Cinsel Apertheid ülkesi İran
İran Kültürel Devrimi Yüksek Konseyi, 1999 yılında "reformcu" cumhurbaşkanı Hatemi'nin "riyasetinde" toplandı ve İran'ın Kadınlara Karşı Her Tür Ayırımcılığın Yokedilmesi Antlaşması'na katılmasına ilişkin inceleme raporunu tartıştı. Konsey, İslam Cumhuriyeti'nin bu antlaşmaya katılmamasına karar verdi.
İran Medeni Kanununun 1210. maddesine göre, kızlar erişkinliğe 9 ay yılını doldurduklarında girerler (bizim takvime göre 8 yıl 9 ay). Bu yaşa gelen bir kız çocuğu "kadın" olur. Nitekim birçok kız çocuğu cinsel suiistimal amaçlı evliliklere zorlanmaktadır, hatta 9 yaşından bile önce ve çok kısa bir süre içinde başından birçok "evlilik" geçeni vardır. Yasanın geçici evliliğe izin vermesi, birçok küçük çocuğu "yasal fahişe" haline getirmektedir. Bu küçük kızlardan bazıları, hastanelerde cinsel organları ağır bir şekilde yaralanmış olarak yatıyorlar. Cinsel organları olgunlaşmayan bu küçük çocuklar, sık aralıklarla mollalar arası satışlara konu olabiliyorlar. Bazen yaşlı bir molla, bu çocuklardan biriyle evlenip sonra öldürebiliyor. Cinayetle biten "evlilikler"in yüzde 90'ında "çiftler" arasında önemli yaş farkları var. Yaşlı koca, çoğu zaman yetersizliğinin duyulması korkusuyla bu yola başvuruyor. Şeriat mahkemesi tarafından kapatılan Khordad gazetesinin haberine göre, Tahran'ın 600 km güneybatısında, Irak sınırındaki İlam kentinde 1996 yılında 338 intihar vakası saptandı. Bunların yüzde 81'i yeni evlendirilmiş küçük kızlar. Bunların çoğu, açık bir isyan işareti olarak kendini yakmış. Rhode Island Üniversitesi'nden Prof. Dona M. Hughes'un araştırmaları sonucu ulaştığı verilere göre, İran'da fuhuş çok büyük boyutlara ulaşmış durumda ve bunu mollalar örgütlüyor. Tahran'da fahişe sayısı 2005'ten 2006'ya yüzde 635 (altı yüz otuz beş) artmış durumda. Şu anda bu kentte 84 bin fahişe var. Bunların çoğu sokakta, diğerleri bilinen 250 kadar genelevde çalışıyor. Bayan Hughes'un topladığı bilgilere göre, İran'daki İnterpol büro şefi fuhuşun çok karlı bir ticaret olduğunu bildirmektedir. Mollaların bu işten haberleri olduğunu söyleyen büro şefi, bunların ticarete katılıp pay aldıklarını bildirmektedir. Bu arada çok sayıda yüksek görevli kızların alım satım ve ırzına geçme işine katılmaktadır.
KIZLARINI SATANLAR Kızların çoğu fakir kırsal bölgeler ve yoksul kentsel kesimlerden gelmektedir. Örneğin yedi kızı olan bir baba, bunlardan birinin "evlenmesine" (yani geçici evlilikler aracılığıyla fuhuşa sürüklenmesine) verdiği izin karşılığı 300 dolar tazminat almıştır. Ama bu çok yüksek bir bedeldir. Uyuşturucu bağımlılarının çok yüksek sayılarda olduğu bu ülkede, çocuklarını 30 dolara, hatta "acil" uyuşturucu alımları için 8-10 yaşlarındaki kızlarını 4 dolara bile satan babalar bulunmaktadır. Kadınların çalışmasının yasaklanması ve zorunlu oldukları alanlarda ciddi bir şekilde engellenmesi, ama çok sayıda erkeksiz aileye kadınların bakmak zorunda kalması, onların aç kalmamak (ve çocuklarının aç kalmaması) için fuhuş sektörüne dahil olmalarına yol açmaktadır. Kadınlar çalışamıyor, ama dünyada en fazla çalışan çocuğun olduğu ülkelerin başında İran geliyor. Geçen yılın 31 Aralığında yayınlanan bir rapora göre, bu çocukların yüzde 14'ü aile baskısıyla çalışıyor. Bunların çoğu kaçakçılık, uyuşturucu satıcılığı ve fuhuş gibi alanlarda çalışıyor. Bu çocukların hepsi kötü besleniyor ve hepsi hasta. İranlı yetkililer, Tahran'da 15 yaş altı 40 bin çocuğu sokaktan topladılar. Ama daha birkaç yüz bininin olduğu biliniyor. UNICEF raporuna göre, bu ülkede 1 milyon çocuk aşırı yoksul, bunun üzerine günde 1 doların altında parayla geçinen yarım milyon ve 2 doların altında kalan bir yarım milyon daha konulduğunda, çok yoksul çocuk sayısı 2 milyona ulaşıyor.
DEPREM YETİMLERİ Ban kentinde yakınlarda meydana gelen depremin ardından ailesiz kalan kız çocukları koruma bahanesiyle kaçırılmış ve bunlar Tahran fuhuş piyasasında İranlı ve yabancı tüccarlara satılmıştır. Avrupa'ya da satış var. Interpol'ün çözdüğü bir olayda, 16 yaşında İranlı bir kız 58 yaşında bir Avrupalıya 20 bin dolara satılmıştır. İranlı çocukların bir bölümü Körfez Arap ülkelerine kaçırılıyor, işe yaramaz hale gelince sınır dışı ediliyorlar. İran'a dönünce mollalar bunları zina suçundan cezalandırıyorlar. Horasan eyaletinde yerel bir polis yetkilisi, kızların Pakistanlılara "cinsel köle" olarak satıldığını bildirdi. Pakistanlılar bunları "kullandıktan" sonra "harabat" adı verilen sefil genelevlere satıyorlar. Sokak çocukları da muhabbet tellallarına av oluyor (sokak çocuklarının yüzde 14'ü kız). Sayıları her gün çığ gibi artan bu çocukların küçük bir bölümünün barındırıldığı yuvaların birçoğunun yöneticileri buralarda fuhuş şebekeleri oluşturmuş durumda. Örneğin İran resmi basınında yer alan bir habere göre, Karaj Devrim mahkemesi eski başkanı ve yedi başka resmi görevli, "İslami Yönlendirme Merkezi"nden gelme 12-18 yaşlarındaki kızlara fuhuş yaptırdıkları için tutuklandılar. Gene basın haberine göre, İran'ın dinsel başkenti Kum'da böyle bir şebeke ortaya çıktı, içlerinde Adalet Bakanlığı mensupları da vardı. Bir BBC muhabiri, 2002'de fahişelerin resimlerini çektiği için sınır dışı edildi ve ona "Sizi çektiğiniz fahişe resimleri yüzünden sınır dışı ediyoruz, çünkü bu İslam Cumhuriyeti'nin imgesi değil, bizde fahişe olmaz" denildi. Bu tarihten sonra AIDS'le başa çıkılamaz hale gelince, "ahlak evleri" adı altında genelevler açıldı. Müşteriler burada, sermaye kızlarla bir cinsel ilişki süresince "geçici evlilik" yapıyorlar. Bayan Hughes'a göre bunlar çok olağan, çünkü İslamcıların gözünde kadın aşağılık bir varlık. Bu "aşağılık" varlığın bir de nasıl infaz edildiğini haftaya görelim.
Mehmet Ali Kılıçbay
|