|
|
|
|
|
|
Önce basit bir balıkçı sonra yazarım
- Yedi romandan sonra yazmayı neden bırakıyorsunuz? - Yayınevinin başındaki adamlar kitap okumaz! Bir kitap hakkında üç dört tane çömez eleştiri yazarsa kitap satar, yoksa kimse duymaz. Ben de kızıp tümden bırakıyorum yazmayı. Zaten balık peşindeyim. Marmara'da en büyük balık sinağrit. Lagos ve orfoz Marmara'da yok. Ama Ege'de öyle değil. Oteli satıp annemle güneye gidiyoruz. Gökova'ya yerleşiyoruz. Yerleşiyoruz derken 1978'den annemin öldüğü 1991'e kadar teknede yaşıyoruz. Mavi yolculuk turları yapmaya başlıyorum, bir yandan da balıkçılık devam ediyor. Bir daha elime kalem de almıyorum. Geçen yıla kadar!
- Anlamadım, 35 yıl sonra ne oldu da yeniden yazmaya karar verdiniz? - Kanser oldum! Prostat kanseri! Öğrenince tam dört kitap yazdım.
- Bunları da aynı hızla yazdım demeyin! - Evet, öyle yaptım! "Ne Cennet Şey Şu Deniz" 370 sayfa, 22 günde; "Bir Ömür Yetmez" 270 sayfa, 18 günde; "Annelerin En Güzeli" 210 sayfa, 28 günde; son kitabım "Bumerang" 185 sayfa, 9 günde tamamladı. Akis Kitap yayımladı.
- Basit bir balıkçı mı, deniz tutkunları arasında efsane olmuş bir yazar mı? Hangisi sizsiniz? - Basit bir balıkçıyım. Hiç şüphe yok. Önce balıkçı sonra yazarım. Ama şu var balıkçılığımın kıymetini herkes bildi, yazarlığımın kıymetini bilmediler. Ben öldükten sonra bilirler belki.
|
|
|
|
|
|
|
|
|