"Emeklilik yaşı 68'e yükseltilmeyecek"
Başbakan Erdoğan, emeklilik yaşının 68'e yükseltilmesinin söz konusu olmadığını belirterek, "Emeklilik yaşı 68 değil, 65 olarak düşünülmüştür" dedi. Sosyal güvenlik reformunu açıklayan Erdoğan,"18 yaşına kadar tüm çocukların sağlık giderleri devlet tarafından karşılanacak" dedi.
AK Parti Grup toplantısında konuşan Erdoğan, sosyal güvenlik reformunu açıkladı. Erdoğan, "Emeklilik yaşının 68'e yükseltilmesi gibi bir şey söz konusu değil.Emeklilik yaşı 68 değil 65 olarak düşünülmüştür.Emeklilik yaşının yükseltilmesi 2036'dan sonra. Yani
bundan 30 yıl sonra öngörüilmektedir" dedi.
18 YAŞINA KADAR SAĞLIK GİDERLERİNİ DEVLET KARŞILAYACAK
Erdoğan, 18 yaşına kadar tüm çocukların sağlık giderleri devlet tarafından karşılanacağını da duyurdu. Ayrıca, sosyal güvenlik reformu çerçevesinde vatandaşların istediği hastaneyi seçebileceğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sosyal güvenlik reformu yapmanın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de zor bir iş olduğunu belirterek, ''Reform yapabilmek için elinizi taşın altına koymanız, riski göze almanız gerekir. Risk alabilmeniz için de yürek ve cesaret gerekir'' dedi.
TEK ELDEN YÜRÜTÜLECEK SOSYAL GÜVENLİK REFORMU
3 yılı aşkın AK Parti iktidarı döneminde yönettikleri diğer değişim süreçleri gibi, yapısal sorunları olan sosyal güvenlik sistemindeki değişim sürecinin de hükümetin azim ve kararlılıkla takip ettiği en temel konulardan biri olduğunu belirten Erdoğan, ilk göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşları ilgilendiren ve tüm vatandaşları kapsayacak olan adil, erişilebilir, eşitlikçi ve tek elden yürütülecek bir Sosyal Güvenlik Reformu'nu yapabilmek için çalışma başlattıklarını ifade etti.
Bu çalışmalar neticesinde beklenen Sosyal Güvenlik Reform paketini açıklama noktasına geldiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, ''Bu sosyal güvenlik paketi, cumhuriyet tarihimizin en büyük reform paketlerinden biridir. Bunun farkında olanlar var olmayanlar var. Ama zaman bu noktada, gerçekten AK Parti iktidarı nasıl bir reform paketini açıkladı, bunu konuşacak'' dedi.
''İDDİAYLA SÖYLÜYORUM...''
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:''İddiayla söylüyorum, bugüne kadar hiçbir hükümet bunu başarmaya muktedir olamadı, buna cesaret edemedi. Bizden önceki hükümetlerin altında kalmaktan korktuğu ve sadece bir sorun olarak gündemde tuttuğu, ülkemizin en temel sorununu inşallah çözüme kavuşturuyoruz.
Biz başarılamayanı başarıyoruz. Hukuk devleti olma, demokrasiyi en geniş anlamıyla hayata geçirme yolunda attığımız tarihi adımlarımıza denk, o adımlarımızı tamamlayan bir reform paketini böylece açıyoruz.Sosyal hukuk devleti olma yolunda attığımız bu adım bu ülkenin kaderiyle, geleceğiyle, devlet toplum ilişkileriyle doğrudan ilişkilidir. Açmakta olduğumuz paket, halkın belli kısmını, belli bir zümreyi ilgilendirmiyor. Açmakta olduğumuz bu paket, 73 milyon vatan evladını, kundaktaki çocuktan, yaşlılarımıza, emeklimizi, çiftçimizi, Türkiye'de yaşayan herkesi ilgilendiriyor. Bu paket yıllardır kanayan bütün vicdanları ilgilendiriyor. Bu paket, çalışma hayatının, işçi, işveren, sendikalı, sendikasız bütün tarafları ilgilendiriyor. Türkiye'yi bu günlere getirdiğimiz için ne kadar onur duysak azdır.''
''A'DAN Z'YE''
Sosyal Güvenlik Reform paketi içinde yer alan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarıları'nın TBMM'ye sevk edilmesi ve komisyonların üzerinde bir yıllık çalışmasının ardından geçen hafta ancak bitirildiğini anlatan Başbakan Erdoğan, bu paket hazırlanırken, ilgili sosyal taraflarla sayısız toplantı yapıldığını söyledi.
Neden bu reforma ihtiyaç duyulduğunun, sorunların neler olduğunun kamuoyuyla tartışıldığını, önerilerin dikkate alınarak yasa tasarılarının hazırlandığın kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
''TBMM'ye sevkinden sonra gelen öneriler olmuştur. Bunlar da değerlendirilmiştir, bir çok öneri tasarıya yansıtılmıştır. Bizzat başkanlığımızda toplanan ve bizim iktidarımızla işlerlik kazanan Ekonomik ve Sosyal Konsey'de tek gündem maddesi olarak bu konu baştan sona ele alınmıştır. Sendikalarımızın, işverenlerimizin önerileri bütünüyle incelenmiş, hiçbir eleştiri, uyarı ve öneri göz ardı edilmeden hazırladığımız Sosyal Güvenlik Reform paketine yansımıştır.Şu denilebilir, 'bizim ki yansımadı veya hayır hepsi yansımadı'. Şüphesiz ki, hepsi A'dan Z'ye hepsi yansımayacaktır. Bunların içinde büyük ölçüde yansıyanlar olduğu gibi, kısmen yansımayanlar da olmuştur. Zira, hazırlanan bu tür kanunlarda kalkıp A'dan Z'ye bütün tekliflerin yer alması işin fıtratına, yapısına ters.
''SİSTEMİ RADİKAL DEĞİŞİME UĞRATIYORUZ''
Mevcut sistem, ülkemizin ekonomisini tehdit edecek derecede her yıl katlanarak finansman açığı oluşturan sistemdir. Kuşkusuz, bu sistemin tek sorunu finansman açığı değildir. Mevcut sosyal güvenlik sistemi, tüm vatandaşlarımızı kucaklamayan, onlara eşit ve adil davranmayan hatta ayrımcılık yapan bir yapı arz etmektedir. Sistemin en büyük özelliği, bürokrasiye göre, memura göre düzenlenmiş olması. Bu sistemi radikal bir değişime uğratıyoruz. Önceliğimiz memur veya işçi değil, bütün vatandaşlarımızdır. Bu ayrımı kaldırıyoruz.
Sosyal Güvenlik Reformu yapmak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de zor bir iştir, bunun bilincindeyiz. Reform yapabilmek için elinizi taşın altına koymanız, riski göze almanız gerekir. Risk alabilmeniz için de yürek ve cesaret gerekir.
Bu reformu gerçekleştirerek, elimizi taşın altına koymaktan çekinmedik, sakınmadık. Popülizmden uzak, ülkemiz gerçeklerine uygun bir reform hazırladık. Çünkü atalarımızdan aldığımız emaneti çocuklarımızın geleceğine layıkıyla devretmek zorundayız. Çünkü devlet ile toplum arasında yaralı alanları kapatmak zorundayız. Bunu başarmaya mecburuz. 'Sen memursun, senin sağlığın devletin güvencesindedir. Sen işçisin senin sağlığın daha az güvencededir, sen Bağ-Kur'lusun, esnafsın, çiftçisin senin sağlığın senin çocuğunun sağlığı daha az önemlidir' diyemeyiz. Böyle bir anlayışla sosyal hukuk devleti anlayışı olmaz.''
|