Erkek egemenliğinde kadın parmağı...
Hayatı bilmeyenler, erkek egemenliğine karşı dururken erkeği suçlarlar... "Erkekler şöyle yapıyor, erkekler böyle yapıyor, erkek egemenliği barbarlık saçıyor " yolunda veciz ifadelerle sloganlar atarlar... Elbette ki bunlar doğrudur... Ama bunların doğruluğu, ne bu klişeleri tekrarlayanların sorunlarına, ne de kadınların sorunlarına çare olur... Çünkü bu klişe sloganların hiç biri erkek egemenliğinin altında yatan öteki kadın parmağını açıklamaz... Ne kadar olduğu tartışılsa da varlığı tartışmasız olan erkek egemenliğini esasen öteki kadın besler... Bir kadına yönelik erkek baskısını diğer kadınlar cesaretlendirir... Kadınlar esasen kadınlara rakip olduğundan, erkekleri birbirine karşı kullanırken, erkek egemenliğini güçlendirirler... Erkeği rakibesine karşı kışkırtan daima kadındır... Erkek egemenliğini perçinleyen mutlaka diğer kadındır... Bu kadın, eşe karşı anne olabilir... Bu kadın, anneye karşı eş olabilir... Bu kadın, eşe karşı metres olabilir... Bu kadın, sevgiliye karşı barda tanıştığın kadın olabilir... Bu kadın, sevgiliye karşı müstakbel sevgili olabilir... Veya bu kadın deli gibi aşık olduğun sevgiliye karşı, kendi karın orabilir... Her halükarda erkeği, kadına karşı kışkırtan başka bir kadın vardır... Onun için erkek egemenliğinin temelinde kadın parmağı vardır...
Donuk zekaya sahip zevat, bu zeka oyunlarını bilmediğinden, papağan soyuna benzeyerek avunur: "Kahrolsun erkekler... Kahrolsun erkek egemen toplum... Yaşasın kadınlar... Yaşasın kadın dayanışması" türünden hepsi birbiriyle çelişkili bir sürü ipe sapa gelmez kelam eder dururlar... Bilinmelidir ki kadın dayanışması gerçekte koskoca bir palavradır... Kadının ruhu, bir başka kadınla dayanışmaya müsait değildir... Dayanışıyormuş gibi göstermeye müsaittir... Kadın kadının rakibidir... Rakibi olan şey nasıl dayanışacaktır?.. Bu Beşiktaş-Fenerbahçe-Galatasaray arasındaki bir derbi mücadelesi başlarken, iki taraf oyuncularının birbirine başarı dilemesine benzer... Kimse de onlara "Rakip takıma başarı dileklerin gerçekleşirse, onunla sen oynadığın için sen başarısız olacaksın... Sen başarısız mı olmak istiyorsun?" diye sormaz.
Kadınlar, kadın kadına dayanışmazlar... Dayanışıyor gibi gözükürler... En eğlenceli durumlar kadınların dayanışıyormuş gibi göründüğü durumlardır... Ortaaya atılacak en ufak bir bit, dayanışmayı tuzla buz edecektir... Kadın kadına dayanışma sadece anneyle-kızı arasında görülür... İki kız kardeş arasında görülmesi bile nadirdir... Ortak ekonomik nedenler gerekir... Buna karşın kadın başta işyerinde olmak üzere birçok yerde erkeklerle ittifak arar, erkeklerle ittifak kurar... İşyerlerine dikkat edin... Mutlaka iki veya daha fazla kadının rekabeti ve savaşı vardır... Erkek bu savaşın ortasında kalmıştır... Tercihine göre, bir tarafça yerin dibine, diğer tarafça göklere çıkartılır... Ben böyle durumlarda, işyerlerindeki korkunç erkek egemenliğinden, sözedenlerle müthiş eğlenirim... Kadınları severim... Onların şeytanlıklarını da severim... Onların rekabetlerinden, savaşlarından, özlemlerinden ve sevgilerinden bütün hayatı izlerim... Hayatın bütün dönemeçlerinde kadın parmağı ararım... Bilirim ki, kadın parmağının olmadığı hiçbir şey yoktur bu hayatta...
|