Babacan: "Türkiye tarih yazıyor"
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, 2003 yılından itibaren büyümeye özel sektörün katkısının büyük olduğunu ve ekonominin sıhhatli bir yapıya kavuştuğunu bildirdi.
Babacan, cari açık konusundaki endişeleri yersiz bulduğunu söylerken de, ''bu konuyla ilgili yersiz endişeler ve korkuların sürekli işlenmesi, hiç bir fayda sağlamıyor. Tam tersine ülkemize zarar veriyor'' dedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ''Makroekonomik Gelişmeler'' konusunda düzenlediği basın toplantısında, 2003 yılından itibaren güven ortamının
tesis edilmesiyle, büyüme hızının arttığını ve Türkiye'nin, son 3 yılda ortalama olarak en hızlı büyüyen ekonomilerden biri haline geldiğini vurguladı.
Büyümenin kaynağının ise özel sektör olduğuna işaret eden Babacan,şöyle konuştu:
''2003 yılınan itibaren büyümeye özel sektörün katkısı büyük olmuşve sıhhatli bir yapıya kavuşulmuştur. Özel sektörün, geçen yıl Türkiye'ye yapmış olduğu yatırım 74 milyar YTL'dir (74 katrilyon Lira). Bu, Türkiye'ye duyulan güvenin somut bir örneğidir.
Bu süre içinde,(hızlı büyüme ısınmaya sebep oluyor) denildi. 3 yıldevamlı bunu duyduk. Bakın bizim artık büyümemiz yatırımlardan geliyor. Bu şu demek; kapasite büyüyor. Yani üretim kapasitesi büyüyor, daha çok üretmek için tesislerimiz çoğalıyor. Türkiye'nin potansiyel üretim miktarı artıyor. Tüketimde de artış var ama bu kadarhızlı değil, bu büyüme ağırlıklı olarak tüketimden kaynaklansaydı, o zaman belki enflasyon konusu bizi endişelendirebilirdi.''
Yatırımlardan gelen büyümeden korkmamak gerektiğine işaret eden Babacan, ''kapasite artıyor, arz fazlası geliyor ve bu arz fazlası, enflasyon üzerinde olumlu etki yaratıyor'' dedi.
DÜNYA FAİZ ARTIRIRKEN
Babacan, 1993-2002 yılları arasında enflasyonun yüzde 73,5 olduğunu hatırlatırken, iktidara geldikleri ilk yıllarda hedefin yüzde18,4, ikinci yılda yüzde 12 olduğunu bildirdi.
2005'de hedefin yüzde 8, sonucun ise yüzde 7,7 olarak gerçekleştiğini anlatan Babacan, bu seneki hedefin de yüzde 5 olduğunuanımsattı.
''Bu yılın bir farkı, enflasyon hedeflemesine başladık. Dolayısıyla, telaffuz edilen hedefin illa altında kalacağız diye bir endişemiz yok. Merkez Bankası'nın para politikaları, hedeflenen rakamın altında ya da üstünde kalma ihtimaline, eşit stratejiyle devamediyor'' diyen Bakan, bu dönemi, hızlı büyüme ile enflasyondaki görülmemiş düşüşün aynı anda yaşandığı dilim olarak tanımladı.
''Bırakın Türkiye'nin kendi tarihini, pek çok ülkenin tarihinde böyle bir gelişme, eşi benzeri az rastlanır bir durumdur'' diyen Babacan, bu dönemin aynı zamanda dünyada faizlerin arttığı dönem olduğunu da söyledi.
Bu arada Amerikan Merkez Bankası'nın, faizleri yüzde 1'den yüzde 4,75'e çıkarttığını ve daha da artıracağı sinyalini verdiğini, Avrupa Merkez Bankası'nın da faizleri artırmaya başladığını ve bunun devam edeceğinin görüldüğünü belirten Babacan, Japon Merkez Bankası'nın da para politikalarında ciddi değişikliğe gideceğinin görülmeye başladığını kaydetti. Babacan, bu konuda şöyle dedi:
DIŞSAL GELİŞMELER DİKKATE ALINDI
''Amerikan 10 yıllık hazine bonolarının faizi yüzde 5 seviyesine geçti. Tüm dünyada faizler hızla arttı ve sürekli faizlerin ne zaman artacağının konuşulur olduğu dönem haline geldi. Petrol fiyatları 20 dolardan, 70 dolara çıktı. Yani 3 misli arttı.
Son ekonomik programımızda, dış konjönktürün bize yardımcı olmayacağını söylemiştik. Petrol fiyatlarının dalgalı ve yüksek seyredeceğini, faizlerin ne zaman ne kadar artacağının tartışılacağı bir döneme girdiğimizi ifade etmiştik. Ve ekonomik programımızı bu gerçeklerin altında hazırladık, bu riskleri de göz önünde bulundurduk.''
CARİ AÇIK KONUSU
Bu dönemde, cari açık konusunun çok konuşulduğunu ifade eden Babacan, şöyle dedi:
''Geçen yıl itibariyle cari açığımız 23 milyar dolar, GSMH'nin yüzde 6,3'ü olarak neticelendi. Bu da sık sık tartışılan, gündemde tutulmaya çalışılan ve bir problemin, felaketin habercisi gibi sürekliişlenen bir konu...Son 3 yılda GSMH'ye oranla cari açığımız 3 puan artmıştır. Aynı dönemde yatırımlara baktığınızda; GSMH'ye oranı 4,1 puan artmış. Cari açığı incelerseniz, bu tasarruf yatırım rakamlarına mutlaka bakmak lazım. Nereden kaynaklanıyor diye incelemek lazım.
Ezbere yaklaşımlarla, falanca yılda şu kadar, filancı yılda bu kadar...Şimdi şöyle olacak, söyle olacak...Bu konuyla ilgili yersiz endişelerin, korkuların sürekli işlenmesihiç bir fayda sağlamıyor. Tam tersine ülkemize zarar veriyor.''Babacan, AB'ne üyelik sürecinde ve özelliklede müzakere sürecinde olan ülkelere bakılacak olursa, yıllardır yüksek cari cari açıkla dış ödemeler dengesini götürdüklerini, korkuların yersiz ve gereksiz olduğunu söyledi.
'HARIL HARIL YATIRIM GELİYOR'
Babacan ayrıca, Türkiye'nin AB'ye katılım süreci içinde olduğunu ve ülkeye artık ''harıl harıl'' yatırım geleceğini kaydetti.
|