kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kazim Kanat @ SABAH
 

Ayşe Sultan'a cep telefonu aldım. Ve!...

Babam ölünce annem Ayşe Sultan evi asla terk etmedi. Kısa birkaç günlük tatiller hariç. Bir şeyler sormaya çalışsam o inanılmaz zekice cevaplar verirdi. Anlarım ki; annem, babam bir gün eve gelirse diye evi bekliyor. Hayal bile olsa 60 yıl yaşanan bir aşkın anısına ihanet edilmeyen güzel bir duygu... Annem bir gün dedi ki: "Telefon ediyorum, seni bulamıyorum." Baktım, inanılmaz kızgın. "Anacağım" dedim... "Biz gazeteciler!.." Annem beni sanki hiç dinlemiyor. Çocukluğumdan beri duyduğum azarı yine duydum: "İt ayağı yemiş gibi hep dolaşıp duruyorsun!"

GENÇLERE ÖZENDİ
Bu söz ne anlama gelir bilmem ama annemin beni en tatlı azarlamasıdır. İskenderun'a gittiğimde ona hakiki bir kaçak cep telefonu aldım. Üstelik üzerinde Arapça isim ve numaralar da vardı. İnanılmaz hoşuna gitti.... "Anacağım" dedim. "Artık kontrol altındasın." (Aslında ben kontrol altındaydım...) Artık o aradığı an beni buluyor, ben de onu pazarda bile bir demet maydanoz için sıkı pazarlık yaparken yakalıyordum. (Zam yapan maydanozcuyu telefonda bile bana şikayet etti!...) Bu yaz Bodrum'da... Annem gençlik rüzgarları ile yaşayan kızlı oğlanlı çocukları gösterip "Bak şunlara" dedi... "Baktım anne" dedim. "Bu gençler ellerinden telefonlarını hiç düşürmüyorlar. Bunlar ne yapıyor böyle!" Anlattım: "Fotoğraf çekiyorlar, birbirlerine mesaj atıyorlar. Bir de bu telefonların bluetoothları var. O durum ise karışık..." Annem "Ne demek karışık" dedi. "Anne" dedim, "Bu gençlerin dünyası böyle..." Annem "Hımmm..." dedi. Sonra da suratıma bakıp "Benim de böyle bir telefonum olsaydı gelinim Sevinç'e ..." (Kaleyi içten fethediyor.) Başladım gülmeye...

'CAHİL GAZETECİ!'
Annem bana öyle baktı ki... O gün gittim anneme cep telefonu aldım. 80 yaşındaki kadıncağız önümüzdeki gençler gibi mutlu. İlk işi benim fotoğrafımı çekmek oldu. Sonra da beni yanına alıp ikimizi çekti... Sonrası mı? Hadi bakalım "Şu fotoğrafları mesaj olarak toruma gelinime atalım" demez mi. "Anacağım" dedim, "Bilmiyorum." "Cahil gazeteci" dedi. Sonra da, önümüzde güneşlenen genç bir kızı yanına çağırdı ve sanki talimat verdi; "Şu çektiğim fotoğrafı İstanbul'daki torunuma mesaj olarak atacağım. Bunu bana öğret bakim kızım!..." Annem o gün öyle mutlu oldu ki... O gençleri görüp başındaki örtüyü kenara bıraktı... "Anne" dedim! "Oğlum" dedi, "Bu gençlere kötü örnek oluyoruz. Çağdaşlık bu değil, bu telefon denen harika olayda..." Ne zaman annem beni arasa, "Çabuk konuş, kontörüm bitiyor" der. Oysa kontörünü alan benim. Eh!... Ne de olsa anacığım İkinci Dünya Savaşı'nın kıtlığı ile büyümüş biridir ya... "Buyur ana" dedim. Talimat kesin, "Beni ara" dedi. Aradım!... "Oğlum" dedi, "Zekeriya Beyaz Hoca'yı tanır mısın?" "Ne o?" dedim, "Yaşar Nuri Öztürk Hoca'yı terk mi ettin?" Söylendi söylendi. "Anacağım buyur" dedim, anlattı: "Kanal D'de güzel bir evlat var. Adı Murat Bardakçı. Hanedanın hayatını anlattı. O programda padişahları, eşlerini, kızlarını ve torunlarını da gösterdi." "Anacağım" dedim, "Zekeriye Hoca'ya ne sorayım?" "O hoca en iyisini bilir. Padişahların yani halife efendilerimizin eşleri ve kızları modern. Yani hiçbirinde başörtüsü yok. Türban yok. Halife efendimizin eşleri, kızları ve torunları Müslüman değil mi?" "Anacağım" dedim. "Evladım sor" dedi. "Müslümanlarsa o zaman bizim genç kızlarımızın niye türban takmalarını istiyorlar." "Anne" diye bağırdım, "Kontörüm bitiyor, beni seni ararım!"

NOT: Anasına en modern cep telefonu alan bendenizin telefonu ise en eski modellerden biri...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir fabrika bir kentin kültürünü yok etti!   / 02-04-2006
 İnsanlığın ortak malı Mavi Tur'a elveda!   / 26-03-2006
 Şef Ali'nin köftesi nasıl şeftali kebabı oldu   / 19-03-2006
 Hayatım o fotoğraflarla değişti   / 12-03-2006
 Ekose etekli levrek buğulama!   / 05-03-2006
 Ayşe Sultan'a cep telefonu aldım. Ve!...   / 26-02-2006
 Bir elimde silah bir elimde para!   / 19-02-2006
 Golü kaçıran futbolcuya ateş   / 12-02-2006
 Türkan Şoray'ın kara gözlerine aşık olmak   / 05-02-2006
 Karya Prensesi'ni kim böyle çirkin yaptı?   / 29-01-2006
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Baba, bence annemi boşa
Bir çocuk yuvası düşünün. 3...
MEHMET ALTAN
Yeni bir buluş...
Yarım asırdır köfte ve iskender...
KAZIM KANAT
Cüzdan buldum 30 yıldır hala üzülürüm!
Bir Japon bilim...
TURGAY NOYAN
Denizi yaşayanlarla birlikte uzun bir gün
Hafta...
REFİK DURBAŞ
Herkesin şiiri kendisine
Bizim kuşak, İlhan Berk'in...
Deniz üstünde yürüyüp balık avlıyorlar
Deniz üstünde yürüyüp balık avlıyorlar
Ocak ayında buz tutan ve 5 ay boyunca çözülmeyen Baltık Denizi'nin bu...
Başbakan evde prova ister
Başbakan evde prova ister
Taksim'deki dükkanında 50 yıldır terzilik yapan Mehmet Amca,...
Dernek hayatlarını değiştirdi
Kas hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağımlı olan Gürbüzer...
Doktorları daha çok kadınlar şikayet ediyor
Hastalar en çok iletişime kapalı doktorlardan şikayetçi oluyor.
Balık ustasının balıkçılık dersi
Karakin Deveciyan'ın 1915 yılında eski yazıyla kaleme aldığı "Türkiye'de Balık...
Tarihi köşkün bahçesinde sayısız lezzet alternatifleri
Adını Afrika'daki bir adadan alan Zanzibar, beş yıldan beri...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.