|
|
|
|
Çernobil faciasının 20'inci yıldönümü
Dünyanın en kötü nükleer faciası olarak tarihe geçen ve etkileri hala süren Çernobil faciasının 20'inci yılında Ukrayna'nın yanı sıra dünya çapında kurbanlar anılıyor.
Ukrayna'nın başkenti Kiev'de Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko'nun da katıldığı törende yaklaşık 300 kişi bu sabah, facianın hemen ardından ölenler anısına inşa edilen anıta çelenk koydu.
Rusya'nın başkenti Moskova'da, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in dün, Çernobil Santrali'nin zarar gören reaktöründeki yangına müdahale etmekle görevlendirilen Rus itfaiyeci, asker
ve sivillere madalya verdiği belirtilirken, ABD Başkanı George Bush'un Çernobil kurbanlarını saygıyla andığı mesajın Kiev'deki ABD Büyükelçiliği tarafından yayımlandığı bildirildi.
Bush'un mesajında, ''Çernobil faciasını takiben hayatını kaybeden ya da faciadan etkilenen toplumları saygıyla anıyoruz'' ifadesini kullandığı belirtildi. Kazadan sonra oluşan radyoaktif buluttan ağır biçimde etkilenen Belarus'ta da muhalefetin bugün geleneksel ''Çernobil Yolu'' gösterisini düzenlemesi bekleniyor.
Çernobil Santrali'nin 4 numaralı reaktöründen geriye kalanlar betonlanmıştı, ancak betonda oluşan çatlakların çökme tehlikesi bulunuyor. Uluslararası toplumdan yardım alan Ukraynalı yetkililer, onarım çalışmalarına bu yaz başlamak ve 2010'a doğru çalışmaları tamamlamak istiyor. Kanada da Ukrayna'ya ek yardım yapılacağını açıklamıştı.
FACİA GELİYORUM DEDİ
Yeni Aktüel dergisinin son sayısında da Çernobil Faciası'na geniş yer ayrıldı. Dergide Sinop'a nükleer santral tartışması süredururken, 20 yıl önceki felaketin Karadeniz Bölgesi'ndeki etkisiyle ilgili araştırmalara yer veriliyor. Yeni Aktüel'de yer alan makalede facia ve etkileri şöyle anlatılıyor:
Nisan 1986 günü İsveç'in başkenti Stockholm'deki Formsak Nükleer Santrali'nin çalışanları da, santraldeki cihazlar da ters giden bir şeyler olduğunu fark etti!
Radyoaktivite ölçüm cihazları alarm veriyordu! Danimarka ve Finlandiya'daysa radyasyon oranları normalden 6-10 kat fazlaydı. Önce sorunun kendi santrallerinden kaynaklandığını düşündüler. Fakat izledikleri yön onları doğuya, Ukrayna'ya götürdü.
Nükleer felaketin merkezi Çernobil'di! Çernobil Santrali'nin 190 ton zenginleştirilmiş uranyum içeren 4 numaralı reaktörü 1983'te hizmete açıldı. 25 Nisan 1986'da bir güvenlik testi için reaktörün gücü yarı yarıya düşürüldü.
Bir gün sonra, yani 26 Nisan gecesi 1000MWth düzeyine inmesi gereken güç 30MWth'e düştü ve bu durum reaktörün kontrolden çıkmasına neden oldu. Saatler 01:23:48'i gösterdiğinde meydana gelen patlama reaktörün 2 bin tonluk çatısını havaya uçurdu. Üstelik geçmişi 1960'lara dayanan R.B.M.K tipi reaktörler, nükleer radyasyonun yayılmasını önleyecek bir üst yapıya da sahip değildi!
Çernobil'e en yakın yerleşim yeri Pripiyat'ta yaşayıp Çernobil'de çalışanlar,patlamayı izleyen 48 saat boyunca kol gezen ölümü görmezden geldi. Herkes sadece "bir kaza"dan bahsediyordu. Onlara ortalık sakinleşene kadar üç gün evlerinden uzaklaşmaları söylendi.
Ertesi gün Kızıl Ordu'nun genç askerlerine üsleri tarafından bir emir verildi: "Ya Çernobil Santrali'nin çevresini iki dakikada temizleyeceksiniz ya da Afganistan'da iki yıl savaşacaksınız!"Emri alan askerlerden bugün kaçının hayatta olduğu bilinmiyor!Pripiyat'ta 150 bin kişi evini terketti. Bir yıl sonra, 1987'de radyasyon düzeyi hâlâ çok yüksek olmasına rağmen "babuşkalar" (yaşlı kadınlar)birinci derece yasak bölgeye geri döndü. Devlet yetkilileriyse bu kadınların nükleer çağda sezyum-137 ile yüz yüze gelmeyi şehir hayatına tercih etmesine karşı kayıtsız kaldı.
Fotoğraflarla Çernobil için tıklayın
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|