Kaderin serüveni
71'de dördüncü gol geldiğinde Daum'un aklının içine girip, ne düşündüğünü bilmek isterdim. Avrupa'da başarı için yabancı sayısının artmasını çözüm sunan bir teknik adam, Türkiye'nin en iyi kadrosuna karşı, 17 yaş milli takımı ile mücadele eden rakibine, nasıl kaybettiğini bilecek miydi? Ya da 13. dakikada öne geçtikten sonra, eski alışkanlıklarına geri dönen Fenerbahçeli futbolcular, şampiyonluğun ellerinin arasından kayıp gittiği bu anların hesabını kendilerine nasıl vereceklerdi? Son beş haftaya girilirken, en yakın rakibin ile sahanda karşılaşma kozunu eline almışken, böylesine dalgın ve burnu büyük oynamanın faturası da ağır olacaktı elbette. Sistemi değil, oyuncuların performansını ön plana çıkartıp, kötü giden maçı çevirmek için ekstra bir forvet daha oyuna sokmaktan başka çare bulamayan teknik adamın maskesini düşürmek için beş gol yeter mi bilemem. O teknik adamı "Beni şampiyon yapıyor" diye milyonlarca euro ödeyip, kenarda oturtan başkana da bu ders yeter mi, bilemem. Ama bir gerçek var ki; o da kaderleri yine kendi ellerinde. Galatasaray'ın bu haftaki maçı ne olursa olsun, Saracoğlu'nda kazandığında Fenerbahçe yine lider olur. Eğer bu sonuç gerçekleşirse Daum da yine baş tacı olur. Hatalar yorganın altına saklanır. Maçın gidişatında bire bir girişimlerin hemen hepsinin faulle sonuçlanması sürpriz değildi. Fakat bu faullerden gelen her topun Manisa kalesinde tehlikeye dönüşmesi, Fenerbahçe uzunlarının hemen her hava topuna öyle veya böyle kafayı dokundurmaları, önde bitmesi planlanan tehlikeyi Manisa ceza alanı içine taşıdı. Kolay gözüken maç, Fenerbahçe için bir anda şampiyonluk düğümü haline geldi. Fenerbahçe, topu yere indirip, ayağa paslarla rakip kaleye yaklaşmayı denemeye başladığı anda kontrolü ele geçirdi. Sağlı sollu ortalar ile rakibini silkeliyordu. Beraberlik golünü böyle buldu, kaçırdığı pozisyonlar da bu karambollerde oluştu. Manisa'nın oyundaki atak gücü ise ilginçti. Girişimlerinde ya ofsayta yakalanıyor, ya da her vurduklarında golü buluyorlardı. Daum 64'te iki değişiklik ile riskleri üstlendi. Yine forvet sayısını artırıp, Serkan ile sıfıra oynamayı istedi. Anelka biraz daha ortaya geçti. Ersun Yanal iyice öne çıkan rakip defansa karşılık Zafer'i oyuna aldı. Bir tarafta varlar içinde yokluk çeken Fenerbahçe. Öte tarafta olmayan kadrosunu limon gibi sıkıp, sonuca ulaşmak isteyen Manisaspor.
|