Belçika Fehriye'yi hala tartışıyor
Belçika'da terörist Fehriye Erdal'ın ''izini kaybettirmesi'' konusunda sorumlulukları araştıran bağımsız komitelerin ortak raporunun ''özet olarak'' resmen basın ve kamuoyuna açıklanmasının ardından basında ve siyasi çevrelerde tepkiler devam ediyor.
Raporda, Valon Liberal Parti (MR) üyesi eski İçişleri Bakanı Antoine Duquesne ile terörist Fehriye Erdal'ın avukatları ve terör örgütü DHKP-C arasında ''gizli uzlaşma'' olduğunun ''önemle'' vurgulanması, bu ''uzlaşma'' metninin iki komiteye de verilmediğinin bildirilmesi, devlet sırrından söz
edildiğinin ifade edilmesi Belçika'yı uluslararası alanda sıkıntıya soktu.
Belçika, uzun süredir, ABD, Türkiye, Fransa, İspanya ve İngiltere gibi müttefikleri tarafından terör örgütlerinin ''sığıntı yeri'', ''arka bahçesi'' olmakla, bu örgütlerle gizli anlaşmalar yapmakla, uluslararası terörizme karşı ortak mücadeleye katılmamakla itham ediliyor.
Terörist Erdal'ın firarından sonra, İçişleri Bakanlığı'na bağlı Federal Polis ve Adalet Bakanlığı'na bağlı istihbarat birimlerinin sorumluluklarını araştıracak olan, Belçika İstihbarat Servisi'ni (SE) denetlemekle yükümlü ''Comite R'' ve polisi denetlemekle yükümlü ''Comite P''nin kapsamlı raporlarının hazırlanması için bir ay süre tanınmıştı.
Yaklaşık 120 sayfalık ortak rapor bu hafta parlamenterlere sunulmuş, ancak kamuoyuna açıklanması için parlamento tartışmalarının başlaması beklenmişti.
Senato ve Federal Meclis'te dünkü görüşmelerin ardından, raporun, ''polis ve istihbarat çalışanlarının güvenliğini, meslek sırlarını tehlikeye sokmamak amacıyla'', ''özet olarak'' basın ve kamuoyuna yansıtılması kararlaştırıldı.
İki komitenin hazırladığı raporun özetine göre, komite üyeleri, polis ve istihbarat servisinden konuya ilişkin ''tüm bilgi ve dosyaları alamadılar'', bazı görevlilerin ifadelerine başvurmalarına olanak tanınmadı.
Raporda, teröristin tutuklanmasının, bugünkü içişleri ve adalet bakanlarının iddia ettiklerinin aksine, yasal olarak mümkün olduğu belirtiliyor ve 3 somut yasal yöntem örneği veriliyor.
Rapor özetinde, istihbarat ve teröre karşı mücadele birimlerinin, Brüksel hükümetini, terörist Fehriye Erdal'ın firar edeceği konusunda defalarca uyardığının kanıtlandığı ifade ediliyor.
Konuya ilişkin tartışmalar devam ederken, Adalet Bakanı Laurette Onkelinx, kendisine bağlı olan SE'nin suçlu ve sorumlu olmadığını, sadece ''bir izleme görevinde başarısızlık yaşadığını'' ifade ediyor.
Sosyalist Onkelinx, bakanlığının, SE'nin ve terörle mücadele ekiplerinin, Liberal Dewael yönetimindeki İçişleri Bakanlığı'nı, teröristin firar hazırlığı konusunda 11 defa uyardığını hatırlatıyor.
Ağır eleştirilere hedef olan Dewael ise suçlamaları reddetmeyi sürdürüyor. Bakan, teröristin tutuklanması için ''baskıcı bir yöntem''uygulamayı reddettiğini, ''polis devletinden değil, hukuk devletinden yana olduğunu'' anlatmakla yetiniyor.
Muhalefet, Belçika hükümetinin pratikte, ''yabancılara karşı'' baskıcı bir tavır izlediğini hatırlatarak, terörist Erdal'ın ve terör örgütü DHKP-C'nin neden ''istisna teşkil ettiğini'' sorguluyor.
Belçika basını, Türkiye'nin cinayet ithamıyla aradığı ve iadesini istediği teröristin firarına ilişkin sorumluluğu hiç kimsenin üstlenmediğine dikkat çekiyor. Bu firarın, hükümet ile teröristler arasında ''danışıklı dövüş'' olduğu iddiaları da devam ediyor. Konuya ilişkin açıklama ve değerlendirmelerini komitelerin raporlarından sonra yapacağını belirten Başbakan Guy Verhofstadt'ın sessiz kaldığı gözlemleniyor.
|