Erdoğan'lar ve imam-nikâhı
İki bakanın evlilik dışı ilişki yaşadığını Fatih Altaylı geçen hafta köşesinde kaleme aldı. Altaylı, Emine Erdoğan'ın bu durumdan çok rahatsız olduğunu ve bu iki bakanla el bile sıkışmadığını da öğrendiğini yazdı. Geçen hafta içinde AK Parti'nin etkili isimlerinden biriyle sohbet ederken bu olayı sordum, doğru olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın bu durumdan rahatsız olup olmadığı şeklindeki soruma ise, "Bence Başbakan bakanlara 'Ne oluyor' diye sormuştur. Ancak yine benim tahminime göre, bakanlar 'Efendim, ben imam nikahı kıydım. O hanım benim nikahlı eşim, kim ne karışır' demiştir. Başbakan'ın söyleyecek bir şeyi kalmamıştır" yorumu yaptı. Eğer, durum gerçekten böyleyse, ortada çok ilginç bir durum var demektir. Çünkü kadın-erkek eşitliği meselesinin Erdoğanlar içinde de tartışmalı bir konu olduğu ortaya çıkıyor. İmam nikahı Recep Tayyip Erdoğan için resmi nikahlı bir erkeğin başka bir kadınla ilişkisini meşru kılan, Emine Erdoğan için ise kadınerkek eşitliğinin çiğnenmesine yol açan bir işlem olarak değerlendiriliyor demektir. Türban veya başörtü mücadelesinin muhafazakar çevre için beklemediği sonuçlar da verdiğinin bir göstergesi bu iki farklı tavır. Başörtüsü, bir bakış açısına göre erkeğin kadın üzerindeki egemenliğini sürdürme aracı olarak görülebileceği gibi, yine Müslüman erkeğin laik sistemle mücadele yükünü kadının üstüne yıkma aracı olarak da değerlendirilebilir. Ancak üniversite kapısında eğitim mücadelesi veren genç kızlar, artık erkek egemen bakış açısına dünkü kadar razı değildir. O kızlar otoriteye karşı konulabileceğini öğrenmiştir. Yağmurda, karda, güneş altında devletin otoritesine karşı bir hak mücadelesi vermişlerdir. Kazanamamış olsalar da, erkeklerin çoğundan daha fazla bir kavganın içinde olmuşlardır. O mücadele eden kızlardan, kocaları imam-nikahı veya başka bir kılıf altında ikinci bir eş aldığında sessiz kalmaları beklenemez. Başörtüsü mücadelesi, muhafazakar erkeğin hiç ummadığı bir sonuç vermiş, kadının eşitlikçi tavrının öne çıkmasına neden olmuştur. Muhafazakar kesim yakın dönemde hiç alışık olmadığı bir kadınerkek eşitliği meselesine girecektir. Kadının başörtüsüyle toplum hayatına katılımı arttıkça bu konu daha da ağırlık kazanacaktır. Çetin bir mücadeleden geçmiş, evinin geçimine katkıda bulunan genç kadınların erkeğin her dediğine "evet" demesini beklemek hayalcilik olur. İmam-nikahının dört eşe kadar ilişkilere izin veren bir kurum olma dönemi geride kalmıştır. Değişim müthiş bir güç. Bu gücün önünde durmak kolay değildir. İki bakan ve imam-nikahı çözümü veya çözümsüzlüğü bunun en açık göstergesidir.
|