|
|
|
|
Maserati ve A La Mode defileleri birbirine çok yakıştı
Dilek Hanif, Cengiz Abazoğlu ve Vural Gökçaylı defilelerinden oluşan A La Mode partilerinin sponsoru Maserati'nin Türkiye distrübütörü Orhan Ülgür: Maserati tamamen el yapımı bir otomobil, kişiye özel! Tam bir haute-couture kıyafet gibi.
Son yıllarda otomotiv dizaynırları tıpkı bir modacı gibi hareket ediyor; bir haute-couture kıyafet tasarlar gibi otomobil tasarlıyorlar. Bir otomobilin ortaya çıkış serüveninde insanların kültürel ve sosyal değişimleri, beğeni kriterleri giderek daha fazla önemli olmaya başlıyor. İtalyan Maserati de dünyanın en başarılı tasarımcılarının elinden çıkan şık çizgisi, her araç sahibinin kişisel beğenisi doğrultusunda özel olarak hazırlanması, tam 4 milyon kombinasyon yapabilme imkanıyla 'haute-couture otomobil' olarak ün yapmış durumda... Bu ününü de geçtiğimiz günlerde ikincisi yapılan A La Mode defilelerine verdiği sponsorlukla pekiştirdi. Ünlü modacılar Dilek Hanif ile başlayan, Cengiz Abazoğlu ile devam eden ve Vural Gökçaylı ile üçüncüsü yapılacak hautecouture defilelere sponsor olan markanın Türkiye distrübütörü Fer-Mas Genel Müdürü Orhan Ülgür'le Türkiye'deki sponsorluk kavramını, kimlerin Maserati'yi tercih ettiğini ve markanın özelliklerini konuştuk. "Maserati ve A La Mode defileleri birbiriyle çok uyuştu" diyen Ülgür ekliyor: Her şeyden önce dünyanın alanında önde gelen bir markası, Türkiye'nin marka yaratıcılarıyla bir arada... Hem Maserati hem de ünlü modacılarımız yaşamda kalite arayan insanları hedef alıyor. Bu noktada ünlü modacılarımızın yanında olmak kendilerine küçük de olsa bir katkı sağlamak bize gurur veriyor."
* Maserati neden bir haute-couture defile ve partiye sponsor oldu? Biz Maserati'yi geçen sene yeni bir distrübütörle Türkiye'ye sunmuştuk. Sponsor olmamız için bize çok teklif geliyordu ama markamızla özdeşleşmediği için kabul etmiyorduk. Çünkü bu işe girerken, 'bir firmayla yapacağımız aktivite her neyse bize de bir fayda sağlamalı' diye düşünüyoruz. Bu teklif de karşı taraftan geldi. Tarzına baktığımızda markamızla uyuştuğunu gördük. Maserati son trend bir otomobil, herkesin çok fazla tercih edemediği ama kafasında beğendiği, almak istediği bir mamül... Sadece el yapımı olması değil, aynı zamanda dizaynı ve teknolojisiyle, dünyadaki adediyle çok kupon bir mamül. 4 binli adetlerde üretilen nadir markalardan biri. Bu altın gibi olan ürünle üç ayaklı A La Mode partiler özdeşleşecekti. İkisinde de yaratıcılık var; ikisi de hautecouture, ikisi de kişiye özel ve az sayıda... Bu sponsorlukta iki tarafın sesini çok fazla duyurabileceğini, müşteri kitlesinden tutun da bu işle ilginen herkesin üzerinde etki bırakacağını düşündük.
İMAJIMIZ ÖNEMLİ
* Nasıl bir etkiden sözediyorsunuz? Bizi tanıyan bir kitle zaten var ama tanımayan kesimde tanınırlılık biraz daha artacaktır. Nitekim ilk defileden sonra çok fazla ilgi oldu. Herkes showroom'u doldurdu resmen...
* Herhalde müze gezer gibi gezmişlerdir.. O müze gezer gibi gezen kişiler, içine girip oturduğu zaman 'Acaba ben bunu alabilir miyim?' diye düşündü. Bu tabii günlük olacak bir şey değil; defile sonrasında satışlar patlayacak demiyoruz ama amacımız bu algıyı artırmak...
* Türkiye'de kaç kişide var Maserati? Aşağı yukarı 75-80 kişide... Ama bunlar son 10-15 senede çeşitli zamanlarda girmiş araçlar olduğu için çok el değiştirmiştir. Sadece bilenler biliyor bu aracı... O yüzden böyle bir sponsorluğa 'ok' dediğimizde marka imajına katkı yapıyoruz.
* Başka organizasyonlarla sürecek mi sponsorluk işi? Son defilenin ardından Maserati'ye özel partilerimiz olacak. Çünkü bu kitlenin algılamasını yaygınlaştırmak hedefindeyiz...
* Bu partilerle neyi amaçlıyorsunuz? Bunlar çok özel üretim araçlar. O yüzden 'bir parti yapalım da satış artsın' demiyoruz; biz işin moda kısmındayız. Bu sene içinde 25 tane daha aktivetimiz olacak. Bunlar Maserati kullanacak kişinin yaşam tarzıyla örtüşen birtakım aktiviteler.... Bu iki tarzın birbiriyle kesişmesini sağlıyoruz; markamızı kitlesiyle buluşturuyoruz.
KENDİNE ÖZGÜ
* Bu otomobillerin özellikleri nedir? Bunu kullanan kişiler dünyada çok farklı kişiler. Sharon Stone, Silvio Berlusconi gibi isimler... Görüntüsünü beğenmekle kalmayıp teknolojisiyle de ilgilenen; araç kullanmayı seven, aracın performansından agresifliğinden etkilenen kişiler tercih ediyor. 4 milyon kombinasyon var mesela, ipliğinden tutun; koltuk derisinden ahşabına, vitesin topuzundan paspasına kadar o kadar çok opsiyon var ki, tamamen kendinize özgü bir şey yaratıyorsunuz.
* Siz Ferrari de satıyorsunuz; Ferrari'den ya da bir Porsche'den farkı nedir? Ferrari ile tarz olarak örtüşmez. O daha motor sporlarına, performansa yönelik araç alan bir kitlenin tercihi. Maserati'nin dört kapılı olanı da var; iki kapılısı da... Ama Ferrari'de dört kapı yoktur! Maserati dış görünüş olarak bir dizayn harikası ama o kadar da dikkat çekmez. Yaratıcılığı, agresifliği motorunda buluyor. İsim veremiyorum ama öyle kişiler seçiyor ki; biliyoruz hem motor sporlarına meraklı hem toplumda belli konumlandırması olan kişiler...
ŞİRİN SEVER
|
|
|
|
|
|
|
|
|