|
 |
 |
 |
  |
|
Terör Yasa Tasarısı Köşk'ten dönebilir
Tasarıda, Cumhurbaşkanı Sezer'in Anayasa Mahkemesi üyeliği sırasında iptal edilmesini istediği hükümler var. "Suç işleyen güvenlik görevlilerinin tutuklanmayacağı" hükmü bunların başında geliyor.
Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nda, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, 14 yıl önce Anayasa Mahkeme üyesi olduğu dönemde, "iptal edilsin" dediği düzenlemeler bulunduğu ortaya çıktı. Meclis'e sevk edilen tasarı, yasalaştığında Köşk'ten veto edilmesine neden olabilecek hükümler taşıyor. Tasarıda dikkat çeken maddeler şöyle:
GÖREVLİLER TUTUKLANAMAZ: Tasarıda, Şemdinli Davası sanıkları astsubaylar Ali Kaya ile Özcan İldeniz'in tahliyesini sağlayabilecek nitelikteki, "terörle mücadele sırasında suç işleyen güvenlik görevlilerinin tutuklanmayacağı"
hükmü var. Anayasa Mahkemesi ise, 1992'de, aynı yöndeki bir hükmü iptal etmişti. İptal gerekçelerine Sezer de katılmıştı. Kararda şöyle denilmişti: "Kolluk gücü içinde bir ayrım, haklı bir nedene dayanamaz. Düzenleme, hukuk dışı eylemlerin devlet tarafından hoşgörü ile karşılandığı izlenimini yaratmaya elverişlidir. Ağır bir suçlama karşısında olan ve bu konuda aleyhinde kuvvetli belirtiler bulunan bir görevlinin eyleminin boyutu ne olursa olsun tutuklanmayacağının bilinmesi adalete güveni sarsar."
AVUKAT ÜCRETİNİ DEVLET ÖDER: Tasarının bir başka sorunlu noktası ise, terörle mücadele sırasında suç işleyen güvenlik görevlileri yargılanırken tutulan avukatın ücretinin devlet tarafından ödenmesini sağlayan madde. Anayasa Mahkemesi, 1992 yılında verdiği kararda, halen yürürlükte olan bu hükmün iptal istemini oy çokluğuyla reddetmişti. Ancak aralarında dönemin Başkanı Yekta Güngör Özden ile Sezer'in de bulunduğu 4 yargıç, maddenin iptal edilmesini savunmuştu. Sezer, o dönem verdiği karşı oy yazısında, düzenlemenin Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savunmuştu.
DOĞRUDAN ATEŞ DE AYKIRI Anayasa Mahkemesi'nin, daha önce iptal ettiği bir başka madde de, "vur yetkisi." İptal edilen hükme benzer bir düzenleme yeni tasarıda da bulunuyor. Yüksek Mahkeme, o dönem Sezer'in de katıldığı iptal kararında, "Güvence altına alınan yaşama hakkını korumak için devlet her türlü önlemi almak yükümlülüğündedir" demiş ve gerekçesini şöyle sıralamıştı: "Faillerin başka türlü etkisiz hale getirilmeleri olanağı gözetilmeksizin küçük bir müdahale ile önlenebilecek olaylarda dahi görevlilere ateşli silahlar kullanma yetkisi verilmiştir. Yasa ile ancak zorunlu durumlarda silah kullanma yetkisi verilebilir."
ERSAN ATAR ANKARA
|
|
|
|
 Cevdet Karaali 20.04.2006 16:20:24 Terörün katı yasalarla önlenemeyeceği, hata ve hata artacağını geçmiş tecrübelerden ders çıkartmadıysanız bişey demiyorum. Allah akıl fikir ihsan eylesin.
 Kür?at ÖZER 20.04.2006 14:08:59 bizim bu silah kullanma yetkisi bir türlü ne olduğu anlaşılamayan ifadelerle dolu olduğu sürece daha çok asker,polis şehit olur.Açık olacak çıkan kanun.Savcı hakim yorum yapmayacak.basın şişiremeyecek.şundan dolayı kullanırsın silahını.şundan dolayı kullanamazsın diyecek.Başka türlü def etme imkanı her insana göre değişir.Bu nedenlede hep mağdur olan kolluk güçleri olur.Avrupa silah kullanma yetkisi nasıl.Yetkililer önce onu araştırsın.Avrupada polis Şüpeli bir şahıs gördüğünde, önce kendi can güvenliğini sağlamadan şahsa müdahale etmiyor.Çekiyor silahını.Şahsı etkisiz hale getiriyor.Üst aramasını yapıyor güzelce.daha sonra KİMLİK soruyor.Şimdi hemen millet olurmu böyle şey,insan haklarına saygı nerede diyordur.OZAMAN BİZ DAHA ÇOK ANAMIZI AĞLARKEN GÖRÜRÜZ.
 murat çak?r 20.04.2006 11:50:19 polisin, askerin bunlara hemen ateş etmeleri lazım bunların hepsi vatan hainidir ve vatanı hainlerden temizlemek için her yol mübahtır. Ülkemi seviyorum diyen insanlar böyle saçma sapan kanunlara itiraz etmekle bu güzel ülkeyi teröristlerin yğmalarına açıyorlar ne bildikleri var anlayamıyorum
|
|
 |
|
 |
|