kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Baklavanın mutlulukla bir ilişkisi olmalı
Baklavanın mutlulukla bir ilişkisi olmalı
Tepsiyle Konuşup Yaparız
Ustaya Saygı Şart

Baklavanın mutluluk veren özelliği var

Beş kuşak baklavacı bir ailenin üyesi Nadir Güllü. Karaköy Güllüoğlu firmasının her şeyi. Baklavacılar Derneği onursal başkanı. Karaköy'deki fabrikada buluşup sohbet ettik


Baklavanın mutlulukla bir ilişkisi olmalı

Beş kuşak baklavacı bir ailenin üyesi Nadir Güllü. Karaköy Güllüoğlu firmasının her şeyi. Baklavacılar Derneği onursal başkanı. Karaköy'deki fabrikada buluşup sohbet ettik.

- Nadir Bey, ne kadar tok olursanız olun, önünüze baklava getirilse, midedeki bütün yemekler açılıp baklavaya yol verirler, denir. Onu böyle özel kılan ne?
- Baklavanın lezzeti bence diğer tatlılarda yakalanabilmiş değil. Yayla tereyağı, özel fıstığı ya da cevizi ile elli kat açılmış ince yufkanın oluşturduğu bu nefis tatlıya Osmanlı'dan beri özel bir sevgi oluşmuş; onu aşan bir tatlı şimdiye kadar yapılamamış.

- Bence de Türk tatlıları içinde baklava başyapıt.
- Ters çevirip ısırdığın zaman 'hışş' diye ses çıkaracak, damakta eriyecek ve nefis bir lezzet bırakacak. Baklavanın beyindeki serotonin hormonu düzeyini artıran ve mutluluk veren bir özelliği var. Sofranın padişahıdır o.

- En iyisini biz yapıyoruz ama baklava gerçek bir Türk tatlısı değil.
- Osmanlı İmparatorluğu tatlısı. En iyi örnekleri yükselme döneminde yapılmış. Hatta padişah bir altın lirayı tepsideki baklavaya atarmış. Yufka gereği gibi ince açılıp da altının ağırlığı ile 'çıt' sesi çıkararak kırılırsa, ustasına altın verirmiş. Kalın açılıp parayı zıplatan yufka ise makbul sayılmaz. Bir dönem gerileyen bu sanatı Meseptes Usta'nın 200 yıl önce Şam'da doruğa çıkardığını biliyoruz.

- Rumeli'de de baklava var.
-İstanbul'da, Şam civarında, Makedonya'da bazı becerikli ustalar bu sanatı yaşatmaya çalışmışlar. Dedemin dedesi Güllü Çelebi, Antep'ten Mekke'ye kervan götürürken Şam şehrinde Meseptes'in çıraklarından Samadi Usta'nın baklavasını tatmış, çok beğenmiş. Onunla arkadaş olmuşlar. Baklava yapılırken seyretmiş, ucundan kenarından yufka açmayı denemiş, bunu Gaziantep'te geliştireyim demiş. Böyle de olmuş. Armut ağacından oklava yaptırmış; sağlam bir ağaç. Karadeniz'in fındığı ile baklava olmaz. Ondan sadece sütlü Nuriye tatlısı yapılır. Antep yöresinde fıstık zaten yetişiyor. Urfa, Harran civarındaki yaylaların çok güzel tereyağları olur. O zamanlar ulaşım koşulları kısıtlı. Bir ürünü yapmak için malzemesi civardaysa iş kolaylaşıyor. Yine Harran buğdaylarından özel unlar yapılır. Un da diğer malzemeler de olunca Antep'te baklavacılık gelişmiş. Ben beşinci kuşağım. 1850'lerde başlamış. En çok da dedemlerin grubu baklavayı geliştirmiş. Kuru baklavayı da icat etmişler; içine kaymak koymuyorsunuz, şerbetini biraz kuru veriyorsunuz. O sayede Antep'ten İstanbul'a ilk defa tahta kutular içinde kuru baklava gönderilmiş. Osmanlıdan gelen, Şam, Halep, Antep'ten doğan bir serüven.

- Çocukluğumda hatırladığım çarşı baklavaları yağı acımsı, kaba baklavalardı. Altmışlı yılların başlarında Karaköy meydanı henüz açılmamıştı. Arkalarda Havyar Han'ın girişinde babanızın dükkanında ilk kez Antep baklavasıyla tanıştım. Ancak o dönemde henüz fıstıklısı yoktu. Kaymaklı baklavaydı.
- Osmanlı İmparatorluğu döneminde da baklava kaymaklıydı. Ceviz de yoktu. Kaymaklısının ardından önce cevizlisi yapılmış, daha sonra fıstık gelmiş,

- Günümüz Antep fıstıkları çocukluğumdaki fıstıklara benzemiyor. Bugün yemyeşil, mis kokulu Antep fıstığına alışanlar için hiçbir anlam ifade etmeyen fıstıklardı onlar. Zaten adını Şam fıstığı olarak bilirdik.
- Bu fıstık o zamanlar da vardı ama ulaşım yoktu. Babam dükkanı 1948'de açtığında malzeme dört, beş günde trenle getirilirmiş. İnsanlar giderek baklavanın içindeki yeşil fıstıkla tanışmışlar. Her geçen gün fıstıklının satışı artmış; bugün fıstıklı satışı cevizliden daha fazladır.

- Kaymaklısı neredeyse yok oldu.
- Evet, maalesef. Kaymaklının satışı fıstıklının onda biri düzeyinde. Zaten kaymaklı bekletmeye de gelmiyor.

- Çeşitli yörelerin baklavalarını tattım. Balkan baklavaları bizim ev baklavası olarak bildiğimiz türe yakındır. Küçümsemiyorum; onun da iyisi güzeldir, lezzetlidir. Şam baklavası bugün İstanbul'daki Antep baklavalarından çok farklı. Antep'in en iyi baklavacılarının çok saygı duyduğum baklavaları var, mükemmel baklavalar. Balkan baklavalarını bir yana bırakalım; Şam baklavası bana fazla kuru geliyor. Bizim beklediğimiz fıstık, ceviz tadı yok, kuru baklavanın çok az tatlısı diyebilirim. Antep'teki büyük ustaların baklavaları ise İstanbul'dakilere göre daha az şerbetli. İçinin fıstık miktarı daha fazla, tatlılık düzeyi ise İstanbul'a göre daha az. Türkiye'de bile baklava bölgelere göre kendi yolunda ilerliyor. İstanbul'da baklava ayrı yönde, Antep'te daha farklı yönde gelişiyor.
- Doğrudur. Ticari kaygılar ve rekabet sonucu baklavanın özelliklerinde farklar bulabiliyorsunuz. Düşünün; şerbeti bir kepçe fazla verdin mi, kilosunu yüzde 20 eksik satsan bile yüzde 30 daha çok kar edersin.
- Çok teşekkür ederim Nadir Güllü, ellerinize sağlık! (Karaköy Güllüoğlu- Mağaza: Mum-hane Cad. No: 171 Karaköy Tel: (0212) 293 09 10)
DİĞER GURME HABERLERİ
 Organik tarım doğayı koruyor
 Tohumun kontrolü çok zor
 Türk mutfağının kendine özgü bir kokusu olmalı
 Aşçılıkta kepçe kazan dönemi kapanıyor
 Bursa'nın iskenderine hamsili yorum
 Şarap dolabında ayran satılmaz
 Kuru gıda sektörünün yüzde 80'i kayıt dışı
 Sofranıza renk gelsin rakı sohbetiniz renklensin
 Pub'da içilen bira eve de girmeli
 Rakının mezesi sohbettir
 Günde 7 milyon kişi dışarda yiyor
 Zeytinyağı bu topraklara doğanın bir armağanı
 Çayın önce uzmanı sonra tutkunu oldu
 60 yıldır iyi etin peşinde
 En leziz rakı mezeleri
 Rakının suyla beraberliği evlilik gibidir
 Nerede o eski yılbaşı baloları
 Menü lokantanın aynasıdır
 Meyhane kültürünü yaşatıyorlar
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
  » Gurme
Dünya bu diyetleri konuşuyor
Dünya bu diyetleri konuşuyor
Havalar ısınmaya başladı, yazlıklar gardıroplardan çıkıyor. Peki...
Bu filmin yönetmenini öldürmek istedim
Bu filmin yönetmenini öldürmek istedim
Bir yapımcı, ilk kez kendi şirketinden çıkacak bir filmle ilgili...
İstanbul erguvanla şenlenir
Bahar aylarında Boğaz'ın sembolü haline gelen erguvanlar bu yıl iki...
Yumuşak bir dokunuş
"Ariel Yumuşatıcı Etkili"nin, Toplum Gönüllüleri Vakfı işbirliği ile...
Düşmanlıkları silen inanç ve müzik
Fransa'nın 2005 Oscar adayı olan bu film, ilk büyük savaşta çarpışan güçlerin...
Yerli korku sinemasında taptaze bir çaba
Biliyorum, birçok eleştirmen arkadaşım bu filme burun kıvıracak. Aslında ilk...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.