|
 |
 |
 |
|
|
Şemdinli karanlığı
Masamızda birkaç "doküman" var. 1. Savcının Şemdinli iddianamesi. 2. TBMM' nin Şemdinli Komisyonu raporu. 3. İçişleri Bakanlığı Müfettişlerinin hazırladığı Şemdinli dosyası. 4. Emniyet' in Şemdinli ile ilgili bilgi notu.
Bunlara "göz gezdirenin" kafası karışır. Bunların "tamamını okuyup, içinden çıkmak" ise imkansız gibi. TBMM'nin Şemdinli Raporu "677 sayfa." Raporda "77 kişinin ifadesi" var. Herkes Şemdinli'yi "bir tarafa" çekiştirmiş.
İçişleri müfettişlerinin hazırladığı "dosya" ise tam 204 sayfa. "O onu demiş, bu bunu." "Olayın" değerlendirilmesine ayrılan bölüm bile "sayfalar tutuyor." Dün bütün gün okuduk, okuduk, okuduk. Kafamız karışıktı. Daha da karıştı.
Sonuç: Şemdinli'de bir "olay" oldu. "Ne olduğunun" üzerine gidildi. Ve yetkilisiyle, yetkisiziyle herkes bu işi "eline, yüzüne bulaştırdı." Devlet "Susurluk'un altında kalmıştı." Bu kez de "Şemdinli'nin altında kaldı."
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|