyük bir kısmı uyar, mesela müzik kısmı uyar.
- M.G.: Kıyafetlerde pek uyuşmuyoruz.

'OĞLUM RUGAN AYAKKABI GİYSE...'
- Giyim konusunda uyuşamadığınızı söylediniz. Teoman Bey siz oğlunuzun nasıl giyinmesini isterdiniz?
- T.G.:
Onu kumaş pantolonla bir görebilsem... Hani Hotiç için çektirdiği fotoğraflarda olduğu gibi, ayağında siyah pantolon, rugan ayakkabı... Öyle yan yana yürüyebilsek vallahi çok güzel olurdu.
- M.G.: Bunu çok istiyor babam.
- T.G.: Bizim apartmanın kapıcısı geçen gün bana "Ya Teoman Bey, Mehmet buraya geliyor ayağında aynı kot, dizide aynı kot, her yerde aynı kot. Bir pantolon alsanıza şu çocuğa" dedi.

- Düşlediğiniz kılıkta ancak damat olunca görebileceksiniz herhalde...
- T.G.:
Ondan da emin değilim ben. Hep söylüyorum; ben yapımcı olsam kast seçimine bu kılıkla gelse almam onu.
- M.G.: Ama kast seçimine zaten herkes böyle geliyor.
- T.G.: Biz tabii elde bond çantası döneminde yaşadığımız için bana tuhaf geliyor. Mesela Mehmet'in "Hamam"da beraber oynadığı Allesandro Gassman'ın babası Vittorio Gassman, çocukluğumda benim idolümdü. İtalya'da televizyonda Allesandro'nun giyimini gördüm, Mehmet de o zaman İtalya'da yaşıyordu, bir onun giyimine baktım, bir de Mehmet'in... (gülüşmeler)

- İdolünüzün oğlu da idolünüz oldu yani...
- T.G.:
Yani insan istiyor tabii öyle giyinsin. Benim fiziğim Mehmet'inki gibi olsaydı nasıl giyinirdim anlatamam.

- Ama gömleğinizin altından gözüken gümüş kolye, sizin de çok takım elbise adamı olmadığınızı, içinizde bir asilik barındırdığınızı gösteriyor bence...
- T.G.:
Evet, asilik vardır. Ama hep düzgünümdür. Pantolonuma, gömleğime bakın hep düzgündür.

'MEHMET GİBİLER HEP CİP ALIYOR'
- Peki oğlunuz kendi ayakları üzerinde durmaya başlayıp, sizinle eskisi kadar vakit geçirmeyince üzülmediniz mi?
- T.G.:
Yok, hiç öyle bir üzüntü olmadı. Zaten hareketli, sosyal bir çocuktu. Büyüdükten sonra bizim arabayı alıp gidiyordu. Kaza da yaptı birkaç kere.

- Çok anlayışlı bir babaymışsınız anladığım kadarıyla...
- M.G.:
Tabii, kesinlikle. Böyle bir aileye sahip olduğum için çok şanslıyım, bunu her zaman söylüyorum.

- Birlikte oturmuyorsunuz, değil mi?
- M.G.:
Ben İstanbul'a geldiğimde birlikte oturuyoruz.
- T.G.: Mehmet gibi emek karşılığı para kazanan oyuncuların genellikle ilk aldığı şey cip oluyor. Ama bizim Mehmet'in hiç o taraklarda bezi yok.

- Oğlunuz kızlardan çok ilgi görüyor, birçok kız hayranı var. Sizin de gençken kızlarla aranız iyi miydi?
- M.G.:
Tabii tabii, babamın bazı fotoğrafları var; bakınca görüyoruz ki döneminin önemli simalarındanmış.

- Aynı zamanda önemli çapkınlarından mıydınız?
- T.G.:
Öyle ortamlarda yetiştik ki dostluk da arkadaşlık da aşk da, her zaman iç içeydi.

- Oğlunuz şu an en sevilen dizilerden birinde rol alıyor. Oyunculuğunu nasıl buluyorsunuz?
- T.G.:
Çok etkiliyor beni. Zaten bana göre Mehmet rol yapmıyor, dizide de kendi hayatını yaşıyor.

- Dizideki kadar vurup kırmıyordur herhalde...
- T.G.:
O durumlarda olsa yapar.
- M.G.: Peki "O Şimdi Asker"deki alkolik rolümü nasıl bulmuştun?
- T.G.: Müthişti. O roldü işte. Hakikaten zor roldü.

EYLEM BİLGİÇ

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 15 yıl sonra ilk kişisel sergi
 Captan Cousteau'nun izinde Kaptan Cousteau'nun izinde
 21 günde mutlu olma dersleri
 Şampiyonun annesi mutlu
 Şarap gibi kadından meze gibi şarkılar!
 Şarkılar internetten
 Satır arasında kalanlar
 Müziğin karanlık şövalyeleri İstanbul'da
 Pikniğe gittik belki de dönmeyiz
 Bahçede balık pirzola
 İstanbul rock geceleri
 Sahnelerimizin altın sesli şarkıcısı
 'Utanmıyorum, hiç de özür dilemedim'
 'Ben de annemi o vaziyette görsem, ölürüm yani...'
 Teniste 'yıldız'ımız yükseliyor
 Bahar geldi ayaklarınız yardım istiyor
 Arap şeyhi kılığındaki gazeteci
 Onlar İstanbul gönüllüsü
 Tokyo-İstanbul eğlence hattı
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Herkesin bir hikayesi vardır
Vardır tabii. Hem de ne...
FİLİZ AKIN
'Fahri doktor da olduk şu hayatta'
Türkan Şoray'ı uçakta...
ÜLKÜ TAMER
Kendinden kahraman öyküsü
Mrs. MacNeal ya da tam adıyla...
SUNAY AKIN
Kitapsızlığın sızısı
Kitap bir pencere aralığına...
Ölmeden önce tatmanız gereken 50 lezzet
BBC'nin 'Ölmeden Önce Görülmesi Gereken Yerler', 'Yapılması Gereken Şeyler'...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.