|
|
|
|
|
|
Tek başıma ağlıyorum
"PKK'yı sevindirmem" diye cenazede ağlamayan şehit yarbay eşi Firdevs Yılmaz SABAH'a konuştu.
ALİM GÖRSE ÜZÜLÜRDÜ "Yalnızca helikopterden sedye ile eşimin getirildiğini öğrenince ağladım. Onun dışında insanların önünde hiç gözyaşı dökmedim. Odama girip yalnız başımayken ağlıyorum. Alim beni ağlarken görse çok üzülürdü."
"TEK PARÇA MI" DİYE SORDUM "Alim'in öldüğünü anladığımda tek bir şey sordum: Tek parça mı?.. Her asker ailesi gibi bu sona hazırlıklıydık. Tam 19 yıldır bu acı sona hazırlamıştım kendimi..."
Odama giriyor, yalnız başımayken ağlıyorum
Şehit yarbay Alim Yılmaz'ın eşi gözyaşlarını kendisine saklamaya devam ettiğini belirterek ekliyor: Her asker ailesi gibi biz de bu sona hazırlıklıydık.
"Gelincikler kızardı mı doğuda ölüm vakti geldi demektir" Askerlerin dilinden düşmeyen bir cümle bu. Tam da yarbay Alim Yılmaz şehit olduğunda kızarıyordu gelincikler. Geride, gözyaşı dökerse teröristleri sevindireceğini düşünen vakur bir eş ve iki güzel çocuk bıraktı. On yedi gün önce şehit düşen Alim Yılmaz'ın ardından ağlayan, üzülen çok oldu ama on dokuz yıl aynı yastığa baş koymuş eşi Firdevs Yılmaz'ın gözyaşları hep içine aktı. Firdevs Yılmaz, oğulları Doğukan ve Batıkan ile birlikte evinin kapılarını ilk kez SABAH'a açtı. Yılmaz'ın ölüm karşısındaki dik duruşu Elazığ'daki evine gittiğimizde de değişmemişti. Kapıya asılan yarbay Alim Yılmaz'ın fotoğrafı, O'nun bu evde hâlâ yaşadığının bir kanıtıydı aslında. Sonra fark ettik ki sadece kapıda değil, evin her duvarına hatta banyoya bile fotoğrafı asılmıştı şehit yarbayın. Firdevs Yılmaz on dokuz yıl boyunca bu acı sona hazırlamış kendini. Olay günü beklenen acı sonla yüzleştiğini şöyle anlatıyor: "Olay günü polis haftası nedeniyle bir konser vardı. Orada bir kargaşa oldu. İl Jandarma ve mayın diye iki kelimeyi duyduğumu hatırlıyorum, kendimi dışarı zor attım. Hemen hastaneye gittim. Mayın deyince güzel şeyler beklemiyorsun elbette ki ben 19 yıldır bu işlerin içindeyim. 'Allah'ım çocuklarıma bağışla' diye sürekli dua ettim. Helikopter geldi içinden sedyede biri çıktı. Herkese yalvarıyorum 'feryat etmeyeceğim bana kim olduğunu söyleyin' diye ama kimse bir şey söyleyemiyor. Bir bakayım diye yalvardım ama kimse izin vermedi."
'SÖYLEYİN, TEK PARÇA MI?' Helikopterden sedyeyle getirilenin eşi olduğu öğrendiğinde gözyaşlarına boğulduğunu, sonrasındaysainsanların önünde hiç ağlamadığını söylüyor acılı eş Firdevs Yılmaz ve şunları söylüyor: "Tüm büyükler hastanedeydi, Vali Bey ve komutanların gözünün içine baktım Alim'im mi diye? Kimse bir şey söylemedi. Psikolog geldi yanıma Elinde iki şırınga vardı. Ben Alim'in öldüğünü anladım. Psikoloğa sadece bir tek soru sordum; Tek parça mı?.." Sorunun cevabını biliyordu ama yine de duymak istiyordu Firdevs Yılmaz. Çocuklarına babalarının şehit düştüğünü söyledikten sonra, tek tek rahmetli eşiyle ölüme dair konuşmaları aklından geçti Firdevs Yılmaz'ın. Aslında yaşanan bu sonun bir provası yapılmıştı bu evde.
8 YIL ÖNCE VASİYET ETTİ Yarbay Yılmaz'ın ölümü konuşulmuş, planlar yapılmıştı: "Yaşadığımız bu sonucu Hakkâri Beytüşebap'a giderken, Şırnak İdil'e giderken 92 yılında, Diyarbakır Özel Harekât Grup Komutanlığı'na giderken hep aklımıza yerleştirmiştik. Elazığ'a güle oynaya gelmiştik. Çocukların eğitimi iyi olacak, terör yok diye seviniyorduk. Sadece on beş gün önce Bingöl'de bir terörist grup ele geçirilince ben Alim'e 'intikamları kötü olacak' demiştim. O da bana 'biz daha güçlüyüz' demişti" Yarbay Alim Yılmaz bu olaydan on beş gün sonra Elazığ'da görevdeyken teröristler tarafından yola döşenen mayının patlaması sonucu hayatını kaybetti. Cenaze töreni sırasında, "PKK'yı sevindirmemek için ağlamayacağım" diyen ve gözyaşı dökmeyen Firdevs Yılmaz, etrafta kimseler yokken ağladığını anlatıyor: "Ben ağlıyorum ama kimseye göstermiyorum. Giriyorum odama ağlıyorum. Yalnız kaldığımda ağlıyorum. Ben neden böyle olduğunu da bilmiyorum. Alim beni hayatı boyunca hiç üzmedi. Elinden geldiğince hep mutlu etmeye çalıştı bizi. Beni ağlarken görünce çok üzülürdü."
SONAT BAHAR
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|